ÜRETMEK ZORUNDAYIZ

Ülke olarak ürettiğimizden daha fazla tükettiğimiz bir gerçektir. Yeterince üretemediğimiz gibi, tüketim ürünlerimiz daha çok yabancı menşelidir.
Tarımsal ve sanayi üretimimiz her gün hızlıca daha da artırmalıyız. Uzağa gitmeye gerek yok Afyon Organize sanayiinde yıllardır 50-100 işçi çalıştıran sanayi İşletmesi kaç tane açılmış ,karşılığında kaç tane kapanmıştır.
Büyük tehlikelerden birisi de mevcut sanayi tesislerini yeni neslin devam ettirmekte isteksiz olmasıdır. Çocuklarımızın çoğunluğu gece gündüz takip ve çalışmayı göze almamaktalar. Hafta tatili ve yıllık tatilleri bol olan işleri tercih etmektedirler. Onları da bu hale bizler getirdik.
Köylerdeki gençlerse tarlaları ve hayvanları bırakıp düşük ücretle de olsa şehirlerde yaşamak istemektedir. Onları suçlamıyorum çünkü köylerde de hayat çok kolay değildir. Yeterli kazanç olmaması yanında çocuklarının geleceğini düşünmek zorundalar.
Emperyalist sistem, önce çiftçiliği hakir meslek gösterdi, sonra köyler boşaldı. Ardından dünyayı kendi gıda-tohum terör imparatorluğuna bağladı, mahkum etti. Şehre göçen de tüketim hastası oldu. Hazırlığı, altyapısı ve fiziki durumu yeterli olmayan şehirlerimize gelen göç, sosyal problemleri de beraberinde getirdi. Şehirlerdeki tüketim çılgınlığı başlı başına büyük bir problem oldu. Hesapsız, özentiye dayalı harcamalar ailelerin dağılmasına sebep oldu.
Üretemezsek sosyal ve ekonomik olarak emperyalist güçlerin arzu ettiği sonuçlara maruz kalırız. Başkalarının ürettiklerine muhtaç oluruz.
Birçok devletler köylerin boşalmaması için tedbirler almıştır. Eskiden doğal ve yerli üretime önem verilirdi. Oysa şimdi genleri ile oynanmış boğa, koyun etleri ve diğer gıdalar tüketiliyor. Sonuçta çeşitli ağır hastalıklara maruz kalıyoruz.
Osmanlıda da köyde tarlası olana şehirde ikamet çok zor verilirdi.
Peygamber efendimiz; köyünden hicret etmek isteyene müsaade etmemiştir. Ekonomik dengeler açısından önemli görülmüştür.
Pandemi döneminde bunun önemi daha da anlaşılmıştır. Yine Ukrayna savaşından dolayı tahıl ithalatındaki tıkanmanın bizi ve dünyayı ne kadar zora soktuğunu gördük.
Geçmişteki Hayvan, saman ve mısır ithalatı ülkemizde çok konuşulmuştu. Oysa biz henüz yeterince sanayileşememiş tarım ülkesi değil miyiz?
O zaman daha çok üretmenin yolunu bulmak zorundayız.