O’nu seviyoruz – Kocatepe Gazetesi

19 Nisan 2012 Perşembe 03:00:00
  Sevmek iddialı bir fiil. “Eylem” desem, “izinli” mi, “izinsiz” mi tartışması başlar, içinden çıkamayız. O nedenle fiilde karar kıldım.
***
Sevmek iddialı bir fiil; çünkü sevenden, sevgisini göstermesi istenir öncelikle. Her gün “Seni seviyorum” demek bir göstergedir, kabul ederim. Fakat yeterli değil.
Gönülden gelen sevginin, öyle çok söze ihtiyacı olduğunu da düşünmem. Gönüllü sevgi, doğrudan hareketlere tesir eder. Bir kişi, davranışlarıyla sevdiğini söyler.
***
Ağzı konuşmaz insanın bir tek. Eli, kolu, yüzü…
Her şeyden önce gözü konuşur.
Sevgi, sevilenin ismini duyunca göğüs kafesinin sol tarafında heyecanlı bir kıpırdanma, ilkbahar güneşi sıcaklığı hissetmektir. Sevilenin her kelâmı, emir telakki edilir. Rica mefhumu ortadan kalkar, tavsiye kavramı buharlaşır.
***
Her şey emirdir seven için. Mühim olan, sevilenin selametidir artık.
Seven, sevdiğiyle geçmesini ister ömrün, bu tarafta da, öte tarafta da. Sevilen, dilinden düşse kalbinden düşmez sevenin…
Kalbi sussa, aklı durmaz…
Düşünür sevdiğini, gündüz ve gece…
Hem bilinir çoğu kez…
***
Seven ile sevilen için zaman ve mekanın bir bağlayıcılığı kalmaz. Sevene, sevilenle geçirilen bir dakika bile 1000 yıl kadar bereketli gelebilir. Ya da tam tersi: Sevilenin olmadığı bir dakika, 1000 yıl kadar sürebilir.
İnsanın, toplumun, kurumların “1000 yıl” hedefleri tutmaz genellikle…
Kimi “1000 yılın meydan okuması” der, meydan okuma iddiası süresince batağa saplanır, tanımadığı coğrafyalarda…
Kimi ise “1000 yıl sürecek” deyip “önlemeye çalıştığı” siyasal akımın mahkumu olur…
Bahsettiğim ise 1000 yıl bereketidir…
Seven ile sevilenin meydana getirdiği bereket…
***
Sevmek, iddialı bir fiil… Zira seven, emekçi karakterli olmalıdır aynı zamanda. “Sevgi emek ister” klişesi, sevenin her daim karşısına çıkar. Sevginin gösterilmesinin yanı sıra, sevmek fiilinin meşakkatine katlanmaktır mesele…
Sevmek fiilindeki 6 harfin, herbirine 10 yıl feragat yükleseniz, yine de hakkını tam verir misiniz, o yüce duygunun? Sevmek, kendini sevilenin yoluna sermektir, ömrünü O’nun emrine vakfetmektir.
***
Sevmek, O’nun sözlerini pankartlara, afişlere, duvarlara kitaplara, sayfalara yazmaktır belki. Ya da bu saydıklarım, sevginin bir kısmıdır. Ama aslında, sevileni kalbe yazmak yeğlenir. Ki bu da emek ister…
***
Sevmek fiili, Allah’ın insana verdiği büyük lütuf…
***
Sevmek, bize bakan birisinin bizde O’nu görmesidir, bizde O’nu görüp de O’na yönelmesidir.
Sevmek, O’nun sadece emirlerini değil, merhamet yönünü de temsil edebilmektir.
Sevmek, komşusu açken tok yatmamaktır değil mi?
Bir yetimin başını okşamak, bir fidan dikmek, kendi aleyhimize bile olsa adaleti ve doğruluğu istemektir sevmek. Haktan ayrılmamaktır mutlaka.
Bir hayvanı rahatsız etmemek, canlıya zulmetmemektir sevmek.
Sevmek, alınterinin zayi olmamasını sağlamaktır elbette.
Sevmek, mal ve mülkü reddedip “rıza” peşinde koşmaktır…
Sevmek, selâmdır…
***
Seviyoruz sevmesine ama…
Sevgimizin hakkını veriyor muyuz?