Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Mehmet Şenkaya

KELİN İLACI OLSA, BAŞINA ÇALAR

Büyük şehirlerimizden birinde; Tarım Fuarı açılmış. Üretilen ürünler sergilenmiş. Yetiştirilen bitkiler her yeri kaplamış. Çevre yeşillikler ve rengarenk çiçeklerle donatılmış. Burası Yazılı ve sanal basının odağı olmuş.
Bir Tv Spikeri Fuara gelen ziyaretçilerden birine mikrofonu uzatarak sormuş:
-Burayı nasıl buldunuz ?
-Çok cazip buldum.
-En çok hoşunuza giden ne oldu.?
-Bizde olmayan; kendi topraklarımızda ekip dikerek, verim alabileceğimiz bitki ve çiçekler gördüm.
-Beğendiniz mi?
-Tabi
-Peki burada başka nelerin olmasını isterdiniz?
-İyi sual sordunuz
-Benim aradığım tohumdu. O kadar dolaştım, bulamadım. Çok üzgünüm. Bu büyük eksiklik. Yetiştirilen ürünler, toprak, gübre, üretim teknikleri iyi güzel de benim için en önemlisi tohumdu. Buraya sırf bunun için çok uzak yoldan geldim. Alamadım. Neye yarar.
Aradığını bulamamak insanı üzer. Hele bu arayış hayati bir önem taşıyorsa; o zaman daha zor. Mevlam çekemeyeceğimiz bir yükle bizi imtihan etmesin. Küçük kıvılcımların büyük yangınlara sebep olduğunu unutmayalım. Mesela diş rahatsızlığını hafife alanlar olur. Uzmanlar “Diş deyip geçmeyin. Bunun yüzünden kalp, böbrek mahvolur. İhmal ve umursamazlık insan hayatına mal olur.” der.
Eskiden diş doktoru pek bilinmezdi. Allah kimseye vermesin diş sancısını. Sancıyan dişi; ya berberler kerpetenle söker ya da; ilkel usullerden biri seçilir: Kapıya bağlanan sağlam bir ipin, diğer ucuna da tutturulan diş; kapı çarpılarak çekilirdi.
Diş ağrısının; doğum sancısından da beter olduğunu söyleyen hanımlar var. Hele diş etinde apse varsa, işiniz zor. İltihap kana karışıp insanı ölüme götürebileceği için; apseli diş hemen çekilmez. Üstelik bir de kalp rahatsızlığı varsa; haliniz harap.
Kalp sorunu olan hasta sabahın köründe AKÜ Tıp Fakültesi Diş Hekimliği Bölümüne başvurur. Ciddi bir kurumdur. Derdini anlatır. “Kalp hastasına “Kullanılacak ilaç bizde yok. Başka hastaneye gidin. İşinizi Devlet’e bağlı diş hastanesi çözer.” denir. Hastamız soluğu sabahın köründe orda alır. Ama diş apseli olduğu için hekim, çekimi sakıncalı bulur. Hasta kanın pıhtılaşmasını önleyen “Cumodin” kullandığı için, bu ilaç yerine 10 adet enjeksiyonla antibiyotik ilaç verillir. Sonuçta tansiyon ölçülür.
“- 10-19 Sakıncalı. Çekemem doktora sormalıyım.” Koskoca Hastanede Konsültasyon yapılacak doktor yok. Kalpçiye telefon edilir. Nitrat; tansiyonu birden düşürür, tehlikeli olabilir” der. En sonunda Özel Hastanedeki kalp doktoru. Dil altı verir, diş çekilir.
15 gün sonra çekilen diş yerine diş yapılacak. “Çaresiz kaldım, keloğlana vardım.” AKÜ Diş Hekimliği bunu yapar. Müracaat edilir. Galoşlar giyilir, kimlikler verilir. Beklenir. Sıra gelir. Ama “Güvenilen dağa karlar yağar”
“- Protez olmuyor. Malzeme ihalesi yapılacak daha sonra.” Tekrar başka bir kapıya. Rabbim beterini vermesin.
Şiddetli deniz fırtınasında batmakta olan gemide; telaş ve çaresizlik içinde çevresini saran tayfalarına Kaptan:- Pusulayı verin! (Ses yok), -Simitleri getirin! ( ses yok) Kayıkları indirin !.. Yine ses yok)
-Öyleyse; Kelime-i Şaadet getirin der.
-En iyisi; hasta olup ta çare aramak yerine, hasta olmamaya çalışmak. Yoksa yandı Leyla.
Allah’a emanet olun .

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti