KOMŞUMUZUN OĞLU İLKER BAŞBUĞ – Kocatepe Gazetesi

16 Nisan 2015 Perşembe 03:00:00
  28 Nisan Cumartesi günü Çakmak Otel’de bir konferans verdi İlker Başbuğ. İzleyici ve dinleyici olarak ben de bu toplantıya katıldım. İki kitabını aldım girişte. Hem imza almak hem de yakından görmek istedim Paşa’yı. Ayakta alkışlanarak girdi salona İlker Paşa. TC’nin 26. Genel Kurmay Başkanı olarak tarihe geçmiş bir kişi. “Bir insan ömrüne sığmayacak hayret verici olayların ve değişmelerin“ içinde yaşamış bir baş aktör… “Müebbed hapis”le cezalandırılmış bir Cumhuriyet Paşası; yıllar sonra doğduğu topraklarda hararetle karşılanıyor. Dimdik ayakta, vakur ve sakin bir şekilde konuşuyor.
Şimdi hayal meyal hatırlıyorum o uzun sarı saçlı kısa pantolonlu komşu çocuğunu. Yıllar önce sekiz on yaşlarında filandık. Yani yaklaşık altmış yıl önceleri… Yukarıpazar Mahallesi Kubeli Caddesinde karşı komşuyduk İsmet Hanımlarla . Anneannesiydi İsmet Hanım İlker Paşa’nın; annesi de Makbule Hanım… Yukarıpazar Mahallesi, muhafazakar, mütevekkil ve komşuluk ilişkileri güçlü bir çevre… Önündeki alanda top oynadığımız Yukarıpazar Mescidi, bahçesinde koşuşturduğumuz Cumhuriyet’in kazanımlarını öğrenmeye başladığımız Cumhuriyet ilkokulu (İlker Paşa da bu okulda başladı), Namık Kemal İlkokulu, hemen her gün çıktığımız Hıdırlık ve efsanevi Afyon Kalesi… Bisikletle dünyayı gezen şortlarının rengi siyahlaşmış kolonyel şapkalı “gavur”ları kaleye çıkardığımız günler…
Afyonkarahisar’daki çocukluk yıllarını anlatarak bir giriş yaptı konuşmasına İlker Paşa… Mahalleyi, Cumhuriyet İlkokulu’nu, öğretmenini ve bir yıl okuduğu Afyon Lisesi’ni…
İlker Paşa,“Nasıl Bir Türkiye” konulu konuşmasında Türk milletinin “demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti” niteliklerine haiz bir Türkiye Cumhuriyeti devleti şemsiyesi altında yaşamak istediğini vurguladı… Konuşmasının bölümlerinde, dinin siyasi istismarının ülkeyi sıkıntıya soktuğunu, Atatürk’ün İslam’a hizmetlerini belirten Paşa; “Cumhuriyet tarihinde İslam dinine Atatürk kadar hizmet eden ikinci bir kişi daha gelmedi” dedi. Toplumumuzun önemli bir sorununun da “ahlak yetersizliği” olduğunu vurgulayan Başbuğ Paşa, Osmanlı’nın çöküş nedenleri arasında ahlak yetersizliğinin altını çizdi.
Yaklaşık bir buçuk saat kadar konuşan Paşa ayakta alkışlandı. Salonun dolduranlar kitaplarını imzalattılar, fotoğraflar çektirdiler. Düşündüm; “Bu kadar insan bu ilgiyi ve saygıyı niçin gösteriyor” diye… Yurtsever, ilkeli, çalışkan, dürüst, özü sözü bir, örnek insan ve bizim duygu ve düşüncelerimize tercüman olan bir bilge kişi… Salonun tenhalaşmasını bekledim arka sıralarda. Fırsat bulursam birkaç kelam etmek istiyordum yıllar öncesinin komşu çocuğuyla. Sıra bana gelince kendimi tanıttım. Birkaç dakika içinde de olsa yeterli bir dialog oldu. “Komşu çocuğu“ ibaresiyle kitabı imzaladı. Öğrencim Ali Doğru epey fotoğraf çekmiş bu arada…
İlker Paşa’nın yazdığı kitaplar ayrı bir yazının konusu, her biri yoğun bir emek ürünü… Atatürk’ü ve onun yaşadığı devri dikkat çekici ve ilginç yorumlarla, akıcı bir dille anlatan anlatıyor Başbuğ Paşa…
Sen sadece bizim değil Türkiye’nin gururusun Paşam! Sağol!