Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

AKRABALIK VE DOSTLUK BAĞLARINI GÖZETMEK

Muharrem Günay 30 Aralık 2016 Cuma 12:45:52
 

Yüce dinimiz İslam’a göre akrabaya iyilikte, ihsanda bulunmak, ilişkiyi kesmemek “Sıla-i rahim” yapmak, tıpkı, namaz kılmak ve oruç tutmak gibi mü’minler üzerine farzdır. Akrabalık bağlarına son derece önem veren ve bu sahada bizlere örnek olan Sevgili Peygamberimiz şöyle buyurur:
“Akraba ve yakınlarınızı tanıyın. Çünkü sılâ-i rahim (yakınlarla olan ilişkiyi sürdürmek) yakınlar arasında sevgi doğurur, rızkı çoğaltır ve ömrün uzamasına sebep olur.”
Yüce kitabımızda ise mü’minler akrabalık bağlarını kesmemek konusunda şöyle uyarılırlar.
“Allah’a karşı gelmekten ve akrabalık bağlarını koparmaktan sakının. Şüphesiz Allah, üzerinizde bir gözetleyicidir.” (Nisa,1)
Münafıklarda bulunan özelliklerden birisi de yeryüzünde fesat ve bozgunculuk çıkarmak ve akrabalık, dostluk bağlarını kesmek ve kesilmesine vesile olmaktır. Onların bu durumlarına Kur’an-ı kerimde şöyle dikkat çekilir:
“(Münafıklara) ‘ yeryüzünde fesat çıkarmayın’ denildiği zamana, ‘biz ancak ıslah edicileriz” derler. İyi bilin ki onlar bozguncuların ta kendileridir. Fakat farkında değillerdir” (Bakara 2: 11-12)
Münafıkların işi gücü yeryüzünde fitne, fesat ve savaş çıkarmaktır. Çünkü bu kargaşa ortamında onlar rahat yaşar ve düzenlerini devam ettirirler. Çıkardıkları kargaşa ve savaşlardan çeşitli yollarla çıkar elde ederler.
Yüce kitabımızda Akraba ile ilişkileri kesmek münafıkların alâmetleri içerisinde sayılır ve şöyle buyrulur:
 “ (Ey münafıklar) Demek işbaşına gelecek olsanız yeryüzünde bozgunculuk çıkaracak ve akrabalık bağlarını koparacaksınız? İşte, Allah’ın lanetlediği, sağırlaştırıp körleştirdiği kimseler bunlardır.” (Muhammed; 22,23)
Akrabalık bağlarını ancak Allah’tan korkmayanlar münafıklar ve fâsıklar keser. Kur’an-ı kerimde münafıkların ve fâsıkların özellikleri anlatılırken bir başka ayette ise şöyle denilir:
“Onlar öyle (fâsık, münafık) kimselerdir ki (“iman ettim, müslüman oldum” dedikleri halde) Allah’a vermiş oldukları taahhüdü (teslimiyet ve itaat sözünü) bozarlar, hem de Allah’ın birleştirilmesini emrettiği (akraba ve müslümanlar, din ile ahlâk ve din ile dünya işleri arasındaki) ilişkileri/bağları keserler ve yeryüzünde (Allah’ın emrine aykırı hareket ve uygulamalarla toplumda) bozgunculuk yaparlar. İşte (dünya ve âhirette) ziyana uğrayanlar onlardır. (Bakara 27) [krş. 5/1; 13/21, 25]
(Bu bağlar kesildiği zaman, insanlar Allah’a karşılık dünyalık rabler edinirler. Din yalnız âhirete yönelik zannedilmeye başlanır. Ahlâk menfî ve çıkarcı hale dönüşür. Böylece toplum bozulur.)
Buhari ve Müslim’de Sevgili Peygamberimizin şöyle buyurduğu rivayet olunur:
“Hısım (akraba) bağını koparan cennete giremez.”
Ebu Hureyre’den rivayet edilen bir hadisi şerifte Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur:
“Her hangi bir ferdin zayıf yakınları bulunurda onlara yardım etmez ve sadakalarını başkalarına verirse Allah sadakasını kabul etmez, kıyamet günü de kendisine iltifat buyurmaz.” (yani yüzüne bakmaz.) (Taberani Ebu Hureyre’den)
Ebu Hureyre ir vaazında şöyle demiştir:
“Akraba ziyaretini kesen günaha girmiştir, o hemen yanımızdan ayrılsın.”  Halkanın en uç tarafında bulunan bir gençten başka kalkan olmaz. Genç derhal senelerdir dargın olduğu halasının yanına gitti onunla barıştı. Halası kendisine:
—Yeğenim gelmene sebep nedir?
—Resulullah’ın dostu Ebû Hureyre’nin meclisinde oturuyordum, va’zında: éAkraba ziyaretini kesen günaha girmiştir, yanımızdan kalksın” buyurdu. Halası:
—Ebu Hureyre’ye git ve sor bakalım neden böyle söyledi? Genç, Ebu Hureyre’nin huzuruna varır, halasının söylediklerini söyler ve:
—Akraba ziyaretini kesen senin meclisinde neden oturamaz, diye sorar. Ebu hureyre:
—Resul-i Ekrem’in şöyle buyurduğunu işittim:
“Allah’ın rahmeti, içlerinde akraba ziyaretini kesen birinin bulunduğu topluluğa inmez” dedi. (Büyük Günahlar-Kitabu’l Kebâir,s: 49,  İmam Zehebi, çev: S.Gülle)
Sevgili Peygamberimiz bir kudsi hadiste Allahu Teâlâ’nın şöyle buyurduğunu bildirir:
“Ben Rahmanım, Rahman da hısımlıktır. Her kim ki ona (sıla-irahme) bağlı bulunursa Ben de onu (rahmetime) erdiririm. Kim ki ondan alakasını keserse ben de ona rahmetimi keserim.” (Ebu Davud, Tirmizi.)
Bu ayet ve hadisi şerfiler bize akrabalık ve dostluk bağını kesmenin ve bozgunculuk ve yeryüzünde fesat çıkarmanın münafıklık alâmetlerinden olduğunu göstermektedir. Mü’minler bu ve buna benzer kötü huy ve alışkanlılardan uzak durmalı akrabalık ve dostluk bağlarına gereken önemi vermelidirler.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER