Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Aziz Aslan

BAŞIMIZ SAĞOLSUN

Yine oniki şehidimiz var. Hepsine Allah’tan rahmet diliyorum. Ocaklara ateş düştü. Son iki ay içinde 52 şehit verdik. Milletimizin yüreği yanıyor. Yanıyor ama bir türlü bu kan durmadığı gibi ”analar ağlamasın” diye kamuoyuna deklare edilen ve “her ne pahasına olursa olsun açılım” anlayışının sözde başlatıldığı günden bu güne 129 şehit vermiş bulunuyoruz. Sizce bunda bir tezat durum yok mu? Yani siz katilleri kamu görevlileri refakatinde şatafatlı törenlerle kahramanlar gibi karşılayacak özel mahkeme kuracaksınız, ayaklarına götürülen seyyar mahkemede “pişman mısınız?” sorusuna karşılık “hayır pişman değiliz” cevapları almanıza rağmen “pişmansındır, pişmansındır” yönlendirme ve zorlaması ile özel adalet uygulatacaksınız sonra da “analar ağlamasın” diyeceksiniz. Dünyanın hiçbir ülkesinde teröristler böyle bir muamele görmü-yor. Demokrasi ise al sana demokrasi. İnsan hakları ise al sana insan hakları. Peki, benim askerimin ve şehitlerimin hakları ne olacak? Ülkesini seven hiç kimse anaların ağlamasını istemiyor. Burada dikkatinizi bir konuya daha çekmek istiyorum. Önceki yıllarda dağda öldürülen teröristlerin cesetleri ailelerine teslim edildiğinde bazı terörist babaları; “Bu benim evladım olamaz. Evlatlıktan reddetmiştim.” diye-rek vatan haini evladı dahi olsa kabul etmediklerine şahit oluyorduk. Ama izlenen politikalar sayesinde bunları artık göremediğimiz gibi bakınız Diyarbakır başta olmak üzere doğulu bazı belediye başkanları devletimize hakaret edebilmektedirler.
Değerli dostum, Şehitlerimiz bu milletin şehidi. Onlar askerlik görevi için elbet isteyerek ama istemeseler de askere kanun gereği alınıyorlar. Onların yükümlülüğü kutsal vatanlarını korumak. Bunda anlaşılmayacak bir durum yok. Peki, PKK’lıyı dağa çıkması için zorlayan mı var? Hain ki, dağa çıkıyor. Yani onlar da hainlikleri ve uşaklıklarının gereğini yapıyorlar. Bunların hepsini anlayabiliyorum. Ancak, PKK’ya kapalı veya açık, dolaylı veya dolaysız destek veren idarecileri anlamak mümkün değildir. Bunca yıldır, gafletten uyanmamış olduklarına göre bunda kasıt aramak kadar doğal bir şey yoktur. Bunca yıldır diyorum, çünkü 2002 yılında terör sıfır noktasına gelmişti. Hükümetin değişmesi ve Amerika’nın Irak’a girmesi ile Kuzey Irak’ta askeri etkinliğimiz bitti. Kuzey Irak sınırımız bizim kontrolümüzden çıktı. Hal böyle olunca da sınır tepesini aşan bir sürü terörist vuruyor askerimize. Bunu anlamak için terör uzmanı olmaya gerek var mı? Yok. Çünkü hepimizde bunu biliyoruz. Bakınız artık hem dağda hem de şehirlerde terör eylemleri oluyor. 2002-2010 yılları. 8 yıl geçmiş aradan. Sıfır terörden iki ayda 52 şehide. Hani nereden nereye diyorlar ya! Nereden Nereye?
Muhterem okuyucum; artık bu büyük milletin sabrı taşmak üzeredir. Artık terörü bitirmek sorumluluğunda olanların boş laflar yerine icraat yapmaları gerekmektedir. Artık, Gazze türküsünden önce terör belamızla ilgilenmeleri beklenmektedir. Artık siyasi irade, Genelkurmay ve diğer sorumlular her türlü kurumsal ve iç problemi bir tarafa bırakarak terörle mücadelede profesyonel yollar bulmalıdırlar. Bunun için;-Profesyonel ekipler kurulmalıdır.-İstihbarat kopukluğu gide-rilmelidir. -Olağanüstü hal ilan edilmelidir.
-Kuzey Irak’a her zaman operasyon düzenlenmelidir. -İnisiyatif ele alınmalıdır. Benzeri birçok askeri, siyasi ve stratejik önlem alınabilir.
NOT: Dün bir mahalli gazetedeki Susuz Belediyesi’nin düzenlemiş olduğu Sünnet şöleni ve katmer etkinlikleri ile ilgili olarak yüreklerin yandığı gün eğlence düzenlendiği gerekçesi ile kafaları karıştırmak için yazılmış olan yazıları esefle karşılıyorum. Bizim bu konulardaki hassasiyetlerimiz bellidir. Bu haberlerin kaynağı ve düşüncesi bizce malumdur. 2000-2002 arası bu millet şehit cenazelerini unutmuştu. Millete her gün şehit cenazelerinin üzüntüsünü yaşatanların utanması gerekir. Ülkede yaşananlar ortadadır. İstenilen her ortamda istenilen konuyu yiğitçe tartışabiliriz. İktidarların çanak yalayıcıları her dönem olmuştur. Bu millet basının da tarafsız-lığını özlemiştir.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti