Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Kemal DEMİRKIRKAN

APO REFERANDUMDA “EVET” DEMİŞ

Deniz Yücel. Gazeteci. Alman DieWelt Muhabiri. Bundan tam 1 yıl önce “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek”, “terör örgütü propagandası yapmak” iddialarıyla tutuklandı. Cumhurbaşkanı “Bir ajan teröristi rezidansında 1 ay sakladılar. Bunu Alman Şansölyesi benden istiyor. Böyle böyle O’nu bıraksanız. Bizde dedim yargı bağımsızdır. Bizim yargımız bağımsızdır, tarafsızdır. Kusura bakmayın alamazsınız”, ardından da “Ben bu makamda olduğum sürece Deniz Yücel asla bırakılmayacak” dedi. Deniz Yücel 1 yıldan beri iddianame olmadan, neyle suçlandığını bilmeden tutuklu kaldı.
Alman Kaynaklarına göre Türkiye Cumhurbaşkanının Roma ziyaretinde Papa ile görüşmeden önce Alman Dışişleri Bakanı ile gizli görüşme yapıldı. Ardından başbakan Binali Yıldırım birden Almanya’ya gitti. 1 yıldan beri tutuklu olan Yücel, Binali Yıldırım’ın Merkel ile görüşmesinin ertesi günü yani 16 saat sonra tek bir mahkemeye çıkmadan bağımsız ve tarafsız yargı tarafından salıverildi.
Eğer Deniz Yücel isimli gazeteci suçsuzsa neden hapse atıldı? Eğer suçluysa neden serbest bırakıldı? Bu ülkede gerçekten hukuk var mı? Ülkenin itibarı ne hallere getirildi? Bu yaşanan olay sonrası bir kez daha yargı kurumu sıfırı görmüş, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kabile devleti gibi yönetildiği belgelendi.
***
Diğer yandan; CHP Milletvekili Enis Berberoğlu, MİT tırlarının durdurulması görüntülerinin yayınlamasına ilişkin olarak Can Dündar ve Erdem Gül ile birlikte yargılandığı davada “gizli kalması gereken belgeleri açıklama” suçlamasıyla 25 yıl hapis cezasına mahkum edildi. Avukatlarının cezanın bozulması için istinaf mahkemesine 18 Temmuz’da yaptığı başvuru üzerine, mahkeme hapis cezasını bozdu. Son olarak 5 yıl 10 ay hapisle cezalandırdı. Tutukluluk halinin devamına karar verildi.
Deniz Yücel bir yıl tutuklu kaldı, mahkeme önüne çıkmadan salıverildi. Enis Berberoğlu ise defalarca mahkemeye çıktı, verilen kararlar her seferinde üst mahkeme tarafından bozuldu. Ancak hala tutuklu. Berberoğlu tam 250 gündür haksız, hukuksuz ve adaletsiz bir biçimde cezaevinde. Berberoğlu AKP’nin elinde rehin tutuluyor.
Son tahlilde yargı AKP iktidarının elinde istediği gibi oynayabileceği bir oyuncağa, adeta cezalandırma aracına dönüştü.
***
HDP eski Genel Başkanı Selahattin Demirtaş 4 Kasım 2016’da tutuklanmasının ardından ‘terör örgütü kurma ve yönetme’, ‘örgüt propagandası’ ile ‘suç ve suçluyu övme’ iddialarıyla 142 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı davada ilk kez mahkemeye çıktı. Savunmasında çok ilginç detaylar paylaştı. Ve henüz kimse bunları yalanlamadı. Demirtaş, medyada yer alamayan savunmasında” ‘Kandil’den talimat alıyor’ diyenler, Öcalan’ın el yazısıyla bir bakan aracılığıyla İmralı’dan yazı getirdiler. Referandumda ‘Evet’ oyu vermemiz için yapıldı bu. İnkar edilirse burada tanık dinletiriz.” dedi. Yani devletin bir bakanının aldığı emirle, İmralı’dan aldığı mektupla bir partiyi kendi çizgisine çekmek istediği iddia ediliyor. Demirtaş açıklamasında ayrıca, başkanlık seçiminden çekilmesi için iktidarın yine İmralı üzerinden, (yani Bebek Katili APO üzerinden) kendisine baskı yapıldığını iddia etti. Dünden bugüne sürekli olarak başta ana muhalefet partisi olmak üzere herkesi terör örgütleriyle birlikte göstermeye çalışanların siyasi ikballeri açısından neler yapabildiklerini göstermesi açısından bu ifadeler son derece önemlidir. Bu açıklamalar ülkenin yıllardan beri en önemli sorununun niye çözülemediğini, siyasi iktidar tarafından iç siyasete alet edildiğini, çözüm süreci dahil yaşanan her olayın oy hesabına göre değerlendirildiğini ortaya koymaktadır.
Son Söz; “Adaletin küçüldüğü ülkelerde, büyük olan artık suçlulardır.” Fransız Atasözü

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER