Afyonkarahisar’ın gündemine “askeri birlik” meselesini, “Yerli otomobil fabrikasının hiç olmazsa bir parçası için Afyonkarahisar’da üretilmesi” fikrini kazandırdığımız için mutluyuz. Bu konuların eninde sonunda bir neticeye ulaşacağını, herkesin gücü nispetinde katkı sunarak Afyonkarahisar’ın geleceğinde önemli yer tutacak bu taleplere katkı sağlayacağını biliyoruz. Emeği geçen herkesten şimdiden Allah razı olsun.
Bizce Afyonkarahisar’ın gündeminde yer tutması gereken bir başka “kızıl elma” daha var. Malum, “kızıl elma” Türklerin “Ulaşıldıkça uzaklaşan” emelleridir. Afyonkarahisar’ın da kızıl elması, hatta kızıl elmaları olmalıdır. Her ulaştığımız kızıl elma, yeni kızıl elmalar için bize ilham vermelidir. Mesela “askeri birlik meselesi”, mesela “Yeril otomobil” meselesi Afyonkarahisar için birer kızıl elmadır. Bir başka “kızıl elma”mız da “2. Üniversiteye ev sahipliği yapmak” olmalıdır.
Afyon Kocatepe Üniversitesi 1976 yılında başlayan varlığını büyüyerek, gelişerek, serpilerek sürdürmektedir. Afyonkarahisar il geneli için AKÜ’nün varlığı inkar edilemez bir zenginliktir. Hem maddi, hem de manevi yönden.
Peki, Afyonkarahisar’ın 2 üniversiteye birden ev sahipliği yapan diğer illerden ne eksiği vardır? Bazı komşularımızda 3. Üniversite bile faaliyete geçmiş durumda.
Türkiye genelinde öğrenci mevcudu açısından 35 bin kişilik mevcuda ulaşan üniversitelerin bulunduğu kentlerde mümkünse yeni üniversite yapılanmalarına gidilmesi, mevcudun yeni kurumsal yapılara bölünmesi gibi bir politika izleniyor. AKÜ artık 45 bin mevcut rakamlarıyla anılıyor. Bu demek oluyor ki, yeni üniversite için gereken ön önemli şartlardan birisi sağlanmış durumda. Geriye ne kalıyor? Siyasetin, bürokrasinin, kamuoyunun el ele vererek yeni üniversite yapılanması için hareket geçmesi… Arazi deseniz Afyon’da var, siyasi güç deseniz mevcut… Afyonlu’nun eğitime olan ilgisi herkesin malumu…
Afyonkarahisar’a 2. Bir üniversite kurulması demek, ilçelerden merkeze kadar yeni öğrenciler, yeni kadrolar, yeni binalar, yeni bütçeler hepsinden önemlisi yeni bir şevk anlamına geliyor.
Haydi Afyonkarahisar! 2. Üniversiteyi de kendimize “kızıl elma” edinelim, hareke geçelim. Zaman bu zamandır…
İSTİSMAR EDİYORLAR
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önceki gün AK Parti Gurup toplantısında altını çize çize önemli konulara değindi. Dedi ki özetle; “Benim adıma ahkam kesenlere itibar etmeyin. Adımı kullanan babamın oğlu olsa kapıdan kovun…”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın rahatsızlığını dile getirdiği tipler sadece Ankara’da mı var dersiniz? Afyonkarahisar’da, ilçelerinde, beldelerinde böyleleri, Reis’in adını, karizmasını, AK Partililik kimliğini istismar edenlere rastlanılmaz mı?
Ne yazık ki rastlanabiliyor. Adama bakıyorsunuz, yakın geçmişte adının karışmadığı adi vukuat kalmamış, bugün karşımıza “bilmem ne başkanı” olarak çıkıyor. Reis’i, bayrağı, Kur’an’ı, davayı, Osmanlı’yı kendine kalkan edinmiş, geçmişindeki kirlilikleri perdelemek için sözde “Ocak Başkanı” olmuş. Kendisi ile aynı taifeden olanlar da bunların borazanlığını yapıyor, üç-beş kuruş karşılığında bu lekeli isimleri parlatmaya çalışıyor.
Bize göre kirli/sabıkalı isimlerden, geçmişi karanlık tiplerden siyasetçi de olmaz, reis de… Eskiden “Ocak” denildiğinde Ülkü Ocağı ya da Türk Ocağı akla gelirdi. Bu kurumlar geçmişteki saygın isimlerini, muteber kurumsal yapılarını bugün de muhafaza ediyorlar. Lakin “Ocak” kelimesinin toplumumuzdaki saygınlığını kullanmak için onlara öykünen, onlardan kopya çekenler de var. Aman dikkat…
ASAYİŞ
31 Mart 2023GÜNDEM
31 Mart 2023GÜNDEM
31 Mart 2023ASAYİŞ
31 Mart 2023ASAYİŞ
31 Mart 2023UNCATEGORİZED
31 Mart 2023UNCATEGORİZED
31 Mart 2023Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.