Futbol: Dünyadaki iki yüz ülkede oynanıyor; üç yüz milyondan fazla amatör futbolcu, iki yüz binden çok profesyonel futbolcu üç yüz elli bine yakın kulüp, iki milyona yakın futbol takımı (bir spor kulübünün 14-15-17 19 vb. yaşlardaki futbolcuların oynadığı takımları olabilir) var buralarda… En çok izleyiciye sahip, en heyecan verici bu oyunda düdük çalan bir milyondan çok hakem var… Bağlılık burada, rekabet burada, dev stadyumlar, kamplar, türlü türlü maç ve antrenman malzemeleri… TV’ler, gazete ve dergiler, haberler ve yorumlar… Milyonların döndüğü bir sektör…
Peki bu sihirli oyunu kim veya kimler icat etti de bugüne kadar hiç eksilmedi ilgi -, sevgi, fedakarlık… Futbol yine futbol muydu yıllar önce de… Futbol tarihini yazan kitaplara göre, MÖ. 2000’deki Çin’e kadar uzanıyor bu cazip oyunun mebdei ve menşei.. Efsane “sarı kral” Huang Di topa benzer bir nesneye ayağıyla şöyle bir tepmiş ve “Zu-Qiu” demiş… Zu, ayakla vurmak, qiu, top anlamlarındaki iki sözcük bileşmiş ve yerleşmiş Çinceye… Çinliler oynar da biz durur muyuz hiç? Kaşgarlı Mahmut Divanü Lügat-it Türk’te yazıyor, “tepük oyunu” diye… Bizim atalarımız bile harbe hazır olmak için oynamışlar Orta Asya stepleri üzerinde savaşlara hazırlanmak için… Çin seddi bile vız gelmiş demek ki… Bizim futbol aşkımızın kökleri ta oralara kadar uzanıyor… Sade oralarda mı? Antik Yunanistan’da, Roma’da, Japonya’da, Mayalarda, Azteklerde top oyununa benzer tasvirler vardır…
Dünyayı peşinden koşturan bu sihirli küre oyunu, orta çağda İngiltere ve Fransa’da sonra da İtalya’da görüldü. Ancak 1863’te kurulan “Association Football” (futbol birliği-fedarasyonu) bugün bile geçerli kuralları getirdi… Mesela, takımlar on birer oyuncuya indirildi, futbol sahasının ölçüleri belirlendi, topa kafa vurmak serbest oldu, o güne kadar diripling diye bir şey yoktu, topu yakalayan hemen vurmak zorundaydı, topu sürüp vurmak serbest oldu artık… Hakemlerin başını o gün bugün derde sokan ofsayt kuralı değişti ve ilk oyun sistemi bulundu: WM… Özetle iki bin yıl önce başlayan hikaye her gün yeniden yazılıyor yeniden okunuyor ve de büyük bir hızla yayılıyor dünyaya değişen karakterler, değişen kahramanlarla…
Yirminci yüzyılın başlarında İstanbul, İzmir, Ankara, Trabzon ve Adana’da oynanan futbolun gelişim ve değişim süreci, 1923’te kurulan “Futbol Federasyonu”yla hız kazanır, gelinir ta bu günlere… Spor olarak Yağlı güreşi bilen “Hatice ve netice” sözcüklerini bir araya getirmeyi hayal bile edemeyen toplumumuzun futbol kültürünü tanıması ve onu kabulü oldukça kolay ve çabuk olmuştur…
“Futbol Sadece ve Asla Futbol Değildir” adında bir kitap yazan Simon Kuper, bütün dünyayı gezmiş, bu güzel oyunun yaşamla iç içe oluşunu kuşkuya yer bırakmaksızın ortaya koymuş, farklı kökenlere ve kültürlere sahip insanların bu oyunun cazibesine kapılışının öyküsünü yazmıştır… Örneğin, “Brezilya’da en küçük bir köyde bile bir kilise ve bir futbol sahası bulunurmuş, belki kilise olmayabilir. Ama futbol sahası olduğuna eminim” diyor kitabında…
Ülkemizde ve dünyada futbolu yaşam biçimi haline getirmiş insanlar vardır elbette; ama futbol yaşam olmasa bile, benzerlikleri vardır yaşamla…
ASAYİŞ
30 Mart 2023GÜNDEM
30 Mart 2023GÜNDEM
30 Mart 2023ASAYİŞ
30 Mart 2023ASAYİŞ
30 Mart 2023UNCATEGORİZED
30 Mart 2023UNCATEGORİZED
30 Mart 2023Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.