ANAYASA YAP-BOZ DEĞİL

Partili Cumhurbaşkanlığı sistemi ülkemizde uzun zamandan beri tartışılan bir sistemken, bir anda başkanlık sisteminin içine entegre edildiğini gördük.
Cumhurbaşkanı yani Cumhurun, halkın başkanı ülkenin birliğini bütünlüğünü ifade eder. Bu birlik ve beraberliği sağlayabilmesi için Cumhurun başkanı herkese eşit mesafede durmalı, herkesi dinlemeli, ülkedeki kriz dönemlerinde tarafları bir araya getirip ortak çözüm üretebilmelidir.
Günümüzde birçok parlamenter sistemle yönetilen Avrupa ülkesinde,  tarafsız Cumhurbaşkanı veya bunun yerini tutan Kral ya da kraliçe vardır. Bu lider ülkenin bütünlüğü sembolüdür.
Ancak siz bir lider düşünün ki, devletin birliğini beraberliğini temsil eden makamda oturuyor. Aynı adam bir siyasi partinin de başkanlığını yapacak.
Ülkemizdeki siyasi parti yönetim tarzları ve seçim sistemi nedeniyle milletvekillerinin seçmenle zayıf, liderle güçlü bağları vardır. Bundan dolayı milletvekili parti lideri ne yönde isterse öyle davranmaktadır. Tüm bunların sonucunda Meclis, çoğunluğa sahip olan partinin ve O’nun liderinin kontrolü altındadır.
Önümüze gelen Anayasa taslağında partili başkan hem yürütmenin, hem yasamanın, hem de yasamanın lideri konumunda olacak. Konunun ilk tartışılmaya başlandığı yıllarda o dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan Meksika tipi başkanlık sisteminin bizim için uygun olduğunu ifade etmişti.
İşte Meksika Tipi Başkanlık
Aynı bizdeki gibi güçlü ve otoriter bir parti yapılanmasına sahip olan Meksika tipi başkanlık sisteminde, tüm güç PRI isimli partide toplanıyor.
Meksika’da Başkanlar halk tarafından seçiliyor.  Başkan Nieto % 38 oy alarak seçildi.
Başbakan ve bakanlar bu sistemde yok. Neredeyse tüm yetkiler başkanda toplanıyor.
Başkanın bakanları, Anayasa Mahkemesi yargıçlarını, Başsavcıyı, Emniyet Genel Müdürününü ve kuvvet komutanlarını atama ve görevden alma yetkisi var.
Meclisin kabul ettiği yasarlı bütçeyi veto edebiliyor, meclise yasa tasarısı sunabiliyor.
Savaş ve barışa karar verebiliyor milletlerarası anlaşmaları müzakere yetkisi başkanda.
70 yıldan beri devam eden bu başkanlık sistemi ile Meksika’da PRI bir Devlet partisi haline gelmiş durumda. Bu sistem tüm dünyada 6 yıllık diktatörlük, ya da “İmparatorluk Başkanlığı” olarak isimlendirilmektedir.
Demokratik güçlerin zayıflığından ve tek adam baskılarından dolayı etkili bir denetleme sistemi kurulamamış. Bu durum yıllarca geniş çaplı yolsuzluk ve seçim usulsüzlüklerine yol açmış. Meksika 21’inci yüzyılda, 70 yıllık deneyimin sonunda hala tam olarak Demokratik yapıya ulaşamamış, ekonomik sorunlarını çözememiş, terör ve mafya sorunlarıyla boğuşan, tüm dünyada da “otoriter bir rejim” olarak tanımlanmaktadır.
Diğer yandan Anayasa görüşmelerinde sırasında CHP Eskişehir Milletvekili Cemal Okan Yüksel  önerilen Anayasa’nın Diktatör Esad’ın anayasasında alınma olduğunu ortaya çıkardı. Yüksel madde madde okuyarak birçok maddenin neredeyse tıpa tıp benzediğini ortaya koydu.
Bizde de Türk Tipi Başkanlık istemi diye ortaya atılan sistemin Meksika ve Suriye gibi antidemokratik ülkelerin kötü örneklerden yola çıkılarak hazırlandığı gün gibi ortadadır. Türk tip başkanlık bizi medeniyete değil olsa olsa Diktatörlüğe götürecektir.
Ülkemizin, kriz yaşadığında, halk içinde kutuplaşmalar olduğunda milletimizi bir araya toplayacak, bir arada tutup ortak hedefe yönlendirecek siyaset üstü, tüm milleti ve ortak değerlerini temsil eden tarafsız bir kişiliğe ihtiyaç vardır.
Yürütme, yasama yargının bir kişinin kontrolünde olduğu sitemde istikrarsızlık, belirsizlik ve denetimsizlik olması kaçınılmazdır.
Son Söz: Anayasalar Yap-Boz tahtası değildir.
Bir deneyelim, olmazsa bir daha değiştiririz yenisini yaparız diyemezsiniz..