Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Murat Arısoy

Kar, park, vatandaş…

Kar ve yol kenarındaki otoparklar hakkında sorunlar yaşadığımız aşikâr. Daha önce özetle anlatmaya çalıştığım bu sorunu, tekrar ve ayrıntılı yazmakta fayda var.
Kar-park-vatandaş üçgenine çeşitli açılardan yaklaşalım:
BELEDİYE’YE GÖRE: Afyonkarahisar Belediyesi, şehiriçinde yaklaşık 700 kilometrelik yol ağında kar temizliği yapmaya çalışıyor. Önceki kar yağışında Afyonkarahisar Belediyesi Fen İşleri Müdürü Hüseyin Öztürk ile Yol İşleri Müdürü Kubilay Akın’ı ziyaret etmiş ve onların neler yaşadıklarını öğrenmeye çalışmıştım. Öztürk ve Akın, vatandaşların yol temizleme çalışmalarına adeta seyirci kaldıklarını anlatmıştı. Hak verdim. İstenen, çok görkemli bir hareket değildi. Kar temizleme çalışması yapılırken her vatandaş, evinin önündeki otomobili 10 dakikalığına bile hareket ettirse, çalışmalarda sonuç alınıyordu. Vatandaş yardımcı olmazsa çalışmalar sekteye uğruyor; bu da buzlanmalara neden oluyordu. Belediye ekipleri, önceki kar yağışında neredeyse 24 saat hazır bekledi.
Aradan günler geçti. Yine aynı vaziyetle karşılaştık. Kar yağdı, yol kenarlarındaki araçlar, Afyon tabiriyle “gıyneşmedi” bile. Afyonkarahisar Belediyesi, bu sefer hem hoparlörden duyuru yaptı, hem de basın ve internet aracılığıyla mesaj verdi. Belediye, adeta rica etti: “Lütfen yardımcı olun.”
Belediye’nin çağrısına az sayıda vatandaş kulak verdi.
VATANDAŞ’A GÖRE: Evinin önündeki aracı “gıyneştirmeyen” vatandaşa “Tamamen haksızsın” demek mümkün mü? Değil. Afyonkarahisar’da temel şehircilik ilkeleriyle bağdaşmayan açık otopark uygulaması olduğu müddetçe bu tür meseleler, gündemimizde olacak. Para ödeyerek ya da ödemeyerek, araçlarını yol kenarlarına park etmeyi alışkanlık hâline getirmiş bir kitleden 10 gün için hareket tarzını değiştirmesini bekleyemeyiz. Yol kenarlarına park etmenin kesin bir suretle yasaklanması gerekiyor. Belediye, yol kenarındaki parkları engellemek için kapalı otoparklar inşa etti; ama kapalı otoparklar dolmadı. Başkalarını bilmem; ama ben kapalı otoparka girerken tedirgin oluyorum. Kapalı otoparkların kendine has benzin-mazot karışımı kokusu, ıssızlık hissi ile birleşiyor. 2009’da, Müftülük binasının yanındaki boş alan, “otopark” olarak kullanılıyordu. Keza, Süleyman Gönçer Caddesi’ndeki bir boşlukta da otopark mevcuttu. Her iki otopark da vatandaşlar tarafından yoğun bir şekilde kullanılıyordu. Açık otoparklar, bir ara çözüm olarak düşünülebilir. Tabii Emek Otoparkı’nın yarısının dolu olduğunu da hesaba katmamız lâzım. Bununla birlikte, Valilik, Belediye ve Trafik Encümeni karar verirse, bu kararın arkasında adil bir şekilde durulursa; yol kenarına park eden araçları bir daha görmeyiz.
Bir başka eleştiri de şu: Geçen sefer yağan karda, şehrin dolmuş-halk otobüsü güzergâhından başka temizleme çalışması yapılmadığı belirtilmişti. Ama Dumlupınar Mahallesi’nde oturan vatandaşlarla hasbihal ettiğimizde “Her taraf kaldı, bir tek İl Özel İdaresi Lojmanı’nın önü temizlendi” dediler. Yine ana arter dışında kalan Belediye’nin önünün de tertemiz hâle getirildiği, dikkatlerden kaçmamıştı.
TEMİZLEME ÇALIŞMALARINDAKİ USÜL: Kar temizleme çalışmalarında, yol yapım çalışmalarındaki aksaklıkların aynılarına şahit olduk, oluyoruz. Meselâ Ordu Bulvarı’ndaki karları temizleyecekseniz, bu faaliyetten son anda haberimiz olmasın. Mecidiye Girişi’ne, Gazlıgöl Caddesi’ne, Kurtuluş Caddesi’ne “Ordu Bulvarı’nda çalışma vardır” levhası koymak zor değil. Aynı örnekten yola çıkarak devam edelim: Kurtuluş Caddesi’nden geliyoruz. Ordu Bulvarı’ndaki kar temizleme çalışmasını Cumhuriyet Meydanı’ndaki bankaların önünde öğreniyoruz. Bir işçi, elinde turuncu flama, “Yol kapalı” işareti yapıyor. İyi, o zaman Gazlıgöl Caddesi’nden geçelim… Ama ya Gazlıgöl Caddesi’nde de ekipler varsa, nereden gideceğim? Mecidiye’ye mi gireyim? Oysa ben, Ordu Bulvarı’ndan Atatürk Stadı’na gidecektim… Kapalı olan yolları, levhaların yanı sıra basın ve hoparlör vasıtasıyla duyurmak çok mu zor?

PARTİLERE ÖNERİ

Serde “Bakımsız Aday”lık var ya “siyaset” üzerine fikirlerimi paylaşarak “Bakımsız Adaylık” sürecime destek bulabilirim.
Ben milletvekili olursam, siyasi partilerin teşkilatlanma biçimlerine müdahale etmek isterim. Partilerde, adı konulmamış bir ayrımcılık var. Bu ayrım, “Kadın Kolları” ve “Gençlik Kolları” şeklinde tezahür ediyor.
Sanki siyaset sadece “büyüklerin” ve “büyüklerin arasında da erkeklerin” uğraşısı gibi bir izlenim bırakıyor bende “Kadın Kolları” ve “Gençlik Kolları”. Hakikaten, bir kişi Kadın Kolları’nda yetkili ise, partinin asıl yöneticisi muamelesi görmüyor. Gençlik Kolları’nda da aynı gözleme sahibim.
Madem siyaseti “kollar” üzerinden yürütüyoruz, “Erkek Kolları” da kuralım.
İl Başkanlığı için “Kadın Kolları”, “Gençlik Kolları” ve “Erkek Kolları” arasında bir yarış sağlansın. En çok oyu alan “kol öncüsü” İl Başkanı olsun. Genel Merkezler için de bu yöntem uygulansın.
Var mısınız?
“Tek adayla seçim yapmakla gururlanan” siyasi partilerimizin bu öneriye kulak asmayacağını biliyorum.

BAŞBUĞ ADAY OLUR MU?

26’ncı Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un Afyonkarahisar’dan, herhangi bir siyasi partiden aday olması, bütün dengeleri değiştirecektir. Başbuğ, Afyonkarahisar’daki hemen her kesimin sahipleneceği kişilik özelliklerine sahip.
Başbuğ, Adalet ve Kalkınma Partisi’nden aday olsa tepkiyle karşılanır mı? Hayır. Çünkü Adalet ve Kalkınma Partisi ile Türk Silahlı Kuvvetleri’ne aynı merkezden harekât gerçekleştirildi. En azından günümüzdeki söylem itibariyle durum bu. Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Merkezi yetkilileri, “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin saygın komutanlarından İlker Başbuğ’u, Afyonkarahisar Birinci Sıra Milletvekili Adayı olarak belirledik” dese, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Afyon için belirlediği “Yüzde 75” hedefine ulaşılabilir.
İlker Başbuğ’un kimyası Cumhuriyet Halk Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin duruşlarına ters mi? Hayır. Başbuğ, CHP ya da MHP’den birinci sıradan milletvekili adayı gösterilse, parti tabanları itiraz eder mi?
İlker Başbuğ bir devlet adamı olarak, bulunduğu yere değer katar.
Bununla birlikte, 26’ncı Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un siyasete atılması mümkün müdür? Zannetmiyorum. Yine de Allah’tan ümit kesilmez.

BOŞ KONUŞMA YERİ: İNTERNET

İnternet, bilgisiyarların yanı sıra akıllı telefonların, yeni sürüm televizyonların ulaşabileceği bir mecra hâline geldi. Erişim kolaylaştıkça, internette yazılanların hacmi, yazanların sayısı arttı. Facebook, Twitter kişilerin fikirlerini “karaladıkları” belli başlı internet siteleri. Sanal ansiklopedileri de hesaba kattığımızda doğruluğu teyit edilemeyen birçok “yazımsı” okunuyor. Bu yazımsılar, bazen hakarete bile varabiliyor. Keşke internette hakareti ve boş konuşmayı engelleyici bir yordam gelişse.

ŞEHRİN YENİ LOGOSU

Afyonkarahisar Valiliği’nin ve İl Müdürlükleri’nin broşürlerinde, afişlerinde gördüğüm “şehrin yeni logosu”nu beğendiğimi söylemiştim. Karahisar Kalesi, Yeni Hükümet Konağı ve Utku Anıtı… Kibar bir çizim olmuş, şehri özetlemiş diye düşünmüştüm. “Benim gönlüm yeniden yana” demiştim.
Bir büyüğümüzden, farklı bir yorum geldi:
“Murat, sen yeni logonun güzel olduğunu söylüyorsun. Ama Afyon demek zafer demektir. Utku Anıtı’nı görmek için özellikle bakmamız gerekiyor. Yeni bir logo tasarlanıyorsa, Utku Anıtı’nı daha büyük işleyelim.”
Büyüğümüz böyle diyor. Paylaşmak istedim.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti