2017- 2018 SEZONU AMATÖR FUTBOL LİGLERİ BAŞLIYOR

Spor dalları içinde en çok ilgi gören ve sevilen bir oyun futbol… Günümüz insanı bu büyülü etkinliğe kaptırmış gidiyor… Teknik adamlar, futbolcular, taraftarlar ve izleyiciler, medya organları, reklam şirketleri ve malzeme üreten ünlü firmalar, markalar… Özellikle son otuz kırk yılda gittikçe büyüyen ve gelişen bu dev sektör sardı sarmaladı dünyayı…
Yukarıdaki tablo profesyonel futbol için geçerli elbette; ancak profesyonel futbol ve futbolcular zorlu amatörlük sınavlarından geçmeden, amatör futbolun sıkıntılı, bir o kadar da keyifli ve unutulmaz sürecini yaşamadan giyemezler profesyonel formaları ve kramponları.
Bir başkadır amatör futbol… Adı üstünde amatör… Maddi olanaklar çok sınırlı ve yetersiz, malzeme geçen sezondan kalma… Antrenmana haftada üç dört kez gidecek zamanı yoktur amatör futbolcunun. Minübüse verecek parası da; maç sonunda yiyeceği etli pide ve yöneticinin vereceği beş on lira  mutlu etmeye yeter onu…
Ülkemizde ve ilimizde genellikle böyle bir tablo var amatör futbolda… Her amatör futbol takımı böyle değil elbette… Özellikle BAL denilen “Bölgesel Amatör Liglere” katılan il ve ilçe hatta kasaba takımları hatırı sayılır bütçelerle takım kuruyorlar. Örneğin İlimizi bu sezon da BAL’da temsil edecek Şuhut Hisarspor ile Sandıklıspor, üst liglerdeki profesyonel takımlar kadar mali harcamalar yapmayı göze alarak bu sezon sonu bir üst lige çıkmak istiyorlar… Her iki takıma da başarılar diliyorum…
23-24 Eylül’de başlaması planlanan (ki bu tarih erkendir çünkü birkaç takım dışında doğru dürüst antrenman yapamayan takımlar var) Süper amatör liglere gelince… Başta Bolvadinspor olmak üzere Emirdağspor ile Dinarspor da (sanıyorum biraz da siyasi sâiklerle) BAL’a çıkma hesapları yapıyorlar. Özellikle Bolvadinspor yeni transferleriyle işi sıkı tuttuğunu belli ediyor…
Yukarıda örnek verdiğim takımların hedefleri başarıya endeksli… Bu takımların antrenörleri ve futbolcuları mental baskılar altında yürütmek zorundalar bu işi… “Dağa çıkan kurdu görür”…
Amatör takımlar içinde maddi koşulları çok elverişsiz olanlar da var; bunlar ligde tutunmaya çalışırlar, maçlara çıkarlar ellerinden geleni yaparlar, tutunamazsalar da dünyanın sonu değildir.
 Amatör takımlar arasında bazı takımlar da vardırlar ki bunlar kazanmaya dayalı değil, gençlerin öğrenme ve gelişim süreçlerine önemli katkılar sağlayan bir yapıyı felsefe olarak benimsemişlerdir. Gençlere futbola özgü bilgi ve beceri kazandırmalarının yanı sıra, onların kişiliklerini psikolojik özelliklerini geliştirmelerine de yardımcı olurlar bu amatör takımlar…
 On beş yıldır teknik direktörlüğünü yaptığım Afyonkarahisar Demirspor, toplumun çeşitli sosyo–kültürel kesimlerinden gelen gençlerin toplandığı ve fairplay anlayışında birleşen bir spor kulübüdür. Mütevazi bir bütçeyle dört beş yaş gurubunda liglere girecek Demirspor, bu sezonda da gençlere hizmeti sürdürecek…