AFYONLU SANAYİCİ KAN AĞLIYOR

Seçim maratonu nihayet sonlandı. Yenilenen seçimde halkımız haklının, hakkını teslim etti. Halkımız ayrıştıran, öfkeli, uzlaşmaz dilin sahibi olanlara ciddi bir uyarı yaptı. Hem de uyarı AKP’li seçmenden geldi. 31 Mart seçimlerinde İstanbul’da 24 ilçe belediyesini kazan AKP,  23 Haziran’da sadece 11 ilçede başarı sağladı. AKP’nin kalesi olarak kabul edilen Fatih’te İmamoğlu’nun birinci çıkması tepkinin boyutunu açıklıyor. 31 Mart’ta yapılan uyarıyı algılayamayan, “hele bi seçimi kazanalım da kendimizi düzeltiriz” modundaki AKP’nin bu seçimden çıkaracağı çok ders olduğu aşikar. Uzun yıllardan sonra ilk kez iktidar olma şansını yaklayan CHP ise eline geçirdiği fırsatı en iyi şekilde kullanmak zorunda. Vatandaşın sorunlarını, yerel yönetimler aracılığıyla çözmeyi başarırsa, iktidara gelmemesi için hiçbir neden yok. Halkın iktidara gösterdiği tepkinin tek nedeni, elbette kullandığı dil değil. Söyleyecek şeyi kalmayan iktidarın, ekonomideki kriz için de yapabileceği bir şey kalmamış gibi gözüküyor.  Halkımız, ekonomik sorunlarla, işsizlikle boğuşurken tüm dikkatini ekonomiye vermesini beklediği Partili Cumhurbaşkanı’nın kaybettiği seçimi yenileterek “kendi Beka’sı” için uğraştığını, ekonomi Bakanı Damat Albayrak’ın magazin medyasının diline düşecek skandallarla meşgul olduğunu görüyor.
***
TÜİK’in Mart ayı işsizlik rakamlarına göre, işsiz sayısı son bir yılda 1 milyon 334 bin artarak 4 milyon 544’e çıktı. İşsizlik oranı % 14,1’e ulaştı. Son bir yılda işsiz kalan her 100 kişiden 53’ü daha önce iş sahibi olup da, şimdi işsiz kalanlardan oluşuyor. En kötüsü ise hiç bir krizde görülmeyen bir durum. İşsiz sayısı 4 ay üst üste bir milyondan fazla artıyor. Ülkede halen 6 milyon 813 bin işsiz var. Genç işsizliğin son bir yılda 7,5 puan artarak yüzde 25’i aştı. Her 4 gençten birisi işsiz. Vatandaşın tepkisi asıl olarak buna.
17 yıllık iktidar döneminde üretim ekonomisi yerine tüketime, betona ve yollara yapılan yatırımlarla ekonomiyi canlı tutmaya çalışan hükümet, üretememenin maliyetini şimdi hepimize ödetiyor. Türkiye’de ekonominin lokomotifi olan inşaat sektöründe de kan kaybı sürüyor. Son bir yılda inşaat sektöründe işini kaybeden vatandaşlarımızın sayısı rekor kırarak 531 bin kişiye çıktı.
***
İlimizde de durum çok farklı değil. Afyonkarahisar’da 22 adet tuğla fabrikası var. Bu fabrikalardaki yaklaşık 27 fırınla çoğunluğu Akdeniz ve İç Anadolu bölgesine gönderilen milyonlarca inşaat tuğlası üretiliyor. Bu fabrikalar istihdama da, ekonomimize de çok ciddi katkılar sağlıyor. Her fabrikada 50 ila 100 kişi arasında işçi istihdam ediliyor(du). Bu fabrikalar Işıklar, Çobanlar, Sülümenli ve Çavdarlı halkının önemli geçim kaynaklarından birisi. İlimizin ekonomisine ve gelişimine önemli katkıları bulunan tuğla sanayicileri de artık zor durumda. Bu hafta itibariyle 22 fabrikadan sadece 5 tanesi üretime devam edebilirken 17 fabrika kapandı. Kimisi işçileri çıkardı, kimisi şimdilik izin verdi.  Aileleriyle birlikte yaklaşık 5000 kişinin olumsuz etkilendiği bu sektörde işçiler yeniden fırınların yanacağı günü bekliyorlar. İşverenler ise ciddi yatırımlarla yaptıkları fabrikaların bir an önce üretime başlaması için dua ediyor.
İlimizin en büyük özel sektör yatırımı olan Çimento Fabrikasında kriz nedeniyle çimento üretiminin durdurulduğu, işçi çıkarmaların başladığı ifade ediliyor. İlimiz ve ülkemiz ekonomisi açısından büyük bir kayıp. Yeni inşaat yok, yapılmış olanlar da satılmıyor. Birçok müteahhid de zor durumda. İflaslar gündemde.
Organize Sanayi Bölgesi ve İsçehisar’da çalışan birçok Mermer Fabrikası yükselen dolar kuru nedeniyle artan maliyetlerden, iç piyasada özellikle inşaat sektöründeki durgunluk nedeniyle  pazarın daralmasından şikayetçiler.
Yumurta sektörü ilimizin önemli bir gelir kapısı. Hem üretim, hem de istihdam açısından önemli bir yer tutan yumurta sektörü ihracat yapabildiğimiz en önemli alanlardan birisi. Geçtiğimiz günlerde komşumuz Irak’a yumurta ihracatının durdurulması ile üreticilerimizin büyük bölümü olumsuz yönde etkilendi.
Türkiye gibi Afyonkarahisar’da da sanayici de esnafta kan ağlamaya başladı. İktidar biran önce ülkenin gerçek gündemine dönmeli sorunlara ivedilikle çare üretmeli. Çünkü halkın uyararıları farklı bir boyuta doğru gidiyor.
Son Söz; “Egemenlik kayıtsız şartsız, milletindir” Mustafa Kemal Atatürk