Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Aziz Aslan

KÖYLERİMİZ

Türkiye sanayileşmekte olan bir ülke olmasına rağmen tarımsal üretimini de geliştirmek zorundadır. Çünkü nüfusumuzun ciddi bir bölümü hala kırsal kesimde yaşamaktadır. Böyle de olmalıdır. Köy ve kasabaların cazibesini artırıp yaşanabilir hale getirmeliyiz. Buna insanları doğduğu yerde doyurmak da diyoruz. Bunu başarabilirsek en azından kendine yetebilen oluruz. Salgın döneminde de tarımsal üretimin önemi anlaşıldı ve ihtiyaç artarak devam ediyor.
İlimizde de nüfusun yüzde 34 ü il merkezinde yaşarken yüzde 66 sı köy, kasaba ve ilçelerde yaşamaktadır. Yani il olarak tarımı ihmal edemeyiz. Zirai üretimi artırmalı ve köyleri yaşanır hale getirmeliyiz. Bunun çok değişik yolları olabilir.
Öncelikle köylerden göçü durdurmalıyız. 500 dönüm arazisi olan bir ailenin genci de şehre gelip asgari ücretle iş arıyor. Neden çünkü köyde çocuklarının okuyacağı okul yok, sosyal alan yok. O genç kendini değil, çocuklarını düşündüğü için şehir istiyor. O zaman köylerimizi genç ve çocuklarımızın ümit kaynağı haline getirmeliyiz. Oraları cazibe merkezi yapabiliriz.
Okul deyince, köylerimizdeki okulları kapattık, ailesi köyde oturan öğretmenlik mezunlarını vekil olarak okulu açık başka köylere git-gel yaptırdık. Okulu kapanan köy çocuklarını da ilçeye veya kasabaya taşırken kazalara kurban ettik. Milli eğitimden gelen haberlere göre bu olumsuz durumdan dönülmeye başlandığı yönünde. Bu gecikmiş de olsa sevindirici bir durum.
Köylerin durumuna dönersek; İlk önce kırsaldaki göçü durdurmalıyız. Kırsalda bir köy çocuğu olarak doğup büyüdüğüm köyün 100 haneden 30 senede 20 haneye 500 kişiden 60 kişiye nasıl düştüğünü biliyorum. Biliyorum ki aslında insanlar kendini maceraya atıp, bilmediği memleketlerde iş arayıp mekan tutmaya mecbur kalmasa gitmez.
Ayrıca şehir kültürünü özümseyinceye kadar yıllarca çaba sarfedilmektedir. Bir kısmı köyde, bir kısmı şehirde yaşamak zorunda kalan parçalanmış aileler. Özellikle de şehirde mutlu olamayan köyde tek başına yaşamak zorunda kalan yaşlılar. Bunlara benzer daha birçok problem saymak mümkün.
Köylerimizin mevcut durumunu özetleyip sonraki yazılarımızda önerilerimizi de siz değerli dostlarla paylaşalım İnşallah.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti