Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Sezer Küçükkurt

OVALARDAN TEPELERE DOĞRU

Geçtiğimiz gün yayınlanan “Şehrin gelişme yönü neresi olmalı?” başlıklı yazımızdan sonra konuyla ilgili bir çok isimden olumlu dönüşler aldık. Afyonkarahisar’ın yapılaşma güzergahları olan eskinin “Ekşi Kırı” ve “Çapak Çayırı” bölgeleri yerine Konya/Şuhut istikametindeki tepelik-kayalık alanların yeni imar bölgeleri haline getirilmesiyle ilgili önerilerimiz konunun yetkilisi olan bir çok mimar ve inşaatçı tarafından destek gördü.
Bu yönde çalışmalar yapılsa da eksik kaldığı, bundan sonrası için bu çabaların daha çok desteklenmesi gerektiği görüşleri ifade edildi konunun uzmanı bir çok hemşehrimiz tarafından.
Bizim Afyonkarahisar özelinde yaptığımız bu değerlendirmenin ertesi günü Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan ile Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un Türkiye genelinde, özellikle deprem riski altındaki bir çok ilde aynı mantığı güden düzenlemelere gidileceğiyle ilgili beyanlarına tanık olduk. Anladık ki; Devlet politikası olarak ovalardaki şehirleşmenin yerini ardık tepelerdeki şehirleşme alacak.
Aynen bizim Afyonkarahisar özelinde dile getirmeye çalıştığımız gibi… İnşaAllah önümüzdeki ilk deprem felaketinden önce bu yöndeki adımlar sıklaştırılır, çalışmalar yoğunlaştırılır. Allah ülkemizi ve milletimizi her türlü afet ve belalardan muhafaza eylesin.
KANUN YETKİ VE SORUMLULUĞU
KİME VERİYOR?
Günlerdir deprem üzerine bir çok söz söylendi. Söylenmeye de devam ediyor. Söylenmeli de… Ancak esas bir konunun gözlerden kaçtığına şahit oluyoruz.
Yapı denetimi kanunu ile faaliyet alanı oluşan yapı denetimi firmalarının sorumlulukları pek gündeme getirilmedi. Ana sorumlusu oldukları işler için hukuki işlem başlatılan tek bir yapı denetim firması haberlerde yer etmedi. Nederdir bilinmez… Halbuki 4708 No.’lu Kanun sorumluluğu ve sorumluyu net tarif etmiş. Buyurun kanun ne diyor bakalım…
İnşaatın Kalitesinden Kim Sorumlu?
29/06/2001 yılında kabul edilen 4708 numaralı kanun ile yapı denetimi yapmak amacıyla tüzel kişiliklerin kurulmasının yolu açılmıştır. Bu kanunun amacı; can ve mal güvenliğini teminen, imar plânına, fen, sanat ve sağlık kurallarına, standartlara uygun kaliteli yapı yapılması için proje ve yapı denetimini sağlamak ve yapı denetimine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir. *
Yapı denetim kuruluşları ve görevleri nelerdir?
4708 numaralı Kanun’un 2. maddesine göre; kanun kapsamına giren her türlü yapı; bakanlıktan aldığı izin belgesi ile çalışan ve münhasıran yapı denetimi ile uğraşan tüzel kişiliğe sahip yapı denetim kuruluşlarının denetimine tabidir. Yapı denetim hizmeti; yapı denetim kuruluşu ile yapı sahibi veya vekili arasında akdedilen hizmet sözleşmesi hükümlerine göre yürütülür. … Yapı denetim kuruluşlarının nama yazılı ödenmiş sermayelerinin tamamının, mimar veya mühendislere ait olması zorunludur. Yapı denetim kuruluşları; denetçi mimar ve mühendisler ile yardımcı kontrol elemanları istihdam eder.
Yapı denetim kuruluşları aşağıda belirtilen görevleri yerine getirmekle yükümlüdür:
a) Proje müelliflerince hazırlanan, yapının inşa edileceği arsa veya arazinin zemin ve temel raporları ile uygulama projelerini ilgili mevzuata göre incelemek, proje müelliflerince hazırlanarak doğrudan kendilerine teslim edilen uygulama projesi ve hesaplarını kontrol ederek, ilgili idareler dışında başka bir kurum veya kuruluşun vize veya onayına tabi tutulmadan, ilgili idareye uygunluk görüşünü bildirmek.
