Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Murat Arısoy
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Karahisar’a 1 ayda 4 bakan

Murat Arısoy 21 Ocak 2015 Çarşamba 02:00:00
  Adalet ve Kalkınma Partisi, Afyonkarahisar’da seçim çalışmalarına hızlı başladı. Seçim takvimi resmi olarak açıklanmasa da bir ayda Afyonkarahisar’ı ziyaret eden bakanların sayısına bakılacak olursa, seçime en hazır partinin AK Parti olduğu söylenebilir.
20 Aralık’ta AK Parti Merkez İlçe Başkanlığı’nın kongresine Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu katıldı. Bu toplantıda, Bekir Bozdağ’ın konuştuğu bölümü TRT canlı yayınla izleyicilerine ulaştırdı.
Geçen hafta Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan Afyonkarahisar’daydı. Bakan Elvan’ın Ankara-İzmir Otoyolu hakkında söyledikleriyle ilgili tartışma sürüyor. Ama Bakan Elvan ile Bakan Eroğlu’nun birlikte Afyonkarahisar’da olması bir mesaj. Eskiden tek bakanla seçim propagandası yapılırken, 2015 seçimlerinde galiba “iki bakanlı” toplantılara alışacağız. Elvan’ın resmi açılış programında da yine TRT’nin canlı yayında olduğunu hatırlatalım.
Adalet ve Kalkınma Partisi İl Başkanlığı, 18 Ocak’ta da Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce’nin katıldığı İl Danışma Toplantısı düzenledi. Güllüce, gündeme ilişkin yorumlarını, Afyonkarahisar’dan paylaştı.
1 Şubat’ta da AK Parti İl Kongresi’ne Başbakan Ahmet Davutoğlu iştirak edecek. Davutoğlu’nun yanında en az 3 bakanın da gelmesi bekleniyor.
Bunun yanında, özellikle genç seçmenin ilgisini çekecek bir gelişme daha var: AK Parti İl Başkanlığı, akıllı telefonlarda bir uygulama ile yerini alacak. Bu uygulama sayesinde basın toplantıları ve fotoğraflar hızlı bir şekilde paylaşılabilecek.
Görünen o ki Adalet ve Kalkınma Partisi, 2015 genel seçim sürecini sadece Bakanlar Kurulu mensuplarıyla değil; “yordambilim” olarak tanımlanan teknoloji ile de destekleyecek.

KENDİSİNE BİLE MUHALİF PARTİ

Affedersiniz, ama kendimi tutamıyorum. Bu soruyu sormak zorunda gibi hissediyorum kendimi: Ne olacak bu CHP’nin hâli?
Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra gelen ağır yenilginin tartışılması için düzenlenen Olağanüstü Kongre’de bir baktık ki tüzük tartışılıyor. İyi de Kongre, başarısızlığın hesabının verildiği yetkili kurul değil midir? Genel Başkanlık makamının ve Genel Merkez yönetiminin faaliyetlerinin sorgulanması gerekmiyor muydu?
Öyle olmadı.
Birtakım iyimser CHP’liler, “Düzelir bakalım” dediler, ancak düzelen bir sistem görülmüş değil. “Milletvekili olmak isteyen il başkanları istifa etsin” denildi, il başkanları seçimden 6 ay önce istifa etti.
Tüzük, il başkanlarının yerine atamayı gerektiriyor. Yaklaşık 1 aydır il başkanlıkları için bir atama yapılmadı. Daha da ilginci, mevcut yönetimler, “Buyurun, olağanüstü kongre yapalım” diyor; ancak CHP Genel Merkezi buna da yanaşmıyor.
Afyonkarahisar’da da benzer bir durum yaşandı. CHP İl Yönetimi, “Olağanüstü İl Kongresi” için aldığı kararı CHP Genel Merkezi’ne gönderdi.
Neticeyi hep birlikte göreceğiz.
Yüzde 50’ye yakın oy alarak iktidara gelen bir parti, “saat saat”, “dakika dakika” zamanı sayarken, Türkiye’nin ikinci büyük partisi, “Milletvekili şu mu olsun, bu mu olsun”, “İl Başkanı bizden mi olsun, sizden mi olsun” tartışmalarıyla vakit geçiriyor.
Halk, her hâliyle “hazır” bir görünüm sergileyen AK Parti’ye oy verdi diye yine kabahatli mi olacak?

