Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Mustafa Yılmaz DÜNDAR

TERCİHLER VE RABBİNİ TERCİH EDENLER İÇİN ÇALIŞAN SİSTEM

Mustafa Yılmaz DÜNDAR 29 Ocak 2017 Pazar 14:09:59
 

– 9-
Bize “TÖVBE, HİCRET ve TERCİH” öğütleyen bazı ayetlerle başlayalım:
“Allah’ın (kabulünü) üzerine aldığı tövbe, ancak cehalet ile bâtıl bir davranış yapıp, sonra çok geçmeden tövbe edenler içindir. İşte Allah bunların tövbesini kabul eder. Ve Allah alîmen hakîm’dir.” (Nisa-17)
“Yoksa, bâtılda ısrar eden, (nihayet onlardan) birine ölüm gelip çattığında “işte şimdi tövbe ettim” diyenlerinki değildir. İşte onlar için elîm bir azab hazırladık.” (Nisa-18)
Bu ayetleri amele çevirebilmek için çok basit bir mânâ dikkati gerekiyor. O yüzden ayetlerdeki “tövbe”yi iyi tanımlamalıyız.
TÖVBE Rabbine dönüş demektir, Hakk Yol’u tercih demektir. Böyle bakarsanız, “Rabbinize dönüş”ü çok kolay çözümlersiniz. Nisa-17 tövbeyi açıklıyor: Allah’ın kabulünü üzerine aldığı tövbe, cehalet ile bâtıl bir davranış yapıp sonra da çok geçmeden tövbe edenler içindir. Yanlış bir şey yaptığında çok geçmeden Rabbini tercih edenlerin dönüşünü Allah kabul eder. Demek ki, tövbe etmek TERCİH yapmaktır, bir tercih belirtmektir. Tövbe cümleleri tercih belirten, tercih belirttiğin cümlelerdir: “Allahummağfirliy; beni bağışla Allahım” deyip af dilersin, sonra da tercihini belirtirsin; “Estağfirullah el aziym ve etubu ileyh; O’na döndüm.”  
“Sana döndüm Allahım” diyerek tercihini belirtiyorsun.
“Muhakkak ki; Rabbin, fitneye maruz bırakıldıktan sonra hicret edenlerin, sonra mücahede edenlerin ve sabredenlerin yanındadır. (Onlardan sonra da) Rabbin muhakkak ki Ğafurun Rahıym’dir.” (Nahl-110)
Fitne, ikilemdir. Kul öğrensin diyedir.
Ayetteki “fitne ve fitneye düşürülmek” tabirlerine de bakalım, çünkü çok önemli. FİTNE başka ayetlerde de geçer ve ikilem mânâsınadır. Bir konuda ikilem olması fitne demektir. Peki, ikileme neden düşürülüyorsun? İkileme düşürülmen doğruyu bulabilmen içindir, eğer şüphedeysen de sapman içindir, o ikilem yüzünden kayıp gitmen içindir. Bir elek sallanıyor, düşenler ve kalanlar olacak. Elek sallanır, yani ikilem sunulur ki kişi tercihini belirtsin, tercihini görsün. Bu anlatım çokluk âleminin dili olup bizim anlamamız içindir. İmtihan/ikilem kul öğrensin diyedir.
Kalbteki bir özellik olan Fuad analiz ve sentezden sorumlu kalbî görüş işlevidir, analiz sentez yapar. Hakk yolda çalışabilirse Basiret’e sebeptir. Bir fitne oluştuğunda, yani Hakk yolla ilgili bir ikilem oluştuğunda Fuat devreye girer. Eğer kulda Lüb (Hakk’ı batıl’dan ayıran akıl nuru) aktifse, ondaki bu Tevhid Nuru sayesinde, Lüb’ün sağladığı ışık sayesinde fuad o ikilemi yok eder; Hakk Yol’u ikilemden sıyırır, böylece kul kazanır. İkilemden sıyrılmakla kul hicret yapmış olur; ikilemden kurtulan kişi o konuda tercihini yapmış ve hicret etmiş olur.
Hicret tövbenin ilerisidir
Tövbe bir tercihtir. Hicret te bir tercihtir ama tövbeden farklıdır: HİCRET tövbenin ilerisi olup geri dönüşsüz tercihtir, tam tercihtir. Kişi hicret edip gittiğinde geri dönüşü yoktur. Hicret’i tam ve geri dönüşsüz tercih diye tanımlarsanız hayatın nasıl bir tercih üzerine kurulu olduğunu görür, ayetlerin bizi nasıl uyardığını daha bir fark edersiniz.
Tercihi böyle yapıp hicret edenler için Allah Ğafurun Rahıym’dir; Nahl-110.
Yani Fuad’ı kullanıp analiz sentez yaptın, gayret ettin, doğruyu buldun ve hicret ettin, yürüdün. Artık sana verilecek in’amlar, ikramlar vardır, şimdi sana lütfedilecektir: “Rabbin muhakkak ki Ğafurun Rahıym’dir” ifadesi bir manasıyla da budur.
Şimdi Vel Asr Sûresi’ni bu kapsamda hatırlayalım:
“Hakk’ı tavsiye ederler ve Sabr’ı tavsiye ederler.” Hakk’ı tavsiye, tercihini Hakk yol için yap demektir. Sure diyor ki: Tercihini Hakk yol için yap ve Rabbinin hükmünü bekle; sabret!
“Ve mağfiret isteyin Rabbinizden. Sonra ona tevbe edin ki ecel-i müsemma’ya kadar sizi güzel bir faydalanma ile faydalandırsın ve her fazilet sahibine karşılığını versin. Eğer yüz çevirirseniz sizin için büyük bir günün azabından korkarım.” (Hud-3)
“Erkekten veya dişiden (olsun), kim mü’min olarak sâlih amel işlerse, elbette biz ona tayyib bir hayat yaşatırız. Ve onlara yaptıklarının daha güzeli ile ecirlerini veririz.” (Nahl-97)
“O kâfir olanlar: ‘Ona Rabbinden bir ayet, bir mucize inzal edilmeli değil miydi?’ derler. De ki: Muhakkak ki Allah, dilediğini saptırır. Kendisine dönüp yöneleni de hidayet eder.” (Ra’d-27)
“Ancak iman eden, tevbe eden ve sâlih amel yapan müstesna. İşte Allah onların seyyiatını hasenata tebdil eder. Allah Ğafuran Rahıym’dir.” (Furkan-70)
“Rablerine icabet edenlere Hüsna vardır. O’na icabet etmeyenlere gelince, eğer ki arzdakilerin tamamı ve onunla beraber bir misli daha onların olsa, elbette onu fidye verirlerdi. Hesabın kötüsü işte onlar içindir. Onların barınakları cehennemdir. Ne kötü yataktır o!” (Ra’d-18)
Güzel yaşam nedir?
Ayetler duyurdu: Hakk Yol’u tercih ederseniz Allah sizi dünya hayatında güzel yaşatıyor, bâtıldan koruyor. “Güzel yaşatır” ifadesini de doğru anlamak ve iyi tanımlamak gerekiyor. “Güzel yaşatması” size dünyanın servetini verir demek değildir. “Güzel ve Çirkin” tanımlarını konu edildiği 22. Tefekkür Şemamızdaki gibi anlamalıyız (http://www.birdusunyansimasi.com/media/ihlashayat/22.ihd.pdf).
“Güzel ve Çirkin” tanımları düşüncenin her alanında tam anlamıyla ve geri dönüşsüz değişmelidir. Çünkü Allah indinde GÜZEL; Billâhi anlamında iman ve bunun gereği davranışları içeren hayat tarzıdır. Eğer siz bu “güzel” tanımının farkında olarak Hakk Yol’u diler ve tercih ederseniz Allah sizi dünya hayatınızda da güzel yaşatır. Yani: Siz fazilet sahibi olursanız, yani daha fazlasını yapar da tövbeyi hicrete çevirirseniz, amelinizde yetenin fazlasını/nafilesini yaparsanız Allah karşılığını size fazlasıyla verir; sizi güzel yaşatır…
Hakk Yol’u tercih için kendilerine iman yetmeyenleri, bir mucize görürlerse inanacaklarmış gibi olağanüstü olaylar isteyenleri Allah dilerse saptırır ve hiçbir yardımcı bulamazlar.
Hakk Yol’u tercih edene ise hidayetini ulaştırıyor.
Ra’d-27’den Hidayet ile ilgili çok önemli bir tespit öğreniyoruz: Hidayetin ulaşması için tercihini Hakk Yol’a yapman lazım! Tercihini Hakk Yol’a yapar da Rabbine yönelirsen, diyor ki; Rabbine yönelenlere hidayetini ulaştırır. Oysa, sana hidayetini ulaştırdığı için sen Rabbine yöneliyorsun. Aslında böyle olmasına rağmen birbirini tetikleyen nasıl bir merhamet, nasıl bir rahmet içerisinde olduğunu gör. Sana bir şey verdi, sen onu Allah için harcadın; öyle yaptığın için sana çok büyüğünü veriyor, hazinesini veriyor. Sen Rabbini tercih ediyorsun, sana hidayetini ulaştırıyor; sana hidayet gelince sen Rabbini daha kuvvetli tercih ediyorsun; böyle bir döngüye giriyorsun. Sonra ne oluyor?
Sonra Allah, Rabbini tercih edenlerin “A” Takdim Formu” hallerini “B” Takdim Formu’na çevirir; Furkan-70: İman eden, tövbe eden ve sâlih amel yapanların günahlarını sevaba dönüştürür, yani “A” formatını “B” formuna çevirir. Senin asıl günahını, günah işleyen yapın olan “A Takdim Formu” formatını, yani seyyiatını “B” formuna, hasenata çevirir.
Rabbini tercih edenler için çalışan sistem
Bu müjde icabet edenler içindi. İCABET EDENLER; iman eden, tövbe eden ve sâlih amel yapanlardır; Rabbini tercih edenlerdir.
Onlar için durum böyle güzelken icabet etmeyenler için nasıl ki?
İcabet etmeyenler; tercihini Hakk Yol’dan yana yapmayanlardır. Onlar, Büyük Gün’ün azabını görünce öyle bir dehşet yaşayacaklar ki! Ra’d-18 onlar için; “Yaşayacakları o dehşeti eğer şimdi bilselerdi, dünyadaki herşey onların olsa ve bir o kadar daha olsa, kurtulmak için hepsini vermek isterlerdi” buyuruyor, merhametiyle öğretiyor…
Rabbini tercih edenler için çalışan sistemi anlatan şu üç ayete de bakalım.
“Ey iman edenler, eğer siz Allah’a yardım ederseniz, O size yardım eder ve ayaklarınızı sabit kılar.” (Muhammed-7)
“İşte onlara, sabrettikleri için ecirleri iki kere verilir. Bunlar seyyieyi hasene ile yok ederler. Ve kendilerini rızklandırdığımız şeyden infak ederler.” (Kasas-54)
“Ve onlar ki infak ettiklerinde israf etmezler, cimrilik de etmezler, onun arasında bir kavamdır.” (Furkan-67)
Ey iman edenler, eğer Allah’ın verdiklerini Allah yolunda, karşılığını Allah’tan umarak, Allah için verirseniz O size destek verir; daha çoğunu verir; engellerinizi kaldırır; bâtıla geri dönüşünüzü engeller, Hakk Yol’daki kararlılığınızı artırır. Allah’ın verecekleri için Allah’ın hükmünü bekleyin ve bu amaçla sabredin. Bu davranışınızdan dolayı Allah size hem dünyada, hem ahirette verir!
Ayrıca; iman eden, Rabbini tercih eden bu kullar, esfele safiliyn hallerini Hakk Yol’un kuralları ve öğütleriyle, Sözde Tanrılık İddiası içermeyen fiillerle ıslah ederler. Bu amaçla, kendilerini rızklandırdığımız şeyleri kendilerine Allah’ın verdiği bilinciyle infak ederler; yani bu rızkları kesinlikle sözde tanrılık iddiasına fiil teşkil edecek şekilde kullanmazlar.
Ve onlar “Bil-Kıst” davranırlar; adil olurlar, adalete riayet ederler.
Kasas Suresi 54. ayetteki “seyyieyi hasene ile yok ederler” vurgusu önemli. Buradaki “seyyie ve hasene” ile öğretilen nedir, onunla devam edeceğiz inşaAllah.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER