Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Sezer Küçükkurt

Tezatlar ve şartlar – Kocatepe Gazetesi

Sezer Küçükkurt 23 Ağustos 2012 Perşembe 03:00:00
  Şehitlerimizi dün göz yaşlarıyla, dualarla uğurladık. Memleketin dört bir yanında hüzün vardı.
Bu hüznün yanı sıra bazı yerlerde nasıl davranacağını bilememe endişesi de yaygındı.
Bir yanda şehit haberleri ile sarsılan haneler varken, öte yanda, mesela bizim mahallede, kapısının önüne kurduğu çalgı-çengi ile düğün edenler vardı.
Bir yanda şehit ailesinin evine acı haber ulaşırken, öte yanda fevkaladenin de fevkinde lükslükteki termal otellerde en süper starlar, en süper nağmelerini döktürüyordu. Dinleyenler kendinden geçerek onlara eşlik ediyordu.
Memleketin bir köşesi patlatılan bombalarla alev yumağına dönmüşken, ekranlardan gördüğümüz kadarıyla memleketin öbür yakası, bikiniler, güneş kremleri, müzik ve eğlence eşliğinde aşk yumağına dönmüştü.
Ekranlar bir kısmı alev ve kan rengine boyanmışken, bir kısmı da yemyeşil futbol sahalarının yeşiline, takımların forma rengine bürünmüştü.
Beri yanda şehit haberleri nedeniyle Futhibey’de Kavun Festivali’nin gülmeli-eğlenmeli bölümlerinin iptal edildiği haberleri yayılıyordu.
Birileri eğlenceden vaz geçiyor, birileri de aylardır yaptığı hazırlıkları, günlük yaşamını ne olursa olsun değiştirme gereği duymuyordu.
Hangi birini suçlayabilir, hangi birini eleştirebilirsiniz?
Terör konusunda, memleketin ölen, öldürülen evlatları konusunda laf etmesi gerekenler yutkunup susarken, ortalıkta görünmekten, bir şeyler söylemekten kaçınırken, milletin acısını yüreğinin derinlerinde hisseden, ama bu konuda konuşması en son beklenenler milletin feryadını duyurmaya çalışıyorlardı.
Ortadaki tezatlar, en az kanlı manzara kadar acı bize göre.
Ve ülkenin sahibi, yöneticisi olduğu iddiasındakilerin bu manzara karşısındaki tutumları, durumları da en az o kadar acı.
Ya bizim durumumuz? Bu ülkenin evlatlarının, sakinlerinin durumu çok mu iyi?
Tam tersine, en az diğerleri kadar feci…
Bu kadar acı içerisinde herkes “çözüm” diye bağırıyor, “yeter” diye feryad ediyor, çıkış arıyor.
Şimdilik yeni bir yol bulabilen yok. Öyleyse eski çözüm yollarını denemek için elimizi kim tutuyor?
Bu millet, bu asker, bu devlet kahpe terörün belini kırmamış mıydı? Sınırlarımızın içi de dışı da sakinleşmemiş miydi? Bayrağa sarılı halde gelen tabutlar azalmamış mıydı?
Bu sorunun cevabını bulduğumuzda çözüme de yaklaşmış olacağız galiba…
Kimse “O zamanın şartları başkaydı, bu zamanınkiler başka” demesin. Ülkemizi bugünün şartlarına getiren yolun taşları tek tek döşendi. O taşları tek tek sökmek de elbette mümkündür. Sihirli bir değnek dokunuşu bekliyor değiliz.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti