GÜLEREK TEŞEKKÜR ETMEK, MAHÇUBİYETLE ÖZÜR DİLEMEK

Teşekkür etmek çok erdemli ve çok gerekli bir davranıştır. Yapılan güzel bir davranışın veya minnet duygusunun ifadesidir. Olumlu bir nedene olumlu bir sonuçtur.
Özür dilemek de benzer bir davranıştır. Hatamızı veya kusurumuzu anladığımızda mağdur ettiğimiz muhataptan özür dileme erdemini göstermeliyiz. Bunu yapabilmek de büyüklüktür.
Hem teşekkür etmek, hem de özür dilemek asil bir davranıştır. Hakkı haklıya vermek, vefa göstermek, helalleşmek anlamındadır. Yani bunları yapabilmek adam işidir. Adam değilse kul hakkıyla gitmenin ne demek olduğunu bilmez. Ve öyle de gider.
Bakıyorsunuz dün met ettiğini bugün mat etme derdinde. Yaşını başını almışlar, son çeyreğin içinde yaşamaya çalışanlar dayanışma yolunu seçeceklerine didişme yolunu tercih ediyorlar. O kadar kötü bir haldeyiz ki kimse kimseye güvenmiyor. Bu şekilde de hayat devam etmemeli.
Unutmayalım, zarar göreceğine saygı göstermek de mertlik değildir.
Konuşmayı başarabilsek, teşekkür etmeyi de özür dilemeyi de başaracağız. Tanımadan, aslına ermeden yargıda bulunmak çok tehlikeli. Öyle bir durumdayız ki, karanlık delikten kılıç sallıyoruz. Oysa göz kırpmayı ve gülümsemeyi çok özledik.
Hepimiz beşer şaşarız, hata yapabiliriz. Önemli olan hatadan dönmektir. Bunun için teşekkür ve özür çok önemli bir ilaçtır. Gülümseyerek teşekkür edelim, mahcubiyetle özür dilemeyi bilelim. Unutmayın hepimiz her an dönüşü olmayan gerçek dünyaya yol alabiliriz.
Değerli dostlarım; Önemsediğim aşağıdaki sözlerle konuyu bitirelim:
Aklını beleşte,
Sabrını pusuda,
Gücünü husumette kullananlardan olmayalım.