Nöbetçi Eczaneler
9 Aralık 2013 Pazartesi 02:00:00 Yakın geçmişimize baktığımızda yeni nesillere sağlam bir milli terbiye ve islamı ahlak vermediğimizden bir çok gençlerimiz sergüzeştliği açık, milletine ve dinine yabancı ve hatta düşman olarak yetişmektedirler.
Bu zihniyetteki kimseler gelecek nesillerin tarih ve milliyet düşüncesini zayıflamamakta ve düşünce hayatımıza zift püskürtmektedirler.
Bir takım insanlarımız, milli ve manevi değerlerden uzaklaşmakta, maddi menfaatlerden başka bir şey düşünmez hale gelmekte ve neticede batının borazanlığını yapmaktadırlar.
Sonuçta toplum yolsuzluklarla çalkalanmakta ve faizcilik, tefecilik gibi toplumumuza sonradan girmiş insanları sömürmeye yönelik meslek türleri değer görür hale gelmektedir. Çünkü bu kimseler hak etmediklerini almayı kendileri için mübah saymakta şatafatlı yaşantıları ile öğünmekte para, mal, mevkii ve makam hırsı yüzünden insanlık değerlerini hiçe saymaktadırlar.
Bir insanın kendi millet ve geçmişini hafife alması bir aşağılık duygusu, bu densizliği yaparken ezeli düşmanlarımızı göklere çıkarması da bir soysuzluktur. Bunlar ki yıllarca mübarek milletimizi karamsarlığa itip durdu ve kahrolası yabancılaşmayı başımıza musallat ettiler.
İnsan eğitiminin zorluklarını biliyoruz. Ancak şartlar ne olursa olsun vatanını, milletini, bayrağını seven, Türk- İslam kültür ve medeniyetini özümseyen çağdaş teknolojiye ayak uydurabilen nesiller yetiştirmek zorundayız.
Unutmayalım ki; en büyük yatırım; kainatın özü insana yapılandır. Aslında insan bütün yatırımların sahibi, sebebi, hedefidir.
İnsan eli değmeyen toprak nasıl çorak ve çöl ise; yetişmiş insana sahip olmayan milletler de benzi soluk, kansız ve öksüz çocuklar gibi boynu büküktürler. Ne mutlu konuya hassasiyet gösterip maddi imkanlarını insan yetiştirme yolunda harcayanlara ve gayret gösterenlere.
Bir güzel sözle bitirelim.
Kağıda dokunan kalem, kibritten daha çok yangın çıkarır.
