İsmi açıklandığında “CHP delegesi partiye başkan seçmemiş, halk cumhurbaşkanı seçer mi?” diye eleştiriliyordu. Ancak, Muharrem İnce isimi açıklandıktan bu yana öyle bir performans gösteriyor ki, adeta olarak tozu dumana katıyor. Ülkede gidilmedik yer, konuşulmadık konu bırakmadı. Artık yukarıdaki cümleyi kimse kurmuyor.
Siyasi söylemleri dışında davranışlarıyla, kişiliğiyle dikkat çekiyor. Tabiri caizse, ağzı iyi laf yapıyor, polemiklerden çekinmiyor. En ciddi rakibi Erdoğan’ı önce “Polemik yerine halka projelerimizi anlatalım” diye uyardı, sonra “günah benden gitti” dedi, cevap vermeye başladı. Gördük ki hiçbir lafın altında kalmıyor. Vatandaş istediği lider profili çiziyor.
Hareketleri çok doğal. Hareketinde poz yok, hesap yok. İçinden geldiği gibi davranıyor.
İnce’nin mitinglerini televizyonlardan izliyoruz. Bindirilmiş kıtalar olmaksızın kalabalıklar toplanıyor. CHP örgütlerini harekete geçirdiği, parti tabanına umut aşıladığı çok net görülüyor.
Bir gün miting sırasında Zeybek oynarken, diğer gün sosyal medyada, vatandaşlarla Harmandalı oynarken görüyorsunuz. Cumhurbaşkanı adayı olarak ilan edildiği gün, yaptığı konuşmada Ahmet Arif’ten, Nazım’dan şiirler okuyor, ardından Hacı Bayram Veli Camisinde Cuma namazı kılarak yola çıkıyor.
TV röportajlarında kendi yazdığı şiirleri büyük bir samimiyetle, duygusal bir dille okuyor.
Miting sırasında türkü söyleyen, siyaset konuşurken de, özeline girdiğinizde de, samimi, cesur, korkusuz bir Cumhurbaşkanı adayı.
Pazar günü eşiyle birlikte ev alışverişine giden, koruma ordusuyla dolaşmayan, TV programları sonrası gazetecileri nasıl köşeye sıkıştırdığı, dilden dile dolaşan, sosyal medyada rekorlar kıran bir aday.
Hayattaki en büyük zevki tepelerinde inek otlattığı Yalova’nın Elmalık Köyü’ndeki bahçesinde diktiği ağaçlarla uğraşmak olan, bisiklete binen, kendi arabasını kullanan, krediyle aldığı evinde oturacak, misafirlerini Atatürk’ün mekanı Çankaya Köşkü’nde ağırlayacak bir Cumhurbaşkanı olacağını iddia eden, “muhafazakar bir ailenin devrimci çocuğu” Muharrem İnce.
Okuyan, yazan, dinleyen, söyleyen, düşünen, düşündüren, gülen, güldüren, hesap yapan, sanatı ve sanatçıyı, hayvanları doğayı seven, birikimli, tuttuğunu koparan, 38 günde 86 miting yapabilecek kadar çalışkan bir Cumhurbaşkanı adayı.
“Betondan, demirden köprü yapmak kolay, ben gönüllere köprü yapacağım” , “En önemli projem ülkeye huzur getirmektir” diyebilen bir aday.
Ülke gündemindeki sorunlara vakıf, akılcı çözüm yollarını dile getiren, toplumun tüm kesimlerini kucaklayan İnce, gün itibariyle geniş kesimlerin desteğini de almış gözüküyor. 16 yıldan beri devam eden AKP iktidarı ve tek adam rejiminin psikolojik üstünlüğü, havuz medyasının tek yanlı yayınları altında, yılgınlığa düşerek “seçim olsa ne değişecek ki” diyen bir çok insanın içinde umut ışığı yandı. Muhafazakarı, liberali, solcusu, demokratı, kürdü, alevisi, doğulusu, batılısı bugün artık “neden olmasın” demeye başladı bile.
Sokaktaki insanlar kaostan, kavgadan, ötekileştirilmekten sıkıldı. Karar aşamasında. Bugünlerde herkes birbirine “Tamam mı?” diye soruyor.
Son Söz; “Herşey daha güzel olacak” Muharrem İnce
News
