Zırva tevil götürmez – Kocatepe Gazetesi

16 Nisan 2014 Çarşamba 03:00:00
  Nasrettin Hoca merhum, çoğu zaman oğluna çekişirmiş; “Sen adam olmazsın, bir işi beceremiyorsun” falan diye.
Yine böyle bir gün, işlediği bir kusurdan dolayı Hoca, oğlanın kafasına bir şaplak patlatmış. Oğlu da boş bulunup yelleniverince, “A oğlum, ben sana boşa demiyorum adam olmazsın diye. Bak, ben nerene vuruyorum, sen nerenden ses veriyorsun” demiş.
Biz de Mahmut Emin Birliktir’in yanlışına işaret eden bir yazı yazdık, Hisar Gazetesi’nden oğlu Ahmet Birliktir ile Odak Gazetesi’nden Mehmet Emin Güzbey’den ses geldi.
Önce zırva geliyor, sonra tevil geliyor. Ama maalesef zırva tevil götürmüyor.
***
Güzbey, dünkü yazısında benim Birliktir’e haksızlık ettiğimi belirterek, eski ortağı, değerli dostu, sırdaşı, kankisi Birliktir’in savunuculuğunu yapma gereği hissetmiş. Güzbey’e göre babam rahmetlinin kabahati, gazetesi geciktiği için tutanak tutulan Birliktir’e telefonla bilgi vermeyişiymiş. Bu konuda fazla yorum yapmıyor, önce “Aradan 13 sene geçtikten sonra mı aklınız başınıza geldi?” diye soruyor, sonra da Güzbey’e konunun muhataplarından konuyu tekraren dinlemesini öneriyorum. Birliktir’e uyarıda bulunulmuş mu, bulunulmamış mı iyi anlamaları için…
Keza, tüm bunlar Hakk’ın rahmetine kavuşmuş bir kişinin ardından atıp-tutmayı haklı kılmaz ama belki kendilerini tatmin ederler.
Gerçi bugüne kadar “Şeyh” olarak bilinen Birliktir, Güzbey’in dün yazdıklarından sonra “evliya” ilan edilir zaten. Kimseye bir şey sormaya gerek yok, ne dediyse kabul etmek lazım!!!.
***
Öte yandan Odak Gazetesi’nde yapılan asıl haksızlığa dikkat çekmek istiyorum. Bugün Birliktir’i temize çıkarmaya çalışıyorsunuz ama, neden yaptığınız röportajın tüm bölümlerini gazetede olduğu gibi, anlaşılır şekilde vermediniz de, bugün su köprüyü böldükten, ortalık birbirine girdikten sonra “Birliktir aslında şöyle diyor, böyle diyor” diye işi düzeltme çabasına giriyorsunuz?
Güzbey diyor ki kendi satırlarında; “Birliktir’in Kooperatifin başına geçtiği zamanki haliyle şimdiki durumu arasında dağlar kadar fark olduğunu rakipleri dile getiriyor…”
Ha şunu bileydiniz…
***
Dünkü Hisar Gazetesi’nde Ahmet Birliktir’in bize cevap içerikli “yazımsı”nı görünce de “cevaba cevap gerektir” dedik mecburen.
“Lüzumsuz yazı” diye başlamış, Ahmet Birliktir satırlarına ve bu yazısında toplumu boş yere meşgul eden bir basının varlığından dert yanıp, bizim önceki günkü yazımıza bir anlam veremediğini belirtmiş.
Ahmet kardeş! Allah gecinden versin, babanı kaybedersen, sonra da bazı densizler çıkar, olayların üzerinden 13 sene geçtikten sonra “baban şöyle yapmıştı, nefret ediyoruz” derlerse, (inşallah böyle bir şey başına gelmesin) o zaman anlam verebilirsin belki söylediklerime… Böyle bir durum karşısında bizim kadar sabrını koruyabilir misin, orasını bilemiyorum.
Keşke bu kadar zorlamasaydın kendini cevap yazabilmek için. Kendi içinde bir çok çelişkisi olan bir tablo çıkmazdı önümüze hiç olmazsa.
Sorarım sana;
Madem basının toplumu boş yere meşgul ettiğini düşünüyorsun, neden basın camiasındasın? Eğer ki basın sektöründe boşa uğraşmıyorsan, gazetecilik adına elde edilen başarılarınızdan örnekler verir misin? Lütfen bu örneklere önce sen inan, sonra bize göster. Rica ediyorum bu sefer imla kurallarına da dikkat et. Yakışmıyor.
Baban gibi sen de 13 sene önceki şeyleri yazında saptırarak anlatıp, anlatıp sonra da “Şükrü Küçükkurt’un arkasından konuşulmamış” diyorsun. Yahu, madem ardından konuşulmadı da, bu tantana nereden çıktı? Babanın söyledikleri gerçek değil, ben bunu dile getirdim. Sağlığında diyemediklerini bugün demeye kalkışmasınadır tepkim. Rahatsızlığım bu nedenle. Neden anlamak istemiyorsun?
Dert yanmışsın yazında, üzüldüm doğrusu. Madem Mahmut Emin Birliktir oda başkanlığı ve siyaset gibi uğraşlardan dolayı çok büyük zahmetler çekiyor, fedakarlıklarda bulunuyor, siz bu zahmetler altında eziliyorsunuz… Neden her göreve atlıyorsunuz, geldiğiniz koltuktan 20 sene kalkmıyorsunuz. Her görev için kırmızı mumlu davetiye mi gönderiyorlar size, yoksa siz mi “Biz talibiz” diyorsunuz?
Gazetenizin 3 gün çıkmadığından babanın haberi olmamış, “bir telefon bari edivereydiniz” diyorsun. Pes yani, sizin gazetenin çıkıp çıkmadığından bile haberiniz yoksa, telefon hangi derde ilaç olur ki?
Gazetenizin bugünkü durumu ile ilgili sözlerine karşılık vermek istemiyorum. Lakin şunu bilmelisin; 40-50 lira bedelle ilan almak gazeteciliğin onurunu ayaklar altına almaz. Bilakis, emeği karşılığı geçim kaynağı sağlar. Gazetecilik onurunun ayaklar altına alınmasının örneklerini görmek için şöyle başını iki yana bir çeviriver, neler göreceksin.
Ayrıca, geç bu “4 gazetemiz vardı da, öncü olduk da, fedekarlık yaptık da” mavallarını. Herkes herşeyi bilirken, komik olmayalım lütfen.
Senin solunum yolları uzmanı olduğunu da bu yazı vesilesi ile öğrenmiş bulunuyoruz. Bir soluğun hayırlı mı, hayırsız mı olduğunu anlayabilmek her kişinin harcı değildir doğrusu. Tebrik ediyorum.
Son olarak; ben bu köşede Mahmut Emin Birliktir ile ilgili olarak “hakkında dosyalar var” falan demedim. Baban hakkında aylardır söylenen dosyalar olduğunu sen yazmışsın. “Gazetemiz sahibi Emin Birliktir hakkında dosyalar var diyorlar. Aylardır söylenen dosyalar. Varsa neden yayınlamıyorsunuz, yayınlamamakla neyin peşindesiniz” cümleleri sana ait, bana değil. Bu cesaretinden dolayı seni kutluyor, dosyalarla ilgili haber yaparak gazetecilik başarını sürdürmeni diliyorum.
Duyun ey cümle alem! Mahmut Emin Birliktir ile ilgili dosyalar varmış ve Mayıs ayında yapılacak olan Madeni Sanatkarlar Odası seçimi öncesinde Birliktir’e şantaj yapılmak isteniyormuş.
Oğlu öyle söylüyor.
***
Son olarak Sayın Mehmet Emin Güzbey ve Sayın Ahmet Birliktir!
Ben 3 sene önce vefat eden babamın ardından 10 senelik dedikodu edenlere, iftira atanlara karşı çıkıyorum. Siz ise bana karşı Mahmut Emin Birliktir’i savunmaya çalışıyor, zırvayı tevil etme telaşı gösteriyorsunuz. Biriniz Gazeteciler Cemiyeti Başkanı ve Basın Konseyi üyesi, diğeriniz Gazeteciler Cemiyeti yöneticisi ve yerel gazete sahibisiniz.
Bilin ki, Mahmut Emin Birliktir sizden NEFRET EDİYOR. Çünkü gazetecisiniz. Odak Gazetesi’ne böyle beyanat verdi. Benden söylemesi….