Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Sezer Küçükkurt

Fil, İskender ve Aristo – Kocatepe Gazetesi

Sezer Küçükkurt 6 Ekim 2013 Pazar 03:00:00
  Pazar klasiğimiz olduğu üzere bugün hikaye günümüz. Ders verici ilk hikaye daha önce de bize katkı sağlayan Abdurrahman Kocaşaban’a ait…
Hintliler, karanlık bir yere bir fil getirip koymuşlar. O güne kadar hiç fil görmemiş insanlara onu göstermek, onu tam tarif edip edemeyeceklerini öğrenmek istiyorlarmış.Fili görmek için o karanlık yere bir çok adam toplanmış. Fakat yer o kadar karanlıkmış ki, fili görmenin imkânı yokmuş. Göz gözü görmeyecek kadar karanlık olan bu yerde, file ellerini sürmeye başlamışlar. Orasını burasını tutup yoklamışlar.Bir zaman sonra Hintliler, adamları bu karanlık yerden dışarı çıkarmışlar. Adamlardan her birine
;— “Fil nasıl bir hayvandır?” diye sormuşlar. Filin hortumuna dokunup yoklayan adam;
— “Fil, bir oluğa benziyor.”demiş.Filin kulağına dokunup yoklayan adam;
— “Fil, bir yelpazeye benziyor.” demiş. Filin ayağına dokunup yoklayan adam;
— “Fil, bir direğe benziyor.” demiş. Filin sırtına dokunup yoklayan adam;
— “Fil, bir tahta benziyor…” demiş.Karanlık yere girip de fili yoklayan kim varsa, hepsinden bir cevap alınmış. Herkes filin hangi yerine dokunduysa, nasıl sandıysa fili ona göre anlatmış. Her biri farklı şeyler söylemiş. Görüşleri, sözleri birbirini tutmamış.Amaçlarına ulaşan Hintliler, elbette şunu biliyorlarmış: Eğer insanlar o karanlık yere ellerinde bir mumla girmiş olsalardı, sözlerinde hiçbir aykırılık olmayacaktı. Çünkü herkes aynı şeyi görüp, aynı şeyi söyleyecekti.
***
Şimdi akratacağımız ders niteliğindeki tarihi hatıra da bir başka dostumuzdan:
Batılılıların Alexander the Great, Megas Alaksandros dedikleri bizim ise Büyük İskender diye bildiğimiz Makedonyalı hükümdar, rivayete göre felsefenin duayeni sayılan Aristo’ya bir mektup yazar.
“Zapt ettiğim topraklardaki insanları tahakkümüm altında tutabilmek için neler yapmalıyım” diye görüş beyan eder;
1- Ülkenin ileri gelen insanlarını sürgüne mi göndereyim?
2- Ülkenin ileri gelen insanlarını hapse mi atayım?
3- Ülkenin ileri gelen insanlarını kılıçtan mı geçireyim?
Aristo,
1- Sürgünde toplanıp sana karşı başkaldırırlar,
2- Hapishaneler militan yuvası olur, kontrolden çıkar,
3- Onlardan sonraki kuşak intikam hırsıyla büyür, tahtını sallar. cevaplarını verir.
Çözüm olarak hükümdara şu nasihati verir:
“İnsanların arasına nifak tohumları ekeceksin, birbirleriyle savaşınca hakem olarak kendini kabul ettireceksin, ama anlaşmaya giden bütün yolları tıkayacaksın.”
Birisi “Amerika!” mı dedi?

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti