Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Murat Arısoy

BETERİN BETERİ

‘Beterin beteri var’ diye büyütüldük çoğumuz. Karnımız ağrır, beterin beteri var. İstifra ederiz, beterin beteri var. Hastaneye gideriz, beterin beteri var. Serum yeriz, beterin beteri var. Yoğun Bakım’a alınırız, beterin beteri var.
Beterin beterini görmek, elbette bir şükür vesilesi. Ancak sadece eksik kalanları örnek göstererek şükretmenin kendisi de eksiklik olarak kabul edilemez mi? Bizlere bahşedilen, iyinin iyisi olarak hizmetimize sunulan nimetleri görmezden gelerek kendimize yalan söylemeyi ne kadar sürdürebiliriz? Şükretmemiz için sabredeceğimiz olgulara bakmamız yeterli mi? Yoksa şükür, elde edilenlere yalnızca elde edildiği için Yaradan’a şükran hâli midir?
Beterin beteriyle avunmak, aynı zamanda kibri de barındırıyor. Elde edilenlere şükretmek ise daha samimi. ‘Ben hastalıktan kurtuldum; bak filanca şu kadar ay hasta kalmış. Beterin beteri var, şükür’ demek, ‘Aman iyi ki öyle olmadım’ cümlesi ile aynı mantığa sahip.
Oysa kendi için şükreden insanın ‘beterin beteri’ diye örnek verdiği kişi için dua etmesi, edepli bir davranış olmaz mı? ‘Kazanmak neye yarar ki, kaybeden olduğunda’ diyen şarkı, ne güzel özetlemiştir bu durumu.
Sizin başkalarına göre iyi olmanız, başkalarına karşı gizli ya da açık üstünlük taslamanızı gerektirmez. Beterin beteri yaklaşımı, elde edilen/verilen birçok nimeti değersizleştiriyor. Yukarıdaki örnekten devam edelim, hangi cümle içinizi ısıtıyor?
-BİRİNCİ CÜMLE: Ben hastalıktan kurtuldum, beterin beteri var, falanca kurtulamadı… Ama o verilen ilaçları almamış, zaten çok huysuzmuş…
İKİNCİ CÜMLE: Ben hastalıktan kurtuldum, vücut sağlığım yerinde, ailem yanımda. Beni hastaneden alacak arabam kapımda. Beni zor zamanımda arayıp soran dostlarım mevcut.
Hangisi gönlünüzü deniz mavisine çevirdi? İkinci tabii ki…
Beterin beteri yaklaşımını, hayatın her alanından çıkarmak mümkün.
Diyelim ki Kalkınmış İller Sıralaması açıklandı. Afyonkarahisar’dan düşük puanlı illere bakarak kendimizi anlamak ve ‘beterin beteri var’ demek, ‘Ben ilerlemeyeceğim’ demekle eşdeğerdir. İnsan ve şehir, kendisi için olumsuz örnekleri düşünerek gelişemez. Kalkınmış İller Sıralaması’nda bulunan yere şükrettikten bir dakika sonra, düşünmeliyiz: Daha ileri gitmek için ne yapacağız…
Mesela açıklanan ihracat raporlarında ‘Komşu iller sıralaması’na bakar ve moral bulunuruz. Peki ama neden? Afyonkarahisar, büyükşehir olmak için listenin ilk sırasında bekleyen bir vilayet değil mi? Uşak, Burdur, Kütahya, Afyonkarahisar’a göre beterin beteri…
‘Beterin beteri’ cümlesiyle sarf edilen şükür cümleleri, daha iyi konuma gelmek için mecburi gayreti göstermemek değil midir? Eskişehir’i, Denizli’yi örnek almak yerine Uşak’la, Burdur’la avunmak neden?
Afyonkarahisar, ihracatta ‘Beterin beteri’ anlayışı yerine ‘Allah birçok nimet vermiş, çok şükür. Bu nimetleri çok daha verimli kullanmalıyız’ azmine dönüşmeli.
İnsanlar da hayatlarında ‘Beterin beteri’ anlayışı yerine ‘Verdiğin ve vermediğin nimetler benim için Rabbim, çok şükür’ mantığını yerleştirmeli.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti