1 Ağustos 2012 Çarşamba 03:00:00
KADİR GECESİ
Bundan yaklaşık olarak 15 asır önce yeryüzünde yaşayan insanlar üzerine küfür bulutları kabus gibi çökmüş; Tek Allah inancı tamamen çökmüş, Allah (c.c.)tarafından gönderilmiş olan hak dinler tahrif olmuştu.
Yeryüzünde adalet kalmamış, güçlüler zayıfları eziyor, kadınlar bir mal gibi alınıp satılıyor, kız çocukları diri diri toprağa gömülüyorlardı. İnsanlığın böyle olduğu ve bir kurtarıcı beklediği bir dönemde Cebrail (A.S.) Hıra-Nur dağında Sevgili Peygamberimize “Oku, yaratan Rabbinin adıyla oku“ diyordu.
İşte Kur’an nurunun ve İslam güneşinin dünyayı aydınlatmaya başladığı bu kutsi gece İlahi bir ifade ile bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesidir.
Bu gece, ilahi rahmet, bereket, mağfiret, feyiz ve nurların tecelli ettiği, Allah’a açılan ellerin boş çevrilmeyeceği, duaların kabul, yapılan iyiliklerin makbul olduğu ve ibadet eden kulların ruh sadeliğine, gönül rahatlığına, ibadetin manevi zevkine erdiği müstesna bir gecedir. Yüce Rabbimiz bu mübarek gecenin adını “ KADİR GECESİ “ olarak koyduğu surede şöyle buyuruyor:
“Gerçek biz onu kadir gecesinde indirdik.
Kadir gecesinin (o büyük fazl-u şerefini) sana bildiren nedir?
Kadir gecesi bin aydan (daha) hayırlıdır.
Onda melekler ve Ruh, Rablerinin izniyle her bir iş için iner de iner. O (gece) tan yeri ağarıncaya kadar bir selamdır.” (Kadir Suresi 1-5)
“İnanarak ve sevabını Allah’tan umarak Kadir gecesini ihya edenin geçmiş günahları affolur.” (Buhari, Müslim)
Peygamber Efendimiz Kadir gecesinde, “Allahümme inneke afüvvün kerimun tühıbbül afve fa’fü anni” duasını okumayı bildirmiştir. (Ya Rabbî, sen affedicisin, kerimsin, affı seversin, beni de affeyle) Demektir. .” (Tirmizi, Daavat, 12)
KADİR GECESİ
Bundan yaklaşık olarak 15 asır önce yeryüzünde yaşayan insanlar üzerine küfür bulutları kabus gibi çökmüş; Tek Allah inancı tamamen çökmüş, Allah (c.c.)tarafından gönderilmiş olan hak dinler tahrif olmuştu.
Yeryüzünde adalet kalmamış, güçlüler zayıfları eziyor, kadınlar bir mal gibi alınıp satılıyor, kız çocukları diri diri toprağa gömülüyorlardı. İnsanlığın böyle olduğu ve bir kurtarıcı beklediği bir dönemde Cebrail (A.S.) Hıra-Nur dağında Sevgili Peygamberimize “Oku, yaratan Rabbinin adıyla oku“ diyordu.
İşte Kur’an nurunun ve İslam güneşinin dünyayı aydınlatmaya başladığı bu kutsi gece İlahi bir ifade ile bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesidir.
Bu gece, ilahi rahmet, bereket, mağfiret, feyiz ve nurların tecelli ettiği, Allah’a açılan ellerin boş çevrilmeyeceği, duaların kabul, yapılan iyiliklerin makbul olduğu ve ibadet eden kulların ruh sadeliğine, gönül rahatlığına, ibadetin manevi zevkine erdiği müstesna bir gecedir. Yüce Rabbimiz bu mübarek gecenin adını “ KADİR GECESİ “ olarak koyduğu surede şöyle buyuruyor:
“Gerçek biz onu kadir gecesinde indirdik.
Kadir gecesinin (o büyük fazl-u şerefini) sana bildiren nedir?
Kadir gecesi bin aydan (daha) hayırlıdır.
Onda melekler ve Ruh, Rablerinin izniyle her bir iş için iner de iner. O (gece) tan yeri ağarıncaya kadar bir selamdır.” (Kadir Suresi 1-5)
“İnanarak ve sevabını Allah’tan umarak Kadir gecesini ihya edenin geçmiş günahları affolur.” (Buhari, Müslim)
Peygamber Efendimiz Kadir gecesinde, “Allahümme inneke afüvvün kerimun tühıbbül afve fa’fü anni” duasını okumayı bildirmiştir. (Ya Rabbî, sen affedicisin, kerimsin, affı seversin, beni de affeyle) Demektir. .” (Tirmizi, Daavat, 12)