Başbuğ’a ziyaret muamması – Kocatepe Gazetesi

8 Mayıs 2014 Perşembe 03:00:00
  26’ncı Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ile Fenerbahçe Orduevi’nde yaptığımız görüşmede söylenen sözleri kalemimden geldiği kadarıyla aktarmaya çalıştım. Gazeteniz Kocatepe’de çıkan haberin ardından, “ziyaret” ile ilgili tepki ve geri bildirim aldım. Ne demişti 26’ncı Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ?
“Ben Afyonluyum. Afyon’dan bize sıkıntılı süreçte sahip çıkan tüm hemşehrilerime selamlarımı, şükranlarımı sunuyorum. Cezaevi’ndeyken, bir ziyaretçi heyeti gelecekti. Galiba heyetin başında da eski milletvekili Gaffar Yakın vardı. Adalet Bakanlığı bu ziyarete izin verdi. Ziyaret gününde bekledik; ama kimse gelmedi.”
Sabah saatlerinde Türkiye Muhtarlar Derneği Afyonkarahisar Şubesi Başkanı Süleyman Akagündüz aradı beni.
-Murat, izin alındı yazmışsın ama, bize izin alındığına dair bir bilgi gelmedi.
-Başkanım, doğrudur. Fakat ismiyle bir heyetten bahsediyor.
-Bizim nüfus cüzdanlarımızın örneği bile Ankara’da Murat.
-Başkanım olabilir. Ama Gaffar Yakın’a bir sormak gerekir.
Konuşmanın ardından Akagündüz, eski Milletvekili Gaffar Yakın’ı aramış. Yakın, kendilerine iletilen bir iznin olmadığını söylemiş.
***
Öğleden sonra ise gazeteci ağabeyimiz Dinçar Doğar, “komutan” diye hitap ettiğimiz Fehmi Coşkuner’le gazeteye geldi. Dinçay Hocamız, “Murat, haber değeri var yazılanların. Fakat bir de bizim komutanı dinle” dedi. Fehmi Coşkuner, anlattı, ben dinledim:
-Biz Gaffar Yakın’ın öncülüğünde İlker Başbuğ’u Silivri Cezaevi’nde ziyaret etmek için dilekçemizi yazdık. Sivil toplum örgütleri ile ben görüştüm. O heyette eski milletvekilleri Mehmet Telek ve Halil Ünlütepe ile Ahmet Ege, İsmail Kumartaşlı, Süleyman Akagündüz de yer alacaktı. Afyonkarahisar Adliyesi’ne götürdük. Bu dilekçenin fakslanması gerektiğini söylediler, faksladık. Bir süre sonra cevap gelmeyince, Başbuğ’un avukatı İlkay Sezer’e ulaştım. O’na da dilekçemizden ve isteğimizden bahsettim. Adliye’ye gidip gelmelerimiz devam etti. Hatta bir gün ‘Cevap geldi ama, sizden önce ziyaret etmek üzere başvuran heyet için ret cevabı geldi’ dediler. Bize hâlâ cevap gelmedi, ama Komutanımız da Silivri’den çıktı.
***
Dinçay Hoca devreye girdi:
-Biz İlker Başbuğ ile siyasi farklılık gözetmeden, hemşehrilik hukuku ile görüşmek istedik. Gazetecilerden, muhtarlardan, eski milletvekillerinden, derneklerden temsilciler olsun istedik. ‘Sayınız fazla’ dediler, ‘Olsun, dışarıda bekleriz’ dedik. Bu ziyareti, kimseden destek almadan, kendi cebimizden karşılamak üzere yola koyulduk…
***
Bu anlatılanların doğru olduğuna inanıyorum. Bununla birlikte, seçimlerden önce muhtarlıklarla alakalı haber yapmak üzere yanına gittiğim Türkiye Muhtarlar Derneği Afyonkarahisar Şube Başkanı Süleyman Akagündüz’le şahit olduğum bir olayı hatırladım. Akagündüz, heyecanla seslenmişti bana:
-Yahu Murat, İlker Paşa ile görüştürmüyorlar bizi.
-Nasıl görüştürmüyorlar Başkanım?
– İmralı ile görüşmek serbest, İlker Paşa ile görüşmek yasak!
-Böyle şey mi olur? Bunu haber yapsak, ulusal ajanslar kullanır. Bu durumu haber yapalım…Dilekçede imzası olanlar toplanıp bir açıklama yapsın.
-Olur tabii yapalım… Gaffar Yakın’a da bir soralım…
(Gaffar Yakın’la kısa bir telefon görüşmesinin ardından…)
-Murat, Gaffar Yakın Ankara’daymış. Dönünce konuşacağız.
-Tamam Başkanım…
***
O görüşmeden bu yana yaklaşık 2 ay geçti. İlker Başbuğ’un haberde çıkan sözleri olmasa, bu ziyaretin akıbeti hakkında yine herhangi bir açıklama göremeyecektik. Burada biz basın mensuplarının da “takip” noktasında eksiği olduğumuzu belirtmek gerek. Demek ki muhatapları bıktırma pahasına da olsa, ‘Ziyaret meselesi ne oldu’ diye sorup durmak lazımmış ki süreci anlayabilelim.
***
26’ncı Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ile görüşülmesi fikri, iyi bir girişimdi. Komutan için, bir moral olacaktı. Aynı zamanda heyet, Afyonkarahisar’ın duyarlılığını da gösterecekti. Bir şekilde olmadı. Fakat bence AK Partilisi, CHP’lisi, MHP’lisi, her görüş ve meslekteki kişinin önünde “Başbuğ’u memleketine davet etmek ve memleketinde ağırlamak” görevi bulunuyor.