b) Yapı denetimini üstlendiğine dair ilgili idareye taahhütname vermek, bu yapıya ilişkin bilgileri yapı ruhsatı düzenleme tarihinden itibaren yedi gün içinde bakanlığa bildirmek.
c) Yapının, ruhsat ve ekleri ile mevzuata uygun olarak yapılmasını denetlemek.
d) Yapım işlerinde kullanılan malzemeler ile imalatın proje, teknik şartname ve standartlara uygunluğunu kontrol etmek ve sonuçlarını belgelendirmek, malzemeler ve imalatla ilgili deneyleri yaptırmak.
e) Yapılan tüm denetim hizmetlerine ilişkin belgelerin bir nüshasını ilgili idareye vermek, denetimleri sırasında yapıda kullanılan malzeme ve imalatın teknik şartname ve standartlara aykırı olduklarını belirledikleri takdirde, durumu bir rapor ile ilgili idareye ve il sanayi ve/veya ticaret müdürlüklerine bildirmek.
f) İşyerinde, çalışmaların, iş sağlığı ve güvenliği mevzuatına göre düzenlenmesi gereken sağlık güvenlik planına uygun olarak yapıldığını kontrol etmek ve gerekli tedbirlerin alınması için yapı müteahhidini yazılı olarak uyarmak, uyarıya uyulmadığı takdirde durumu ilgili Çalışma ve İş Kurumu il müdürlüğüne bildirmek.
g) Ruhsat ve eklerine aykırı uygulama yapılması halinde durumu üç iş günü içinde ilgili idareye bildirmek.
h) Yapının ruhsat eki projelerine uygun olarak kısmen veya tamamen bitirildiğine dair ilgili idareye rapor vermek.
ı) Zemin, malzeme ve imalata ilişkin deneyleri, şartname ve standartlara uygun olarak laboratuvarlarda yaptırmak.
Bu kanunun uygulanmasında, yapı denetim kuruluşları imar mevzuatı uyarınca öngörülen fennî mesuliyeti ilgili idareye karşı üstlenir.
Yapı denetim kuruluşları öncelikle risk bazlı denetim yapar. Yapı denetim kuruluşları, denetçi mimar ve mühendisler, proje müellifleri, laboratuvar görevlileri ve yapı müteahhidi ile birlikte yapının ruhsat ve eklerine, fen, sanat ve sağlık kurallarına aykırı, eksik, hatalı ve kusurlu yapılmış olması nedeniyle ortaya çıkan yapı hasarından dolayı yapı sahibi ve ilgili idareye karşı, kusurları oranında sorumludurlar.
Bu sorumluluğun süresi; yapı kullanma izninin alındığı tarihten itibaren, yapının taşıyıcı sisteminden dolayı on beş yıl, taşıyıcı olmayan diğer kısımlarda ise iki yıldır.
Yapı denetim kuruluşlarının yöneticileri, ortakları, denetçi mimar ve mühendisleri ile proje müellifleri, laboratuvar görevlileri ve yapı müteahhidi; bu kanunun uygulanmasından dolayı ortaya çıkan yapı hasarından sorumludur.
Yapı denetim kuruluşu denetim faaliyeti dışında başka ticarî faaliyette bulunamaz. Bu kuruluşun denetçi mimar ve mühendislerinin, denetim faaliyeti süresince başkaca meslekî ve inşaat işleri ile ilgili ticarî faaliyette bulunmaları yasaktır.
İdareyi temsil edenlerin yani belediye başkanlarının valilerin ya da kaymakamların şantiyenin buşandı durması düşünülemez. Belediyelerdeki memurlar inşaat malzemesinin kalitesini takip edemez. Kanun düzenleyici bunları düşünerek aslında sistemi kurmuş, tanımlamaları yapmış, sorumluluğu ve sorumluları tarif etmiş.
Günlerdir müteahhit, belediye, idare vesaire hepsi konuşulurken “Nerede bu işin asıl sorumlusu” demek gerekiyor galiba…

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti