HER YERDE VE HER HAFTA FUTBOL

5 Kasım 2014 Çarşamba 02:00:00
  Bütün hızıyla sürüyor futbol maçları… Her yerde ve her hafta… “Her yerde kar var, kalbim yine seninle” diye bir şarkı vardı benim lisede okuduğum yıllarda… Adomo adında bir şarkıcı yarı Türkçe yarı İtalyanca söylerdi bu şarkıyı… Her yerde futbol var ve kalbimiz futbolla… Maden deniz, trafik kazaları, ölüler, yaralılar, eylemler, yürüyüşler, saldırılar, şehitler, Kobani, Işid, Peşmerge, PYD, PYG, PKK, bir sürü siyasal, sosyal, ekonomik değişme ve gelişmeler… Ancak… Olanca hızıyla ve heyecanıyla sürüyor futbol maçları… Hiç aksamadan, düzenli, planlı programlı… TFF, Kulüpler, TÜFAD’lar ASKF’ler, İl Hakem Kurulları, Disiplin Kurulları, Saha Komiserleri, Gençlik Hizmetleri ve Spor İş Müdürlükleri… Hepsinin bu çorbada tuzu var…
Ben bir futbol adamı ve tutkunuyum. Bir yaşam biçimi benim için futbol… Yedi yaşımda tanıdığım meşin yuvarlağın peşinden koştum uzun yıllar… Ülkemdeki en üst düzey lisans olan Pro Lisanslı bir hocayım. Yaklaşık kırk yıldır aralıksız futbol antrenörlüğü yapıyorum. Profesyonel ve amatör takımlar, 11 yaş takımları da dahil olmak üzere çeşitli takımlar çalıştırdım bu süreçte. Dört yıl önce kalp damarlarımdan ikisi değişti, ameliyattan iki ay sonra takım çalıştırdım… Bundan on beş gün önceki cuma günü safra kesemden ameliyat oldum, pazar günü telefonla takımımın maçını telefonla izledim, salı günü antrenmanı yönettim. Çünkü beni yaşama bağlayan etkinliklerden biridir futbol; liselerde ve AKÜ’deki yaklaşık otuz yıllık Türkçe-edebiyat hocalığından sonra bu iş benim başlıca meşgalem oldu diyebilirim…
Kabaca bir hesapla ülkemizde her hafta iki bine yakın futbol maçı oynanıyor, bunların dokuzu Süper Toto Süper lig, dokuzu PTT Birinci Lig, on sekizi Spor Toto İkinci Lig, yirmi yedisi Spor Toto üçüncü Lig olmak üzere altmış üç maç; bunlar Profesyonel futbol maçları… Ötekilerse BAL, Süper Amatör, Amatör, U-19, U-17, 16, 15, 14, 13, 12, 11 ve Akademi ligleri… Hepsi de amatör… Peki medyada en çok yer verilen, en çok tartışılan TV’lerde sabahlara kadar irdelenen, övülen sövülen maçlar hangileri, hangi futbolcular, hangi hakemler ve hangi yöneticiler?
Bir hafta önce yere göğe konulamayan takımlar, hocalar futbolcular bir hafta sonra bir bakıyorsunuz yerle bir… Herkes ayrı bir havada ayrı ayrı görüşler… Pazar günü oynanan FB-BJK maçının günah keçisi BJK’lı Necip… İsmail Kartal Caner ve Alperi onun karşısında oynatmış da maçı FB kazanmış… Her antrenör elindeki malzemeyi iyi kullanmak ister, rakip zaten analiz edilmiştir maçtan önce … Maç içinde elbette ki rakibin oyun şekli zayıf ve güçlü taraflarına göre takım sevk ve idare edilir… Futbol bir takım oyunudur … Maçta öne çıkan oyuncular olur, bunlar kişisel girişimleriyle maçın gidişini değiştirebilirler; ancak bu gibi bireysel olaylar futbolun bir takım oyunu olduğu gerçeğini değiştirmez…
Ben bu yazımda futbolun temeli olan amatör futbola gereken önemin verilmediğini, trilyonların harcandığı ve her maça üç beş yabancı futbolcuyla çıkılan profesyonel futbola çok önem verilmesine rağmen dünya futbolunda epeyce gerilerde kaldığımızı vurgulamak istiyordum; ancak yazının akışı kendimden de söz etmeye yönlendirdi beni. Yazımın sonuna geldiğim için bu konuyu başka bir yazımda ele almayı daha uygun buldum.
Hoşça kalın.