ÇİLEKEŞ MUHASEBECİLER

1-7 Mart Muhasebeciler Haftası olarak kutlanıyor. Eskiden “mart ayı dert ayı” denirdi. Çünkü yılda bir beyanname verilir, vergiler de Mart ayında ödenirdi.
Muhasebeciler 33 yıl önce çıkan kanunla Mali Müşavirlik oldular. Oldular ama neredeyse o yılları arar hale geldiler. Çünkü her şey onların üzerine yükletildi.
Mali müşavirler, işletmeler adına sadece Maliye ve sigorta değil, Ticaret Bakanlığı, Sanayi Bakanlığı, İstatistik Kurumu, İcra daireleri, Kamu Gözetim Kurumu, BDDK, SPK ve KOSGEB gibi esnafın ilgili olduğu bütün kurumlara her türlü bildirimi yapıyorlar.
Mali müşavirlerden etkin bir şekilde yararlanmak yerine, gereksiz iş yükü ile enerjileri boşa harcanmaktadır.
Mükellef mali müşavirliğin yanında avukatlık işleri, psikologluk işleri de danışır. İşçisi ile geçimsizliği, hatta evinde olan problemleri, damat adayının araştırılması gibi işlerini de mali müşavirine sorar. Bunun sebeplerinden birisi Mali müşavirine güvenmek zorunda, diğeri de bütün danışmanlıkları bedavaya getirmek.
Defter tutan, beyanname veren meslek algısı yerine, güvenilir işletme danışmanı misyonu öne çıkmalıdır.
Yeri gelmişken geçenlerdeki yazımızdaki gibi esnaflarımıza söyleyeceklerimizi bu vesileyle bir kez daha söyleyelim.
Değerli esnaf kardeşim; bu işlerde güven esastır. Mali müşaviriniz ve avukatınıza güvenmiyorsanız çalışmayın. Ama güveniyorsanız da küçük hesaplara kanıp “komşunun muhasebecisi şöyle yapıyormuş!” diye mali müşavirinizi sakın bırakıp, işletmenizi maceraya atmayınız.
Mali müşavirinizin size önerdiklerini yapın. Onlar sizin işinizin sağlamlığı için haberiniz dahi olmadan belki günlerce uykusuz kalıyordur. Sizin yaptığınız bir eksikliğin tedavisi için işini eve taşıyor ve günlerce kanun araştırıyor. Belki de sizin umursamayıp eksik yaptığınız bir konu yüzünden eş ve çocukları ile ilişkileri bozuluyor. Sizce bu çileler, saatlerce uğraşıp 100 lira indirim yaptırmayı kazanç saydığınız ve sonra da ucu açık bir şekilde “istediğim zaman öderim” diye ödeme planı bile yapma lütfunda bulunmadığınız çok kıymetli paranızla ölçülebilir mi?
Doktora gidersiniz, ağzınızı karşıdan açıp iki dakikada yüzlerce lira, diş hekimine gidip sadece bir diş çekimine üç dakikada yüzlerce lira verirsiniz.
Dosyaya bile takmadan poşete doldurup gönderdiğiniz evrakları, bırakın işlemeyi sizin yerinize sadece sırasıyla dosyaya takma işlemi bile saatler sürmektedir. Sizin vaktiniz kıymetli, mali müşavirinki hükümsüz ya!
Mali müşavirinizi emir eri gibi görüp, her işini bırakıp hemen aracıyla kilometrelerce gelmesini istersiniz, ücretine gelince ödememek için bin türlü mazeret uydurursunuz. Vadeli hesaplarınız mali müşavirin önündeyken ücret ödememek için param yok deyip gözyaşlarınızı sel edersiniz.
Noter, kırtasiye masraflarına çok demeyi alışkanlık edersiniz, belki de her hafta işyerinize gelirken harcadığı yakıtı hiç düşünmezsiniz. Bir yıl içinde kırtasiye fiyatlarının nereye çıkacağı aklınızın ucundan bile geçmez.
Tabi ki herkes aynı değil, genelleme yapıyoruz. Yarası olan gocunsun.
Mali müşavir kolay olunmuyor. Dört yıllık üniversiteden sonra iki sınav, üç yıl staj; Etti 4-5 yıl. Yani o gördüğünüz Mali müşavirlerin hepsi en az iki üniversite mezunu demektir.
Beyler, bu işte kul hakkı var. Hesabını nasıl verirsiniz bilmem! Dinimizin “ter soğumadan ücreti ödeyiniz.” emrini ara sıra hatırlayın. İnsanları peşinizden koşturup durmayın. Sadece azcık adalet istiyoruz.
Meslektaşlarımın haftasını kutluyorum.