Nöbetçi Eczaneler
28 Kasım 2011 Pazartesi 02:00:00 Ömer Faruk İlhan, İhsaniye Kaymakamlığı’na atandığında özgeçmişini incelemiştim.
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu. Maliye Bakanlığı’nda 4 buçuk yıl çalışmış. Çeşitli ilçelerde görev yapmış. 2006-2007 yılları arasında Ankara’da özel bir eğitim merkezinde bir yıl süreyle “Siyâset Bilimi” ve “Türkiye Ekonomisi” üzerine ders vermiş.
Özgeçmişinde şöyle yazılmış:
“2009-2010 yılları arasında 1 yıl süreyle İçişleri Bakanlığı tarafından gönderildiği Essex Üniversitesi’nde (Colchester, İngiltere) dil öğrenimi gördü. İyi seviyede İngilizce ve temel seviyede Farsça bilen İlhan, 16 Mart 2009’dan bu yana Mavi Hayat’ın yönetim kurulu başkanlığını sürdürüyor.
İlhan’ın Sosyoekonomik Konularda Sorular ve Avrupa Birliği Uyum Yasaları ve Akademi 2008 adında yayınlanmış iki eseri bulunuyor.”
Şimdilerde takip ediyorsunuzdur, İlhan’la ilgili ağır ithamlar gündeme gelmekte. “Şöyle yaptı, böyle yaptı” denilip yıpratılmak, belki de gönderil-mek istenmekte.
İhsaniye’de hangi işlere imza attı Ömer Faruk İlhan?
Gazlıgöl’de suyun tek elden yönetilmesini sağlamak için girişimde bulundu.
Kaçak olduğu tespit edilen yapılara ve kuyulara mühür vurdu.
Araya birtakım “seçilmişlerin” girdiği, kendisini Vali İrfan Balkanlıoğlu’na şikayet ettikleri dedikodusu yayıldı.
Bu dedikodunun yayılmasının hemen ardından bir baktık ki Balkanlıoğlu, şehir merkezindeki bir ziyaretinde İhsaniye Kaymakamı Ömer Faruk İlhan’la görülüyor. Demek ki Balkanlıoğlu da İlhan’ın İhsaniye’de kurmaya çalıştığı düzenin yasalara aykırı olmadığını düşünüyor. En azından “şikayet” dedikodusunu duyan herkesin aklında beliren düşünce bu.
İlhan, minibüsçülerin de bir arada çalışmasını isteyip düzenli hizmet vermelerini sağlamak istedi. Bunda da genel anlamda başarılı oldu.
Bu daha kamuoyunun bildiği ve somut kazanımlar elde edilmeye başlanan projeler.
Kaymakam İlhan’ın Frig Vadisi ile ilgili devasa bir projesi var örneğin, bunun dışında İhsaniyeli gençlerin kendilerine para bile kazandırabilecek uğraşlara sahip olması için de çalışmaların sürdüğünü biliyoruz.
Zaten İlhan’ın göreve başlamasıyla birlikte, ortaya konan projelerin yankısı Afyonkarahisar’dan duyulmaya başlandı.
Minibüs şoförlerinin, minibüs içinde arabesk dinlememeleri, evli veya evlenmek üzere olan çiftlere eğitim verilmesi, İhsaniye Okuyor projesinin yürütülmesi, hep uzun vadede meyveleri alınacak işler.
Siz kaç tane kaymakam tanıdınız ki örnek olsun diye kahvehanede kitap okusun? Ben pek böyle bir kaymakam tanımadım.
Şimdilerde Kaymakam İlhan’ın usulsüzlük yaptığına ilişkin bazı iddialar dolanıyor.
Peşinen ak ya da kara tanımlaması yapmıyorum. Bununla birlikte bir kişiyi değerlendirirken kefeye günahlarını, sevaplarını koyarsınız. Terazinin hangi tarafı ağır basıyorsa, vicdanınıza da bu durumu anlatırsınız.
Her şeyden öte, İhsaniye Kaymakamı Ömer Faruk İlhan’ın İhsaniye ve çevresinde yaptığı faaliyetler toplum vicdanında bir karşılık buldu. İlhan hakkında ortada dolaşan cümlelerin yeri ise sadece iddia.
Kaymakam’a “Helal olsun” diyenlerin sayısı dikkat çekici boyutlarda.
Tabii mülki idare amirliği görevinin “Alkış” ya da “Helal olsun” nidalarını almak için yerine geti-rildiğini iddia etmek mantıklı olmaz.
Zira Ömer Faruk İlhan da, “teamül” çizgisi içinde hareket edebilir, “Gidene ağam, gelene paşam” diyebilirdi. Demedi. Kahve dövücünün hınk deyicisi de olmadı, uzaktan gördüğüm kadarıyla. İşini layıkıyla yapmak istedi. Ceremesini çekti, çekiyor.
Ancak şunu da hatırlamak isterim:
Mekânlar kalıcı, insanlar geçicidir.
Bundan yıllar sonra Ömer Faruk İlhan ismini İçişleri Bakanı olarak veya başka bir yüksek mevkide duyarsak ve hâlâ Afyon’da yaşıyor olursak “Aa, bu adam İhsaniye’de kaymakamdı, ama üzerinde baskı vardı” mı demek isteriz, yoksa “Ne güzel. İhsaniye’ye de hizmeti dokunmuştu. Allah razı olsun” mu demek isteriz.
Mavi Hayat İstihdam Derneği ise, üzerinde tez yazılması gereken bir girişim.
Örnek olması beklenen bir dernek.
Bu konuda ben pek söz söylemeyeyim. Ama 2023’e gelmeden bir Nobelimiz olursa da şaşırmayalım.
Bakın, başlık da hazır:
“Hemşehrimiz Nobel kazandı…”
