Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Murat Arısoy

Bir garip uyarı – Kocatepe Gazetesi

Murat Arısoy 21 Mayıs 2013 Salı 03:00:00
  Apartmandan çıkarken, bir dosya kâğıdı boyutundaki “uyarı” dikkatimi çekti. Evsel atıklarla ambalaj atıklarının ayrıştırılmasının zorunluluğuna işaret eden bu uyarı, düz bir ilanmış gibi yazılmıştı. Herhangi bir logonun bulunmadığı kâğıtta Çevre Hizmetleri Birliği’nin “imza”sı bulunuyordu. Uyarı metnine baktım, doğru düzgün bir şey anlamadım. “Biz uyardık efendim” deyip maksadın hasıl olduğuna dair bir izlenim bırakmak için hazırlanan bir kâğıtmış gibi geldi.
UYARININ MUHATABI KİM?
Uyarı metninin “muhatap” sorunu var örneğin. “Sayın mahalle sakinimiz işyeri sahibi” hitabıyla başlayan uyarıdan ne anlamamız gerekiyor? Ben mahalle sakiniyim, ama işyeri sahibi değilim; o zaman uyarıyı dikkate almasam da olur mu? Bir işyerindeki işletmeci, o yerin “sahibi” değil, ama işletmenin mesulü. Nasıl olacak bu? Mesuller, uyarıdan muaf mı? Ayrıca her işyeri sahibi, aynı zamanda bir mahalle sakini değil mi? Eğer mahalle sakinine ayrı, işyeri sahibine veya mesulüne ayrı bir düzenleme varsa –ki var- bunun iyi bir Türkçe ile belirtilmesi gerekiyor.
5 MADDEDE ÖZET
Uyarı metninin normal anlatım bölümünde 5 madde var, küçük puntolarla yazılmış; “ceza” hatırlatması ise daha kısa ancak büyük puntolarla yazılmış. Çevreyi korumayı teşvik etmekten çok, çevreyi korumayana ceza yöntemi benimsenmiş. Sayalım, o 5 maddede neler var:
1-Ambalaj atıklarınızı size en yakın geri kazanım konteynırına atınız.
2- Kâğıt, karton, cam, plastik ve metal atıklarınızı mavi renkli aynı torbaya ağzını bağlayarak veya en yakınınızdaki geri kazanım konteynırlarına (tel kafeslere) koyabilirsiniz.
3-Poşet çevre kirliliği oluşturduğundan ve doğada çözünmediğinden sizlere poşet dağıtılmayacaktır.
4- Ambalaj atıklarınızın içine ambalaj atıkları haricinde evsel atık (yemek artığı, çöp vb.) koymayınız.
5-Ambalaj atıkları çöp değildir, çöpe atmayalım, geleceğimizi geri kazanalım.
AMBALAJ ATIĞI NEDİR?
Ambalaj atık nedir, evsel atık nedir, daha ayrıntılı açıklanmalıydı. Bu kavramlar, henüz içselleştirilmiş değil. Meselâ, Afyonkarahisar’ın o güzel maden suyunu içtik, şişeyi nereye atacağız?
Ayrıca her yerde konteynır bulunmadığı da da biliniyor. Nitekim, metinde de konteynırdan sonra parantez içinde ‘tel kafes’ yazılmış. Allah aşkına, o tel kafeslerin hâlini bir inceleyin. Koku var mı, “evsel” denilen atıklar da atılmış mı, ambalaj atığından başka neler neler görülüyor…Ayrıca bizim eve “Ambalaj atıklarınızı atın” diyerek kimse mavi torba bırakmadı. Ben bu çabayı nasıl göstereceğim?
CEZA KISMI BÜYÜK PUNTOLARLA
Apartmanın girişine asılmış ve özensiz hazırlandığına dair kanaatimin oluştuğu metnin “ceza” kısmı da dikkat çekici. Büyük büyük yazılmış, ambalaj atıklarıyla evsel atıkları birbirine karıştıranların cezalandırılacağı. Hem de Kabahatler Kanunu’nun 32’nci maddesine göre ceza alacakmışız. Burada da bir tuhaflık var. Kabahatler Kanunu’nun çevreyi kirletme ile ilgili maddelerine göre “mahalle sakini” ve “işyeri” yetkililerinin farklı bir maddeden cezalandırılması gerekiyor. Ama eğer evsel atıklarla ambalaj atıklarını karıştırırsak, “emre itaatsizlik”ten işlem yapılacak hakkımızda.
Kabahatler Kanunu’nun 32’nci maddesi der ki:
“Yetkili makamlar tarafından adlî işlemler nedeniyle ya da kamu güvenliği, kamu düzeni veya genel sağlığın korunması amacıyla, hukuka uygun olarak verilen emre aykırı hareket eden kişiye yüz Türk Lirası idarî para cezası verilir. Bu cezaya emri veren makam tarafından karar verilir.”
Bu maddedeki 100 Türk Lirası, 2013 yılındaki “güncelleme” ile 182 liraya çıkarıldı.
NEDEN GERÇEK HÜKÜM YOK?
Peki çevre ile ilgili maddesi nedir Kabahatler Kanunu’nun? O madde, “mahalle sakini” için daha hafif:
“Madde 41: Evsel atık ve artıkları, bunların toplanmasına veya depolanmasına özgü yerler dışına atan kişiye, yirmi Türk Lirası idarî para cezası verilir. Bireysel atık ve artıkların atılması halinde de bu fıkra hükmü uygulanır.
Fiilin yemek pişirme ve servis yerlerinde işlenmesi halinde işletme sahibi gerçek veya tüzel kişiye, beşyüz Türk Lirasından beşbin Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir.”
2013 yılındaki “güncelleme”den bu madde de nasibi almış. Bireysel durumlarda 30 lira, “dikkatsiz” işletmelerde 923 lira ilâ 9 bin 294 lira ceza uygulanması öngörülüyor.
Çevreyi kirletme meselesini “emre itaatsizlik”le sınırlamak yerine, gerçek hüküm uygulansa, daha adil davranılmış olur. Ama o zaman da işyerlerini denetlemek, gerekirse “gözünün yaşına bakmamak” gerekir.
Zor tabii…
Çevreyi “kanun”la değil, sevgiyle koruyabiliriz; bir bilsek keşke…

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER