ÖZEL OKULLAR

Geçen hafta eğitim konusunu yazmıştık. Bu konu çok önemli olduğundan yazmaya devam edeceğimizi belirtmiştik.
Yazıyı okuyan dostlardan bazıları özel okullar konusunu da gündeme getirmemizi talep ettiler.
Değerli dostlar, eğitimci değilim ancak tekrar belirtmek isterim ki eğitim hepimizi ilgilendirir. Çünkü eğitim bozuksa her şey bozuktur.
Aslında eğitim, sağlık gibi konular devletin asli işidir. Devlet temel hizmetleri vatandaşına sunmak veya sunulan hizmetlerin kontrolünü yapmak zorundadır. Son yıllarda özel okullar ve özel hastaneler rağbet görüyor. Çünkü bazı insanlar devlet okullarının eğitimini yeterli görmüyor.
Genel olarak çocukta bir cevher varsa her yerde başarılı olma ihtimali yüksek görünse de devlet okullarındaki idareci ve öğretmenler de siyasi desteklerine güvenmeden örnek eğitimci gibi gayret etmelidirler. Devletimiz de devlet okullarının ciddiyetini korumak ve kadrolarını sorumlu yetiştirmek zorundadır. Örneğin bir öğretmen eşofmanla (spor hocası değil)derse girmemeli veya derste sakız çiğnememelidir. Böyle yapanların olduğunu bilerek yazıyorum.Bunları yapıyorsa da cezasını çekmelidir. Hatta bana göre her eğitimci kılık, kıyafetine de özen göstermelidir.
Özel okullarında kendilerine göre sıkıntıları var. Bazı okul sahipleri, idareciler ve veliler de dertliler.
En başta sahibi eğitimci olmayan okullarda idarecilerle okul kurucuları arasında çok sık görüş ayrılığı oluyor. Okul kurucusu ağırlıklı olarak işe maddi yönden bakarken, müdür, idareci ve öğretmenler eğitim gözüyle bakmaya çalışsa da bir taraftan da maaş görüşmelerinde problem yaşıyorlar. Hal böyle olunca öğrenciler ihmal ediliyor,veliler de kurucu ile idareci ve öğretmenler arasında kalıyorlar.
Bir başka problem öğretmen ve müdürlerin sıkça değişmesidir. Genelde özel okullarda kamuya ataması yapılamamış yada atamadan ümidini kesmiş veya özel okulda çalışmayı tercih etmiş veya emekli olmuş öğretmenler çalışmaktadır. Özelde çalışmayı tercih edenlerin bazıları da özel okul, etüd merkezi, kreş, ana okulu gibi eğitim kurumlarının sahibi veya ortağı olmayı düşünenlerdir. Dolayısıyla bir çok personel ve öğretmen kendilerini kalıcı olarak görmemektedirler. Böyle olunca da eğitimcilerin öğrencilere faydalı olmaları sınırlı olmaktadır.
Bir başka problem okulların fiziki durumlardır. Özellikle kiralık özel okullarda çok ciddi yatırımlar yapılamamakta ve kira süresi sonunda anlaşma olup olmayacağı endişesi yaşanmaktadır.
Yeni ve sistemi oturmamış okullarda bunlar çok yaşanıyor.
Sonuç olarak , özel olsun , devlet olsun eğitim konusu çok ciddi ve acil olarak masaya yatırılmalıdır.