Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Murat Arısoy

YERLİ OTOMOBİL, ANADOLU’YA HEYECAN GETİRİR

Murat Arısoy 13 Haziran 2017 Salı 13:37:42
 

Önce bir saptama ile başlayayım:
Türkiye’deki otomobiller kimler tarafından ithal ediliyor? Türkiye’deki otomobilleri ithal edenler, kendi başlarına, tüm kaynağını bu topraklardan alan bir otomobil üretemezler miydi?
Örnek vermek gerekirse:
Alfa Romeo, Lancia, Jeep, Maserati, Ferrari, Fiat, Ford markalarının Türkiye’ye bir tek grup tarafından getirildiğini biliyor muydunuz?
Bu grubun çalışma planı ile sektörde “tekel” olmak yerine, “Anadol” gibi sıradan, hatta kalitesiz sayılabilecek bir otomobil ürettiğini; halkın da bunu benimsemediğini biliyor musunuz?Anadol’da kullanılan malzemelerin de Ford firmasının kalıntıları olduğunu biliyor musunuz?Dolayısıyla Anadol ile Devrim otomobili arasında dağlar kadar fark olduğunu biliyor musunuz?
Aynı grubun adı “Türkiye Otomobil Fabrikaları Anonim Şirketi” adında bir şirketinin olduğunu biliyor musunuz? Bu şirketin uluslararası firmalara adeta taşeronluk yaptığını biliyor musunuz?
Aynı grubun yöneticilerinin, Anadol’dan yıllar sonra, siyasetin “Yerli ve milli otomobil üretilmesi gerek” kararına karşı “Bizim Ford ve Fiat ile uzun süreli sözleşmelerimiz var. O sözleşmelerimizi bozamayız” dediğini biliyor musunuz?
***
İşadamlarının tercihleri, hem para kazanmayı, hem de ülkelerine katkı sağlamayı amaçlamalı. İşadamı para kazanırken, sadece yurtdışındaki markaların güçlenmesine, Anadolu’nun parasının sadece “marka değeri” için bile yurtdışına gönderilmesine, transfer edilmesine, aktarılmasına yarayan işlere imza atıyorsa, orada yapılanları sorgulamak gerekir.
***
Üstünkörü hesaplama yapalım:
Piyasadaki en ucuz birinci el otomobil, 50 bin lira. Bazı parçaları Türkiye’de üretilse bile asıl ‘marka’ parası yurtdışına çıkıyor.
50 bin liralık birinci el otomobilin, Türkiye ekonomisine uzun vadeli zararı ise fiyatının 3-4 katı oranında.
Çünkü 50 bin liralık otomobil, neredeyse tüm satışlardabanka kredisi ile alınıyor. Otomobilin ikinci sahibi 40, üçüncü sahibi 30, dördüncü sahibi 20 bin lira ödüyor, ortalama.
Banka kredisi demek ise, aslında küresel oyun kurucu sermayenin, Türkiye’deki bankalara açtığı “oyun alanı.” Bu oyun alanı içinde vatandaşların dişinden tırnağından artırdıkları meblağ, yurtdışına çıkıyor.
Bir otomobilin Türkiye şartlarında 20-25 yıl kullanıldığını düşündüğümüzde cari açığın sebeplerinden birini görmüş oluyoruz.
Yabancı marka bir otomobilin satın alınmasıyla, hem “marka” parası ödüyoruz; hem de parayı çektiğimiz banka, parayı yurtdışından satın aldığı için paranın parasını da yurtdışına yollamış oluyoruz.
Bir otomobille 2 zarar.
***
Peki nedir çözümü bunun?
Çözüm basit. Yerli ve milli otomobili bir an önce hazırlamalı, vatandaşın hizmetine sunmalıyız.
Burada birkaç madde ile önerilerimi paylaşmak isterim:
1) Yerli ve milli otomobilde Marmara Bölgesi tahakkümü kırılmalı. Şu ana kadar Türkiye’de yabancıların kurduğu otomobil fabrikalarının yarısından çoğu Marmara Bölgesi’nde. Gerekçeleri ise İstanbul’a yakın olmak. Yerli ve milli otomobil, işe buradan başlamalı. Sermayeyi ve üretimi, Anadolu’nun 7 bölgesine yaymalıyız.
2) Yerli ve milli otomobilin Anadolu şehirlerinde üretilmesi, Anadolu’yu bir bütün olarak heyecanlandıracaktır. Heyecan ile birlikte gelecek hareketlilik, milli iktisadı da canlandıracaktır. 7 bölgede kurulacak fabrikalarda ortalama 14 bin kişinin çalışması mümkündür. Yerli ve milli otomobilin her parçasının başka bölgede üretilmesi demek, vatandaşın topyekûn üretim seferberliğine sevk edilmesi anlamına gelir.
3) Yerli ve milli otomobilin üretimi kadar, sahiplenilmesi de önemli. Vatandaşın ulaşabileceği fiyatlar belirlenmeli. Her kesime göre üretim yapılmalı.
4) “Makam araçları” sayısında ciddi rakamlardan bahsediliyor. Yerli ve milli otomobil üretimiyle birlikte tüm devlet dairelerinin bu aracı satın alınması zorunlu tutulmalı. Dikkatinizi çekerim, “Genelge yayınlanmalı, tavsiye edilmeli” demiyorum. Zorunlu tutulmalı. Bu zorunluluğa uymayan amir ve memurlar hakkında soruşturma başlatılmalı.
5) Türkiye’de 20 yaşını doldurmuş birçok otomobil var. Yerli ve milli otomobil üretiminin ardından, 20 yaşını doldurmuş otomobillerin piyasadan çekilmesini sağlamak için “Eski otomobilini getirene yerli ve milli otomobil, yarı fiyatına” gibi kampanyalar başlatılmalı. Vatandaş, teşvik edilmeli.
6) Şu unutulmamalı: Devrim Arabaları’ndan bu yana “yerli ve milli otomobil” ile ilgili ilk kez bu kadar kıpırdanma var. Evet, Türkiye savunma sanayisinde yerli ve milli üretime geçti; fakat otomobil daha görünen bir nesne. Otomobil üretiminin sağlanması ve yaygınlaşması, vatandaştaki “psikolojik sınır”ın aşılmasını sağlayacak.
7) Yerli ve milli otomobil üretimin sonraki aşamalarında, yurtdışından alınan üretim bantları yerine kendi çizdiğimiz modellerin üretildiği bantlar konulmalı. Yerli ve milli otomobil, karakteriyle de Anadolu’ya özgü olmalı.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER