Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

CUMA GÜNÜ VE CUMA NAMAZI

Muharrem Günay 1 Ağustos 2014 Cuma 03:00:00
  Cuma namazı farz-ı ayındır. Farz olduğu, Kitap, Sünnet ve icmâ ile sabittir. Kur’ân-ı Kerîmin 62. sûresi, cuma namazından bahsettiği için Cuma sûresi olarak adlandırılmıştır. Bu sûrede yüce Allah şöyle buyurmuştur:
“Ey iman edenleri Cuma günü namaza çağrılınca Allah’ı anmaya (namaza) koşun ve alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır. Namaz kılınınca yeryüzüne yayılın da Allah’ın lütfünü arayın ve Allah’ı çok çok anın ki felah bulasınız” (el-Cum’a 62/9-10).
Hadis kitaplarında gerek cuma namazının fazileti, gerekse kuvvetli bir farz olduğu ve bu namazı özürsüz olarak terk etmenin büyük günah sayıldığı konusunda sahih hadisler bulunmaktadır. “Allah, önemsemediği için üç cumayı terk eden kimsenin kalbini mühürler” (Ebû Dâvûd, “Salât”, 204; İbnMâce, “îkâmetü’s-salât”, 93; Tirmizî, “Cum’a”, 7; Nesâî, “Cum’a”, 2) ve “Birtakım kimseler, ya cuma namazını terk etmekten vazgeçerler ya da Allah onların kalplerini mühürler ve artık onlar gafillerden olurlar” (Müslim, “Cum’a”, 12; Nesâî, “Cum’a”, 2).
Hz. Peygamber’in cuma namazını ilk defa hicret esnasında, Medine yakınlarındaki Rânûnâ vadisinde Salim b. Avf kabilesini ziyaretleri sırasında oradaki namazgâhta kıldırmış olduğu alimlerce kabul edilmektedir. Öte yandan, kaynaklarda daha hicretten önce Es’ad b. Zürâre’nin Medine’de cuma namazı kıldırdığı kaydedilmektedir. Bu durum karşısında cuma namazının ne zaman farz kılındığı hususunda iki farklı rivayet ve görüş ortaya çıkmıştır. Bunlardan birincisine göre cuma namazı Mekke’de farz kılınmış olmakla birlikte müşriklerin baskıları yüzünden orada kılınamamıştır. Diğer rivayete göre, cuma namazı hicret esnasında farz kılınmıştır ve ilk cumayı Hz. Peygamber Rânûnâ vadisinde kıldırmıştır. Bu rivayeti benimseyenlere göre, Es’ad b. Zürâre’nin cuma namazı kıldırması uygulaması farz değil, nafile hükmü kapsamındadır.
Bütün müctehidlere göre cuma namazı farz-ı ayın olup, Resûlullah zamanından itibaren farklı görüş açıklanmadığı için, bu hususta icmâ meydana gelmiştir.
Cuma namazı, cuma günü öğle namazı vaktinde kılınan ve farzı iki rek’at olan bir namazdır. Bu namazdan önce hatibin hutbe okuması namazın sıhhat (geçerlilik) şartlarındandır. Cuma namazı o günkü öğle namazının yerini tutar.
Toplamak, toplanmak anlamlarına gelen Cuma, haftanın günlerinden birisinin adı ve Kur’an’dak, 62. surenin adıdır. İslam dininde haftalık ibadet günü olarak seçilmiş ve bu günün bir bayram olduğu hadisi şeriflerde belirtilmiştir.(Beyhaki, III, 243) Sevgili Peygamberimiz Cuma günü hakkında:
“Üzerine güneşin doğduğu en hayırlı gün Cuma günüdür. Çünkü Hz. Âdem o gün yaratrıldı, o gün cennete girdi ve o gün cennetten çıkarıldı. Kıyamette o gün kopacaktır.” (Müslim, Cuma, 18) buyurmuştur.
Yüce Allah (cc) Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor:
“Ey Müminler Cuma günü namaza çağrılınca alış-verişi bırakarak hemen Allah’ı zikretmeye koşun. Böyle davranabilirseniz sizin için daha hayırlıdır.” (Cuma suresi, ayet: 9)
Salâ verildiği zaman alışverişi terk etmek gerekmez, fakat sünnet ezanı okunduktan sonra alışverişi ve dünya işleri ile meşkul olmayı terk etmek vaciptir. Ezan okunduktan sonra dünya işlerini işlemek, namaz bitinceye kadar haram olur. Namaz bitince tekrar helal olur. Nitekim âyette: “O namaz kılınınca da yeryüzüne dağılın ve Allah’ın lütfundan (nasibinizi) arayın…” (Cuma:10) buyrulur. (İmadü’l İslam/İslamın Temel Kitabı- Büyük İlmihal, Sayfa: 206, Şeyh Abdurrahman Bin Yusuf, çeviren Mehmet Rahmi)
Hıristiyanlar Pazar günün, Yahudiler de cumartesi gününü tayin ederek o günlerde dünya ile meşkul olmak haramdır demişlerdir. Cuma günü dünya işlerinden el çekmek onlara benzemek olur.

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER