Nöbetçi Eczaneler
17 Mart 2011 Perşembe 02:00:00 Kamu olsun özel sektör olsun Türkiye de yetişmiş iyi yönetici sıkıntısı çekilmektedir.
İyi yönetici kurum ve kuruluşu başarıya götürür.
Çapsız yöneticiler, başarıya sahip çıkar, başarısızlığı ise astlarına fatura eder. Bencil yönetici, zor durumlarda “Biz” ,ferah zamanlarda “Ben” der. İyi yönetici her zaman “Biz” devre başarıyı ekibine mal eder. Basit yöneticiye “Biz yaptık biz başardık” sözünü zor dedirtirsiniz. Nedense o hep kendisi yapar. “Bensiz olmaz, bunu ancak ben yaparım.”diyen insanlardan gerçek yönetici olmaz.
Bugün başarılı olmak, yarışı kazanmak, yarınki-nin de kazanılacağının garantisi değildir. Yönetici, programını yapan ve korkmadan, yılmadan daha çok çalışarak yoluna devam eden kimsedir.
Yönetici kısa görüşlü değil, ileriyi görmeli ve küçük hesaplar peşinde olmamalıdır. Bunun için eğitimin yanında, öğrenmeyi bilmek, öğrendiklerini unutabilmek ve üçüncü olarak ta yeniden öğrenebilmek gerekir.
Yönetici, yeniliklere, faydalı değişimlere açık olmalıdır. Değişime inanan başarıya doymaz. Değişimin yaşla ilgisi yoktur. Arzuyla ve istekle ilgilidir.
Hatalardan biride başarıya ulaştığını sanmaktır. Daha iyi olmak için çalışmayan, iyi olarak da kalamaz. Hatalarından da ders çıkarmalıdır.
Yönetici, sadece nimete değil, daha önce külfete talip olmalıdır. Çalışmadan, emek vermeden elde etmenin uygunsuz olduğunu bilmelidir.
Yöneticinin yanlış kararlarında, çevresindekiler, münasip bir şekilde bunu uyarmalıdır. Yanlışlara alkış tutmak, suç ortağı olmak demektir.
Yönetici, kerameti kendinde görmemeli. Ekip çalışmalarının faydalarına inanan ve ekibindeki insanlarla saygı ve sevgiye dayalı bir sistem kurmasını bilen, her şeyi eleştirme hastalığı olmayan, iyiyi ve doğruyu da takdir etmesini bilen bir insan olmalıdır.