HAREKET’TE HAREKETSİZLİK

Milliyetçi Hareket Partisi ise AK Parti ve CHP’ye oranla sessiz. Ülkede ve Afyonkarahisar’da onca hareketlilik var, MHP ise durağanlığı tercih ediyor. Örnek vermek gerekirse, Ankara-İzmir Otoyolu hakkında Cumhuriyet Halk Partisi’nin görüşünü az çok biliyoruz. CHP Merkez İlçe Başkanı Kemal Demirkırkan, konuyu gündemde tutuyor. CHP Afyonkarahisar Milletvekili Ahmet Toptaş, konuyla ilgili soru önergesi veriyor.
Peki MHP’liler ne düşünüyor? Belediye Meclisi MHP Grup Başkanı Halil İbrahim Baykara’dan başka fikir üreten,öneri ortaya koyan var mı?
Hakkını verelim: Dün itibariyle kısa da olsa bir açıklama yapıldı konuyla ilgili.
Bir bakıyorsunuz, MHP’li ağabeylerimiz kendi aralarında konuşuyor:
“Biz burada, ikinci milletvekilini zorlarız.”
Ama nasıl, hangi çalışmayla, hangi söylemle?

İHSANOĞLU’NU
HATIRLAYAN VAR MI?

Anımsar mısınız, Ekmeleddin İhsanoğlu diye bir bilim adamı vardı.
İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu’ndan bahsetmiyorum.
Hani bir Cumhurbaşkanı adayı vardı…
Muhafazakâr oylara, evdeki giydiği ayakkabılarla talip olan…
Gölgesinde büyük küçük partileri serinleten…
Ekmel Amca’yı diyorum yahu…
Hatırlamadınız mı?
İyi öyleyse…
Ben hatırlatayım:
Ekmeleddin İhsanoğlu, CHP ile MHP’nin Recep Tayyip Erdoğan’a “AkSaray” yolunun açılması idi.
Yol açıldı.
Görev bitti.

ANAYASA’YI DEĞİŞTİRMEK

AK Parti, 2015 seçimlerindeki ana vadini “Anayasa’yı değiştirmek” olarak kurgulayacak.
İyi de 2007 seçimlerine de böyle girdik. Hatta o günlerde “sivil anayasa” söylemi almış başını gitmişti. Seçimlerden sonra Adalet ve Kalkınma Partisi’ne destek veren bilimadamları, bir yıldır en büyük muhalif rolündeler.
2007’nin Temmuz ayından sonra, Ekim ayında da Anayasa ile ilgili değişiklik referandumunda AK Parti’nin söylemleri başarılı oldu.
2010’da “mezardakilerin bile kalkıp evet diyeceği” yönünde görüş bildirilen referandumla bir başka Anayasa değişikliği daha gerçekleştirildi.
2011 genel seçimleri geldiğinde yine aynı nakaratı duyduk: Sivil anayasa…
Şimdi yine aynı söylemi duyuyoruz: Yeni, sivil anayasa.
1 söylemle 2 seçim, 2 referandum kazanılması takdire şayan.
1 söylemle 2 seçim, 2 referandum kaybedilmesi, eleştiriye muhtaç.
Aklıma geldi: 2007’de Demokratik Toplum Partisi milletvekilleri “Kürtçe Anayasal güvenceye sahip olmazsa, Anayasa çalışmalarına destek vermeyiz” diyordu.
Acaba bu görüşteler mi hâlâ?
Bu görüştelerse, “Demokratik Özerklik” önerilerinin de tanınması gerekmiyor mu?
Daha açık sorayım:
Yeni Anayasa’da ulus-devlet ile federasyon arasında bir tercih mi yapacağız?

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER