Nöbetçi Eczaneler
İYİ Parti’nin liste meselesi nihayet sonuca bağlandı… Gibi… Eğer yeni bir gelişme yaşanmazsa.
Son duruma göre, Dinar Belediye eski Başkanı İYİ Parti 28. Dönem Afyonkarahisar üçüncü sıra milletvekili adayı Saffet Acar’ın adaylıktan istifa etmesi sonrası yerine dördüncü sıra adayı Eczacı Okşan Ulusoy Efe getiriliyor.
Yasal olarak sıralamada alttan üste doğru kaydırma mümkün olmadığı için 4. Sıra adayı Okşan Ulusoy Efe, 5. Sıra adayı Gönül Ar Güngör ve 6. Sıra adayı İbrahim Acar’ın adaylıktan istifalarıyla ilgili dilekçeleri alınıyor. Sonrasında istifa eden bu adaylar Genel Merkez tarafından birer sıra üste kaydırılarak yeniden listeye atanıyor. Sonuç itibariyle birinci sırada Av. Hakan Şeref Olgun, ikinci sırada Dr. iş insanı Mustafa Enis Arabacı, üçüncü sırada Eczacı Okşan Ulusoy Efe, dördüncü sırada Av. Gönül Ar Güngör, beşinci sırada İbrahim Acar yer alıyorlar.
Peki 6. Sıra? Oraya da normal şartlar altında temayül oylamasından 7’inci sırada çıkan Dr. Kadir Münir Pehlivanoğlu’nun getirilmesi gerekiyor. Bu durum Pehlivanoğlu’na aktarıldığında, “Benim yerime 6’ıncı sıraya genç arkadaşlardan bir atama yapılması daha uygun olur. Gençlere fırsat ve tecrübe imkanı doğsun. Ben yine partimle birlikte çalışmalara katılacağım” yanıtı geliyor.
Bu durumu değerlendiren İYİ Parti kurmayları kendi aralarındaki bir telefon zincirinin ardından 6’ıncı sıraya da genç aday adaylarından Sebahat Demircigediği’ni atamaya karar veriyorlar ve İYİ Parti’nin Afyonkarahisar aday sıralaması böylece oluşturuluyor. 6 adaydan 3’ünün kadın olduğu yeni liste hayırlı olsun.
KOÇAK İYİ PARTİ’DEN AYRILMASAYDI?
İYİ Parti’deki tüm bu gelişmelerin ardından “Şeytanın gör dediği” noktada akıllara şu soru geliyor: Eğer Dr. Mahmut Koçak İYİ Parti’den istifa etmemiş olsaydı… İYİ Parti’nin boşalan 3’üncü sırasına İYİ Parti Genel Merkezi tarafından Koçak atansaydı… Hakan Şeref Olgun, Mustafa Enis Arabacı ve Mahmut Koçak’ın öncülüğündeki İYİ Parti listesi Afyonkarahisar’da nasıl bir sonuç elde ederdi?
Olur muydu, olabilirdi… Ama artık çok geç. Neyse, halamın bıyıkları olsa amcam olurdu derler ya, bu öyle bir şey işte…
İLK DURAK YILDIRIM DEDE
CHP’nin Afyonkarahisar 2’inci sıra milletvekili adayı ve Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Fatih Aydın ile henüz müşerref olmadık. Fatih Aydın Afyonkarahisar’a gelerek hem Sadet Partili hem de CHP’li yol arkadaşları ile seçim çalışmalarına başlamış. Fatih Aydın’a her kim yol gösterdiyse Afyonkarahisar’ın köşe taşlarından Yıldırım Amca’nın yanında almış soluğu. Pek çok hemşehrimiz sevip saygı duyduğu Yıldırım Dede’den hayır duası alan Fatih Aydın seçim çalışmalarına hayırlı bir başlangıç yapmış. Hayırlı olsun.
ARABACI’NIN İÇİNDE SİYASET BİR KOR HALİNDE İMİŞ
İYİ Parti’nin 2’inci sırada Milletvekili adayı Dr. Mustafa Enis Arabacı da dün seçim çalışmalarına Kocatepe Zirvesi’nden başladı. Aday adaylığı sürecinde tüm ilçeleri gezen Mustafa Enis Arabacı, “Adaylık” sürecinin mihenk noktası olarak 1874 rakımlı Kocatepe’yi tercih etti.
Ekip arkadaşları ile birlikte Kocatepe Zirvesi’nde Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına olan vefasını ifade eden Mustafa Enis Arabacı, Türk Milleti’nin ortak paydada buluşma noktalarından en başta geleninin Kocatepe ruhu olduğuna işaret etti.
Kocatepe dönüşünde Büyük Kalecik Beldesi’nde seçmenleriyle buluşan Dr. Mustafa Enis Arabacı’yı son derece heyecanlı ve istekli olarak gözlemledik. Aslında Mustafa Enis Arabacı’nın içerisinde kor halinde bir siyaset ateşi yanmaktaymış ama kimse bunun farkına varmamış sanki bugüne kadar. İnsanlara dokunmak, onlarla sohbet etmek, farklı görüşte olanları kendi doğrularına ikna etmeye, fikirlerini onlara anlatmaya çalışmak Dr. Mustafa Enis Arabacı’ya keyif veriyor gördüğümüz kadarıyla.
Oysa işi başından aşkın, zaman fukarası, ailesine bile ayıracak zamanı kısıtlı olan, her türlü konfora sahip olmasına rağmen kendini işine vakfetmiş, başarı aşığı bir insan gibi algılıyorduk biz kendisini. Ülkesine, milletine, vatanına yönelik idealleri olduğunu bilsek de onları hayata geçirebilmek amacıyla bu kadar şevk ve iştiyakle siyasete yaklaşacağını tahmin etmiyorduk. Yanılmışız.
Son derece enerjik, hedefe kilitlenmiş ve istekli bir şekilde siyasete sarıldığını görüyoruz. Siyaset sahnesi önemli ve yararlı bir aktör kazandı. Allah gönlünün muradını versin.
FESUPHANALLAH!
Sosyal medyayı, ekranları, gazeteleri takip ettikçe “fesüpanallah” demekten kendimizi alamıyoruz.
Oruçla-namazla bir bağı olmadığını, hatta bu konuları küçük gördüğünü bildiğiniz bir adama bakıyorsunuz; oruç ve namaz hakkında fetva veriyor.
Yalancı, dolandırıcı olduğunu bildiğiniz bir başka kişinin doğruluktan, dürüstlükten bahsettiğini görüyorsunuz. Siyasette ve hayatta bir başarıya imza atamadığını cümle alemin bildiği şahsiyet, ümmeti Muhammet’e siyaset dersi veriyor.
Yemediği kul hakkı kalmadığına tanık olduğunuz bir zat-ı muhteremin haktan, hukuktan bahsedişine ne tepki vereceğinizi bilemiyorsunuz. Attığı belgeli iftiralarla kendini rezil etmiş, uyduruk haberlerle kendini ifşa etmiş kişinin köşe başlarında iftiranın zararlarını anlatışına derin bir iç geçiriyorsunuz.
İmdadınıza “fesupanallah” kelimesi yetişiyor. Başka ne gelir ki elden?
