YILDÖNÜMÜ – Kocatepe Gazetesi

Yarın 15 Temmuz darbe kılıflı ülkemizi işgal planının Millet-Devlet işbirliğiyle yerle bir edilişinin yıldönümü. Bir yıl önce, o meşum gecede, 15 Temmuz akşamında Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve Yüce Türk Milleti’nin ateşle dolu bir uçuruma yuvarlanmaktan kıl payı farkla kurtuluşunu izlemiştik hep birlikte.
Canlı canlı tv ekranları karşısında izledik, ilk şoku atlattıktan sonra sokaklarda, caddelerde bulduk kendimizi. Cep telefonlarından düşen son dakika haberlerini izleyerek, Hükümet Meydanı’ndaki konuşmaları takip ederek öğrendik hain saldırının akamete uğratılmasını.
Küçük kırılma anlarında, olaylar tersine işleseydi, Allah’ın yardımı, merhameti bu milletin yanında olmasaydı bugün nasıl bir ülkede yaşıyor belki de yaşayamıyor olurduk, bir düşünün.

HATIRLAYIN

O günlerde gazete sayfalarına yansıyan haberlerin özetinde hainlerin işbirliği şöyle anlatılıyordu, hatırlayın: 15 Temmuz saldırısı hedefine ulaşsaydı eğer, Suriye’den Türkiye’ye girmek üzere binlerce militan ve Şii milis hazırda bekliyorlardı. Önce mültecilerin bulunduğu kamplar vurulacak, saldırılara IŞİD’in yaptığı izlenimi verilecek, hemen ardından Hatay ve İskenderun bölgesinde Şii-Sünni çatışmasına zemin hazırlayacak saldırılarda bulunulacaktı. Bunu takiben ülke genelinde Şii-Sünni, Türk-Kürt ayrışmasını kışkırtacak eylemlere girişilecek, ordu içinde de FETÖ’cü güçlerle, Milli güçler arasında çatışma devam edecekti. Ülkenin herhangi bir yerindeki kendi birliğimizin, başka bir kentteki diğer birliğimize savaş ilan etme ihtimali bile söz konusuydu. Türkiye’nin her şehri, her şehrin neredeyse her sokağı bir alev topuna dönüşecek, cennet vatanımızın Irak’tan, Suriye’den bir farkı kalmayacaktı. Aylarca, yıllarca sürecek bir kaosun içine atılacaktık. Nasıl, okurken bile insanın tüyleri diken diken oluyor değil mi?
Yine o günlerde basında yer alan haberlerde Kıbrıs Rum Kesimi’ndeki İngiliz Üssü’nde binlerle ifade edilen seçme İngiliz birliklerinin Türkiye’ye geçiş için hazır bekledikleri yer almıştı. 15 Temmuz hain saldırısı Türk Milleti’nin iman dolu göğsüne çarpınca bu birlikler İngiltere’ye göre dönmüştü.
Bilinenler, yansıyanlar bunlar…

YA BAŞARALI OLSALARDI?…

Bir kez daha söyleyelim: Yüce Türk Milleti, hani bazılarının “adam olmaz” dediği bu millet, kendi geleceğini, kendi elleriyle kurtardı. Yüce Mevla yüzümüze baktı, Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki vatanseverler, polisimizin içindeki cevval kahramanlar, siyasi iradenin birlikteliği de Millet’in cesaretine eklenince bu hain planlar hedefine ulaşamadı.
Allah korusun, ya Cumhurbaşkanı ya da Başbakan hainlerin eline geçseydi… Ya TBMM o geceyi dirayetle atlatamasaydı… Ya darbeye karşı duran komutanlar zafiyet gösterseydi… Ya polisin, özel harekatın direnişi başarılı olamasaydı… Ya Genelkurmay işgalden kurtarılamasaydı… Kırılma anları ile ilgili örnekleri sıralayın sıralayabildiğiniz kadar.
Hain darbe başarıya ulaşsaydı Afyonkarahisar’da bugün kimlerin, nerelere hakim olacağını, kimlerin hangi makamlarda bulanacağını düşünün. Sözde “yurtta sulh konseyi”nin Afyon’a atadığı Sıkı Yönetim Komutanı gelip görevine başlayabilmiş olsaydı, kimler kimlerin eteklerine sarılıyor olurdu bugün?
Hepinizin aklından bir çok ismin geçtiğini duyar gibiyiz. Neyse ki bu hayaller gerçek olmadı. Çok şükür, bin şükür…

MAHKEME TUTANAĞI GİBİ MİYİZ?

O günden bu güne ilimizde yapılan yargılamaları gazeteniz Kocatepe olarak tam anlamıyla takip etmeye, duruşmalarda yaşananları sizlere aktarmaya çalışıyoruz. Bu çabamızın sizlerden büyük ilgi gördüğünü de biliyoruz. Kocatepe’nin son bir yıldaki sayfaları mahkeme tutanakları gibi oldu. İlgiden memnunuz ama, biz “ilgi görelim” diye bu işe talip değiliz. Mesleki sorumluluğumuz gereği bunca emek çekiyoruz.
Hamasetin, nutuk söylemenin, dost sohbetlerinde sövüp saymanın yanı sıra bu önemli günlerle ilgili olarak tarihe not düşmek de gereklidir. “Laf”ın yanı sıra mücadele edenlere destek gerekir. FETÖ ile mücadelede mahkeme salonlarında olup biteni takip etmekle, takip ettiklerini tarafsızca yazmakla, kamuoyunu ne olup bittiğiyle ilgili bilgilendirmekle, objektif bilgilerle yargı mensuplarını kamuoyu karşısında zan altından kurtarmakla, savunmalarda neler söylendiğini de yazıp, kimlerin pişman, kimlerin pişman olmadığını görerek, mağduriyetini iddia edenlerin iddiasını gündeme getirmekle de olur, bizce…
Sizce hangisi hayra hizmettir. Oturduğu yerden sövüp saymak, nutuk söylemek mi, adalete güveni artırmaya ve kamuoyu vicdanına yardımcı olmak mı?

KOCATEPE’NİN “DEMOKRASİ ÖZEL SAYISI”NI YENİDEN HATIRLAYALIM

Gazeteniz Kocatepe 15 Temmuz sürecinde Afyonkarahisar kamuoyunun güvenilir haber kaynağı olma özelliğini sürdürmüştür. 15 Temmuz 2016’daki hain darbe girişimi bir Cuma akşamına rastlaması nedeniyle yerel gazetecilik açısından ayrıca bir zorluk içeriyordu. Darbenin fark edildiği saatlerde Afyonkarahisar’daki bir çok yerel gazete ya matbaalarda baskıya girmiş, ya da girmek üzereydi. 16 Temmuz cumartesi günü darbe ile ilgili yaşananların ilimiz gazetelerinde yer alması teknik olarak imkansızdı. Ertesi gün de Pazar olduğu ve Pazar günleri yerel gazetelerin tatil günü olması nedeniyle Cuma gecesi yaşanan olağanüstü olaylar Afyonkarahisar yerel basınına ancak pazartesi günü yansıyabilecekti. Kocatepe ekibi olarak 15 Temmuz gecesi “Geceyi eksiksiz takip edelim, cumartesi günü de Pazar için gazete hazırlayalım” kararına vardık. Zaten 15 Temmuz gecesi Afyonkarahisar sokaklarında haber kovalayan az sayıdaki gazeteciler bizlerdik. 200’lerle ifade edilen ilimizdeki yerel gazeteci meslektaşlarımızdan 15 Temmuz gecesi meydanlarda, sokaklarda haber kovalayan 10 kişiyi ancak görebilirdiniz.
17 Temmuz Pazar günü Kocatepe’nin “Demokrasi Özel sayısı” yayınlandı ve 15 Temmuz gecesi Afyonkarahisar’da yaşananların çok büyük bir bölümü gazete sayfalarına yansıdı. Pazar günü dağıtılan “Demokrasi özel sayısı” okurlarımızdan yoğun ilgi gördü. Biz de o günün anısına bugün, 17 Temmuz 2016’daki Demokrasi Özel Sayımızdan yeniden alıntılar yaparak bugünkü Kocatepe’ye ekledik. Gazetemizin ortasında bu sayfaları bulabilirsiniz. Yaşananları bir kez daha hatırlamak, anlamak amacıyla.