Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Murat Arısoy

Yıldırımsavar Akiller – Kocatepe Gazetesi

Murat Arısoy 10 Mayıs 2013 Cuma 03:00:00
  Aslında “yıldırımsavar” demeyecektim. “Fedai” diyecektim. Ama bu, hem Osmanlı’yı, hem İttihat ve Terakki’yi, hem Mustafa Kemal Atatürk’ü çağrıştırdığı için Akil İnsanlar’ımız rahatsız olabilir. Aman rahatsız olmasınlar. Aman kalpleri kırılmasın…
“Paratoner” ifadesini kullanacaktım, o da Fransızca. İçime sindiremedim. Gerçi Baskın Oran, “Mitterannn” derkenki Fransız şivesiyle çok güzel “paratoner” derdi ama, olsun. Biz “yıldırımsavar” tanımını kullanalım yine de…
Evet, Akil İnsanlar’ın 3 günlük Afyonkarahisar ziyaretinden aklımda şekillenen tanım bu… “Çözüm” süreci adı altında yürütülen “çözülme” süreci sekteye uğramasın diye, köşe-bucak, vilayet vilayet gezen bir grup çaresiz gördüm karşımda. Bir emir tebliğ edilmiş, tebellüğ tutanağı doldurulmuş. Tebliğin gereği yerine getiriliyor. Kendileri sık sık dile getiriyor: Efendim böyle iş olur mu, sürekli protesto ediliyoruz, sürekli dayak yiyoruz…
Dayak makul bir gösteri biçimi olmasa da, protestoların nedenini hiç araştırma zahmetine girmiyor Akil İnsanlarımız, nedense. Oysa yazılarına, sözlerine bakarsanız, toplumun yönünü, gelişmesini, “diyalektiği”ni, Akiller’den iyi tahlil eden yok. Bu tahlil laboratuarında bir sıkıntı var anlaşılan.
Akil İnsanlar, yıldırımsavar. Çünkü çözülme sürecini topluma anlatırken tüm tepkileri üzerilerine çekiyorlar. Halk Akil İnsanlar’la uğraşırken, yukarıda yine her şey “düzen”e uyduruluyor.
Akil İnsanlar’ın iddiası şu: Biz şeffafız, hükümetimiz de şeffaf. Olaylar, halkın gözü önünde cereyan ediyor.
Öyle mi hakikaten?
Çok şeffaf bir heyet olacak ki, kendi araçları hariç 13 güvenlik aracıyla korunuyorlar.
Çok şeffaf bir heyet olacak ki, nerede, ne zaman programları olduğunu, casusluk yöntemleri kullanarak öğrenebiliyoruz, haber yapmak üzere görevlendirilen biz muhabirler…
Çok şeffaf bir heyet olacak ki, “buluşmalar”da adı-sanı duyulmamış dernek temsilcilerinin dolduramadığı salonları, masaları, gazeteciler ve Emniyet mensupları dolduruyor. Maksat, “dolu” görünsün.
Çok şeffaf bir heyet olacak ki bu Akil İnsanlar, şehrin uzaklarında, polis barikatıyla toplantı yapılıyor.
Özellikle programın yerinin ve saatinin belli olmamasını, Avni Özgürel’e ayaküstü sorduğumda “Öyle olması gerek. Dışarıya 1000 kişi yığıyorlar. Ben nereden bileyim Afyonlu olup olmadıklarını” dedi. Gerçekten, fevkalade bir yanıt…
Usul yönünden “şeffaf”lar da, “muhteva” yönünden şeffaf değiller mi? Böyle düşünmeyin, darılırlar.
Herkes, uzun uzun sormadı mı sorusunu hiç? Ha, bu uzun sorulara cevap verilmemiş olunabilir, ama o kadar kusur kadı kızında da olmaz mı?
Tabii, bir ayrıntıya işaret etmek gerek. Ege Bölgesi Akil İnsanlar Heyet Başkanvekili Avni Özgürel, Afyonkarahisar’a geldiklerinin birinci günü, gazetecilerle bir araya geldi. Fadime Özkan ve Hasan Karakaya’nın da bulunduğu toplantının ilk yarım saati, gelen sorular üzerine şöyle geçti:
“Efendim, devletin Başbakan’ı garanti veriyor. Bu ülke bölünmeyecek. Başbakanımızın sözünden öte söz mü olur?”
Dakikalar ilerledikçe, “İyi de Oslo görüşmesinin de olmadığı söylenmişti” minvalinde sualler yöneltilince “Kem”ler ve “Küm”ler başladı.
Bir buçuk saat sonunda “Bilmiyoruz. Siz ne biliyorsanız, biz de onu biliyoruz” cümleleri duyar olduk. Lakin tuhaftır: “Zinhar” denilip reddedilen çoğu cümle, “Olabilir” fiiliyle birleşti.
Affedersiniz ama, “körüne körüne inanç” olarak açıklanması muhtemel bu önyargılı kabulü, neye borçluyuz? Madem bir şey bilmiyordunuz, bu denli süreci savunmak, neyin nesi?
Heyet’teki en net kişi Baskın Oran’dı. “Adem-i merkeziyetçi” bir Anayasa istedi ki zaten BDP-PKK çizgisi de bunu “Demokratik özerklik” olarak tanımlıyor.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti