Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Sezer Küçükkurt

Denge – Kocatepe Gazetesi

Sezer Küçükkurt 26 Mart 2013 Salı 02:00:00
  Ne yazıktır ki, kültürü ile, doğası ile insanları ile Anadolu’nun en kıymetli, en önemli kadim kentlerinden birisi olan Afyonkarahisarımız son dönemde çeşitli vesilelerle yaygın basında eleştiri konusu yapılmaktadır.
“Şeriatın geldiği şehir”, “Afyonkarahisar İran’a dönüyor” başlıkları ile ifade bulan bu eleştirilerin bizim gibi pek çok Afyonkarahisarlı’yı derinden yaraladığını biliyoruz.
Bu eleştiriler elbette ki durduk yerde başlamadı. Bilinen olaylar ard arda basına yansıyınca işler çığırından çıktı. Yıllar önce çıkartılan alkol yasağıyla ilgili uygulamanın şehrimizde yeniden uygulanmaya başlaması, TOBB tarafından yapılacak okulun önce meslek lisesi olarak ilan edilmesinin ardından daha sonra imam hatip lisesine dönüştürülmesi, Pazar yerine ücretsiz taşımacılık yapan halk otobüslerinde kadın-erkek ayrı yolculuk edilmesi, okullarda ibadet yeri ayrılmasıyla ilgili yönetmeliğin Afyonkarahisar Valiliği’nce yeniden gündeme getirilmesi, gneelevin kapanması gibi uygulamalar ard arda gündeme gelince dikkatler üzerimize çevrildi.
Tüm bu olayların yorumu, bakış açısına göre değişim göstermektedir aslında. Afyon’dan, toplumun gündelik yaşamı içerisinden olaylara bakanlar farklı görüyor. İstanbul’dan, hadi fildişi kulelerde değil de, “uzaktan” bakanlar olayları farklı görüyorlar.
Afyonkarahisar’ın genel itibariyle milliyetçi ve muhafazakar bir yapısı olduğu inkar edilemez bir gerçek. Söz konusu eleştirilere bir Afyonkarahisarlı gibi, bu olayların sıkıntısını yaşamış bir kişi olarak baktığınızda konu farklılık arz etmekte, İstanbul’da kozmopolit bir toplum içerisinde yaşayan “okumuş-yazmış” birisi olarak baktığınızda farklılık arz etmektedir.
Elbette ki önemli olan bu uygulamalarla direk muhatap olan kesimin yani Afyonkarahisarlılar’ın görüşleridir.
Uygulamaların direk muhatabı olan Afyonkarahisarlıların büyük bir çoğunluğunun bu konulardan mağduriyeti değil, memnuniyeti söz konusudur.
Sokakta nara atan, Anıtpark’ta birbirini bıçaklayan, ya da ispirto içip tenha yerlerde tacize yönelen sarhoşların sıkıntısını yaşayan Afyonkarahisarlı sokakta, Hıdırlık’ta içki içilmesini yasaklayan uygulamaya destek vermektedir. Çünkü yıllarca sarhoş, ayyaş takımı yüzünden gece sokağa çıkamamış, gündüz Hıdırlık’ta piknik yapamamıştır. “Evinde ya da lokantada içkisini içene, etrafa bulaşmayana” kimsenin diyeceği yoktur. Alkol yasağına destek verenlerin bir kısmı da uygun yerlerde içkisini içmektedir.
İmam Hatip lisesi konusunda yaşanan sıkıntı bir “iletişim” sorunundan kaynaklanmıştır bize göre. En baştan TOBB tarafından yapılacak okulun planlaması düzgün yapılıp, duyurusu buna göre yapılsa idi, bu konuda herhangi bir sıkıntı yaşanmazdı. Bu “iletişim” hatalarını sık yaşıyoruz şehrimizde. Bedelini de “imaj”ımızla ödüyoruz ne yazık ki.
Pazar yerine sadece bayanları ücretsiz olarak taşıyan otobüsler meselesine de yine Afyonkarahisar’ın yaşadıkları, duyarlılıkları açısından bakmak gerekir. Otobüsleri bu duruma getiren ard arda yaşanan taciz ve hırsızlık olaylarıdır. Pazara giderken 3 TL tasarruf etmek için balık istifi bir şekilde, havasız, terk kokuları arasında, kadın-erkek üst üste yapılan yolculuğa “Harem-selamlık uygulaması” olarak bakmak o otobüsteki insanın durumunu görmezden gelmek demektir. O otobüsteki insanların derdi “harem-selamlık” uygulaması değil, 3 TL’yi artırmanın çabasıdır. Eğer başka bir hesap yoksa buradaki eleştiri noktası, otobüs seferlerinin artırılıp, insanların balık istifi yolculuktan kurtarılması olmalıdır.
Söylenildiği gibi “karı-koca pazara gidememe” gibi bir şey sez konusu değildir. Parasını verip minibüs ya da otobüse binen istediği gibi istediği yere gidebilmektedir.
Okullardaki ibadet yeri ayrılmasıyla ilgili genelgenin Afyonkarahisar’dan hareketle Türkiye’ye duyurulması ise biraz “mesaj” kaygısı taşıyan hareket olarak yorumlanmıştır vatandaş arasında. Eskiden beri Afyonkarahisar’da ibadet etmek isteyen öğrenci hem öğretmeni, hem velisi, hem de toplumun geneli tarafından teşvik edilmektedir. İbadetini etmek isteyen hiçbir öğrencinin bir engelle karşılaştığını sanmıyoruz. Belki hayra hizmet etme amaçlı olan bir yönetmeliğin, istismarlara yol açacak şekilde duyurulması, “hayrın altından şer” çıkartmıştır.
Sonuç itibariyle Afyonkarahisar’daki yaşamın, toplumsal duyarlılıkların farkında olmayan kişilerin “İran modeli” diye tanımlamaya çalıştıkları uygulamalar Afyonkarahisar’da büyük bir çoğunluğun desteğini ve beğenisini kazanmaktadır. Bunun sebebi “rejimle olan bir sıkıntı” değil, günlük yaşamın getirdiği şartlardır. Eleştiriler, öneriler rejim kaygısıyla değil, günlük yaşamın şartlarının iyileşmesi adına yapılmalıdır.
Toplumun duyarlılıklarından uzak eleştiriler sosyal barışa ne kadar zarar veriyorsa, hizmetten çok “mesaj” kaygısı taşıyan uygulamalar da kente ve topluma o kadar zarar vermektedir. Aradaki dengeyi iyi kurmak, her iki yönden de istismarlara geçit vermemek gerekmektedir.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti