MAÇLAR BİTER HİKÂYELER KALIR

Corona-19 salgını nedeniyle sadece ülkemizde değil bütün dünyada neredeyse durma noktasına gelen günlük hayatın akışı futbolu da vurdu ve maçlara ara verildi.. TFF Süper Lig ve TFF 1.lig maçları yaklaşık iki aylık bir aradan sonra 12 Haziran’dan itibaren oynanmaya başladı yeniden.. Oynanmasına oynanıyor ama kulüplerin gelirleri yıkıcı darbelerle büyük yaralar almış ve seyircisiz olarak oynanıyor… Verilen bu zorunlu aranın getirdiği sakatlıklar, yabancı futbolcuların transfer alacakları, yeni sezon transfer hazırlıkları işin cabası… Başta GS, FB, BJK olmak üzere hemen bütün takımlar ekonomik sorunlara boğuşuyor.. Örn, GS, salgın nedeniyle 32 milyon Euro zararda… Şampiyonluğun kaçması bir tarafa bu gidişle Avrupa kupalarına da katılım da zora girmiş durumda..
Süper Ligin 30. haftası bitti.. 31. haftanın Çarşamba maçları da bitti. Trabzonspor Antaya’ya 2 puan kaptırdı ama Başakşehir ile başbaşa kaldılar.. Başakşehir Denizli’yi de 2-0 yendi.. Kim şampiyon olacak.. İbre ve avantaj Başakşehir’i gösteriyor; ama Trabzon pes etmedi daha.. Bekleyip göreceğiz..
Maçlar bitecek hikâyeler kalacak yine..
Çarşambaya kadar oynanan maçlar nefes kesti aslında.. Ancak maçlar seyircisiz oynanınca seyirci coşkusu olmuyor doğallıkla, bu da futbolcuya yansımıyor, etkilemiyor futbolcuyu da hakemi de… GS-Trabzon maçında iyi başlayan GS, Feghouli’nin sorumsuzca faulü ile Trabzon’a bıraktı maçı adeta.. İstanbul’da oynanan G.Antep maçında da Muslera’nın sakatlanması üzerine kaleye geçen GS’li kaleci Okan, U 15 yaş kalecisinin yapmayacağı bir hata sonucu penaltıya giden pozisyona sebep olunca da orada da gitti 2 puan.. Çarşamba gecesi oynanan Alanya maçını da 4-1 kaybeden GS, sakat ve cezalı oyuncuların bedelini çok ağır ödedi..
Haftanın en ilginç maçı, Kayseri-BJK arasında oynandı… Ligin İkinci yarısından bu yana oynadığı futbol ve aldığı sonuçlarla benim dikkatimi çekmişti Kayseri. Hemen herkesin “düşer” gözüyle baktığı bu takım BJK’yı 3-1 yenince düşme hattının üzerine çıktı.. İşin enteresan tarafı, BJK’nın topla oynama oranı %65, 482 isabetli pas ve isabet oranı % 90.. Kayseri’nin topla oynama oranı %35, 226 isabetli pası var ve isabet oranı %77.. Hiç korner atışı da kullanmamış Kayseri.. U 11 maçında bile 5-6 korner oluyor da bu maçta hiç korner olmuyor çok tuhaf.. Tuhaf olan başka şeyler de var bu maçta 3 golün üçü de ayrı bir hikaye.. Birinci golde genç futbolcu Rıdvan’ın ince iş yapmak işgüzarlığı.. O bölgelerde U-11 takımları bile rizikosuz oynuyor artık.. Rıdvan’a pas veren BJK’lı savunma oyuncusunun hatası ve yakındaki futbolcuları Rıdvan’ı uyarmaması da gole yol açtı.. 2. gol 25 m. yandan faul atışı kafa ve gol.. Hakem iptal ediyor tekrar vuruş bu kez direk kaleye.. 3. gol de geriden Kayseri ceza alanına doldurma bir vuruş, Kayseri savunmasının rastgele uzaklaştırdığı topu kapan Kravert müthiş bir diripling ve ustaca bir vuruş… ( antrenör kurslarında “topla koşular” konusunda gösterilebilecek örnek bir beceri) BJK savunmasının “gerinin paylaşımı”nı boş vermesi ders olur herhalde..
Kayseri’nin galibiyetinde kaleci Lung’un başarılı oyunu büyük rol ounadı; hatta 42. Dakikada Burak Yılmaz kafa şutunu kurtardığı için Lung’u kutladı.. 100. kurtarışıyla bu sezon en çok kurtarış yapan kaleci olmuş. İkinciye Trabzonlu Uğurcan Çakır geliyor.. (Bu yazıyı yazmak üzere bilgisayarın başına geçmeden biraz önce Gençlerbirliği –FB maçı 1-1 bitti; bu maçta da her iki takımın kalecileri de ilginç pozisyonlar yaşadılar, FB’nin kalecisi Altay yan toplarda zayıf kalıyor.. Yeri gelmişken söylemeden geçemeyeceğim. FB’nin merkez savunma oyuncuları da kalecisi de yetersiz. Stancu 8 FB’li arasından geçen topu gole çevirdi… GS’nin de BJK’nın da kalecileri de güven vermiyorlar kendi savunmalarına..)
Süper lig maçlarının yanı sıra TFF 1. Lig’de de kıran kırana mücadeleler sürüyor.. Özelikle şampiyonluğu yakalamak için takımların yarattığı heyecan fırtınası dorukta, maçlar seyircisiz olsa da.. Hatayspor şampiyonluğa çok yaklaştı; fakat ikincilik için altı takım daha inatla sürdürüyor mücadeleyi.. Erzurum, Adana Demir, Bursa, Akhisar, Karagümrük ve Altay…
(Seyirci denince çağrışım yaptı, geçenlerde okuduğum “Gölgede ve Güneşte Futbol” adlı kitaptan öğrendim ki Brezilya’nın İtalya’yı penaltılarda 3-2 yendiği 1994 Dünya Kupası Finalini iki milyar kişi izlemiş ve o yıl Brezilya’da doğan bütün çocuklara Romario adı verilmiş..)
TFF Çarşamba günü aldığı kararla: 2.Lig takımlarının şampiyonlarını belirledi ve guruplarında 2. ile 5. olan takımların playof oynayacaklarını duyurdu. 3.Lig’den 2. Lig’e çıkacak takımlar, BAL’dan 3.Lig’e çıkacak on bir takım da açıklandı…