TÜRK MİTOLOJİSİ

Mitoloji, bir din veya halkın kültüründe kahramanlar ve yaratılışa dair efsanevi birikimleri yorumlayıp inceleyen çalışmalar bütünüdür.
Dünyada kökeni ve kahramanlıklarıyla, her dönem tarih sahnesine çıkan bir millet olan Türkler, büyük mirasa ve kültürel zenginliğe sahiptir. Onların etkileşim içinde olmadıkları bir medeniyet yoktur.
Türk mitolojisinin omurgasını da destanlar oluşturur. Türk destanları dünyadakilerin aksine gerçeğe en yakın olanlardır. Destanlar, milletin ortak dehası ve zekasının ürünüdür.
Milletin ortak ülküsünü belirler ve millet hayatında önemli yer tutarlar. Yeni nesillerde milli şuurun gelişmesine veya milli benliğe dönüşü kolaylaştırır.
Türkler “töre” adını verdikleri sözlü yasaları gibi destanlara da sadık kalmışlardır. Bu gün Türk mitolojisi zenginliği ile bu sayede vücut bulmuştur.
Türk tarihi devlet olarak Asya Hun İmparatorluğu ile başlar. Bozkır ve hareketli bir hayat tarzı olan Türkler farklı coğrafyalarda birçok devlet kurmuşlardır.
Türk tarihi ve edebiyatının ilk yazılı ürünü Göktürk yazıtları kabul edilir. Göktürkler’den sonra Uygur Türkleri daha çok dini içerikli metinler yazmışlardır.
Kutsal metinler, Nuh Peygamberin üçüncü oğlu Yafes’in Türk boylarının atası olduğunu söyler.
Yafes’in torunu Türkler, dünyaya en çok yayılan millet olma özelliğine sahiplerdir.
Devletleşmek ekonomik bir faydanın da sonucu olmuştur. Yaşama elverişli bölgeler, insanları bir araya toplamış ve zamanla siyasi ve askeri bir güç olmayı yani devletleşmeyi gerektirmiştir. Üstün vasıfları ile dünyada Türk isminden hep söz ettirmişlerdir.
İnşallah önümüzdeki yazılarımızda bu kanunlara devam edeceğiz.
Bizler, Aziz Türk Milletinin mensubu olmakla ne kadar gurur duysak azdır.