Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Galip Leblebicioğlu

MUCİZE

Keramet, Peygamberlik iddiasında bulunmayan fakat dinin bütün hükümleriyle tamamı ile amel eden salih kimselerden zuhur eden fevkalade haller, harika işlerdir. Bu haller o kimsenin velilik derecesine ermiş olduğunu gösterir.
Mucize: Peygamberlerde görülen fekaIade hal hareket harika işler, fiillerdir.
Mucize ancak nübüvvet ve risalete mazhar olan (Peygamberler ve Allah’ın Resulü) zat tarafından ortaya konulur (gösterilir)
Yalan yere peygamberlik iddiasında bulunan kimse ya isteğine uygun fevkaladelik, harika gösteremez. Yahut onun izhar edeceği harikanın bir benzerini başkaları da gösterebilir ve böylece yalancı olduğu anlaşılır.
Mucize teknik fenni yapısal vs. hiçbir sebebe bağlı olmaz. Peygamberlik iddiasında bulunan zatın davasına ve maksadına uygun olarak ortaya çıkar.
Mucize genelde halkın istekleri üzerine ortaya çıkar. “Bunun aynısını bir de siz getirin” denildiği halde, hiç kimsenin buna gücü yetmez.
Mucizeyi gösteren kişi her türlü üstün ahlak ve yüce sıfatlara sahiptir. Asla şahsi menfaatlerini gözetmez. İnsanlığı uyandırmağa çalışır.
Herkese hidayet ve saadet yollarını gösterir. Kendisi söylediklerine uygun hareket eder. Kendi vücudu da adeta bir harika ve ilahi mucize halinde tecelli eder.
Belli sebepler ve teknik bir takım vasıtalarla yapılan, insanlığın büyük çoğunluğu tarafından garip karşılanan bazı şeyler mucize olamaz.
Denizde yüzen dev gemiler. Gökte uçan dev uçaklar. Aya giden füzeler. Telefon, televizyon elektrik günümüzde görülen pek çok icat ve keşifler (örneğin internet) hiç biri harika ve mucize sayılamaz. Zamanla daha değişiği yapılabilen şeylerdir.
Bu fevkalade şeyler insanların yardımlaşmaya çalışmasına ve maddeye muhtaçtır. Başka insanlar da aynı sebeblerle aynı şartlar altında çalışırsa aynı şeyleri yapabilirler.
Mucizelerde ise mucizenin meydana gelmesi için herhangi bir sebeb ve şart düşünülemez. Başkasının yardımı ve herhangi bir masraf ve hammadde gerekmez.
Mucize Allah’ın (c.c.) sadece peygamberlerine ihsan ettiği harika ve tabiat üstü olaylardır.
Örnek olarak: Hz. Muhammed’in (S.A.V.) çok kısa bir zaman içinde yardımsız masrafsız göklere Miraç’ı gösterilebilir.
Mucizede peygamberlik davası (iddiası) vardır. Keramette velilik iddiası bulunmaz.
Velinin velayet iddiasında bulunması yani ben veliyim demesi caiz değildir. Bu iddiada bulunan kimse velilik mertebesinden düşer.

KUR’ANDA AHLAK

AİLE ve GÖREVLERİ
Esirgeyen bağışlayan Allah’ın adıyla

No: 19 (Meryem suresi Ayet 55)
Aile reisinin görev ve sorumluğu “Ailene namazı emret; kendin de ona sabırla devam et. Senden rızk istemiyoruz; (aksine) biz seni rızıklandırıyoruz. Güzel sonuç takva iledir,
No: 20 (Taha suresi Ayet, 132)
“Halkına namazı ve zekatı emrederdi; Rabbi nezdinde hoşnutluk kazanmış idi”
“Ey inananlar kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyup. Onun başında, acımasız güçlü Allah’ın kendilerine buyurduğuna karşı gelmeyen ve emredildiklerini yapan melekler vardır”
No: 66 (Tahrim suresi (ayet:6)
Yukardaki ayetlerde apaçık anlaşılacağı üzere; aile fertlerini namaza alıştırmak ibadete sevketmek emredilmektedir. Bu meyanda aile reisi kendisi de bizzat sabırla azimle namaza devam ederek örnek olmalıdır.
Namaz kılmak için insanın bazı dini bilgileri öğrenmesi lazım. Abdestsiz namaz olmayacağına göre Gusül (boy) abdesti. Namaz için abdest nedir nasıl alınır. Öğrenilmesi öğretilmesi öncelik arz eder. Keza namazda okunacak surelerin ezberlenmesi, Kısaca dini bilgilerin aile reisi tarafından fertlere anlatılması, tatbikatının yapılması yaptırılması uygun olur. Namaz kılmıyan bir babanın namaz kılın diye emretmesi sigara içen kimsenin etrafındakilere içmeyin diye emretmesine benzer. Çocuklar ilk dini eğitimi aile büyüklerinden olmalı. Allah korkusu küçükken zihinde yer etmelidir.
Aile fertleri yemeğe içmeğe spora nasıl zaman ayırıyorsa dini görevlerini de yerine getirmek için vakit ayırmalıdır. Bu da aile reislerinin, sorumluluğunu bilmesi ile olur.
Allah emirlerine uyanlardan hoşnut olur. Allah (C.C) bizlerden ne rızık, ne de başka bir nimet ister. Rızgı, nimetleri veren odur.
O’nun istediği ibadeti, gereği şekilde yapmaktır. Bunlarda Namaz kılmak, oruç tutmak, Zekat vermek (Mali durumu müsaitse) hacca gitmek (Şartları uyuyorsa) ve en önemlisi Allah varlığını, birliğini, peygamberini onun kulu ve Resulü olduğunu kabul etmektir.
Bunların uyulmadığı takdirde cezası, yakıtı insanlar ve taş olan, cehennem ateşinde yanmaktır.
Bunu da gerçekleştirecek zebaniler hazırdır.
Hele daha vakti var çocuk okulunu bitirsin hanım hayattan zevkini alsın daha sonra, ibadetini yapar gibi düşünceler yanlıştır. Kimin ne zaman öleceğini, veya sağlıklı kalıp kalmıyacağını istese de ibadet edip edemiyeceğini ancak Allah bilir.
Hele bir emekli olayım, işten aştan elimi ayağımı çekeyim. Namaz da kılacağım ibadetimi de yapacağım diyenlerin öbür dünyaya çekip gittiğini görmüyor muyuz?
-Allah ibadetini noksansız yapanlardan eylesin-

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER