Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

ZEKÂT VERMENİN BELİRLİ BİR ZAMANI VAR MIDIR?

Muharrem Günay 23 Haziran 2014 Pazartesi 03:00:00
  Zekât vermenin belli bir zamanı olmayıp, farz olduğu andan itibaren verilmesi gerekir. Bunun için belli bir ayı veya Ramazanı beklemeye gerek yoktur. Zekât vermekle yükümlü olanlar›n, yükümlü oldukları andan itibaren en kısa zamanda zekatlarını vermeleri uygun olur. (Din İşleri Yüksek Kurulu Kararı: 30.06. 2010/66)
Ticaret malının zekâtı kendi cinsinden ödenebilir mi?
Ticaret mallarının zekâtı, malın değeri üzerinden hesaplanıp parayla verilebileceği gibi, malın kendi cinsinden de verilebilir. (Din İşleri Yüksek Kurulu Kararı: 30.06. 2010/66)
Ticaret malının zekâtı neye göre hesaplanır?
Kâr amacıyla al›n›p satılan mallara “ticaret mallar›” denir. Borçtan ve aslî ihtiyaçlarından fazla 80.18 gr. altın değerinde ticaret malına sahip olan kişinin, bu malın elde edilmesinin üzerinden bir yıl geçmesi hâlinde, kırkta bir (%2,5) oranında zekâtını vermesi gerekir.
Zekât, ileride elde edilmesi muhtemel kârdan değil, mevcut sermayeden ödenmesi gereken mali bir ibadettir. Bu itibarla, ticaret malının zekâtı verilirken, kârsız olarak zekâtının verildiği tarihteki değeri esas alınır. (Din İşleri Yüksek Kurulu Kararı: 30.06. 2010/66)
Alacakların zekâtı nasıl verilir?
Geri ödeneceği kesin olan alacakların, her yıl alacaklı tarafından zekâtlarının ödenmesi gerekir. Alacak tahsil edilmeden önce zekâtı verilmemişse, tahsil edildikten sonra, geçmiş
yıllara ait zekâtlar da ödenmelidir. İnkâr edilen veya geri alınma ihtimali olmayan alacakların her yıl zekâtının verilmesi gerekmez. Şayet böyle bir alacak daha sonra ödenirse, alacaklı bu tarihten itibaren zekât mükellefi olur; geçmiş yıllar için zekât ödemez. (Din İşleri Yüksek Kurulu Kararı: 30.06. 2010/66)
Alacaklar zekâta mahsup edilebilir mi?
Ödeme güçlüğü çeken borçlu kişi, kendisine zekât verilebilecek kişilerden ise, böyle bir kişide alacağı bulunan kişi, ondaki alacaklarını zekâta mahsup edebilir. (Din İşleri Yüksek Kurulu Kararı: 30.06. 2010/66)

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti