ASTROLOJİ, BURÇLAR VE ZANLAR 18

YAY BURCU
(22 Kasım- 21 Aralık)
Tin Suresi 5. Ayet “Sonra onu aşağıların aşağısına indirdik” insanın dünya üzerindeki yaşantısının başlangıcını anlatan ayetimiz yay burcunun esfele safilindeki halidir. Bu hal içinde dünya hayatına başlangıcımız her burç için geçerlidir ancak yay burcunu diğerlerinden farklı kılan esfele safilini sevmesidir. O kadar sevip benimser ki, o hali kendinden ayrı göremez. Bunu en çok kendinde baskın olan duygusu özgürlükçü haliyle birleştirir. “Özgürlüğümün kısıtlanmasına dayanamam” diyen yay burcu esfele safilin hayatta bu duyguyu yaşamaya çalışırsa bırakın özgür olmayı esfele safiline köle olur. Gerçek özgürlüğün ne olduğunu bilmeden, özgürlüğü sadece istediğini yapıp, yaşayabilme olarak baktığında hayatını hep bir sıkıntı içerisinde yaşar. Özgürlüğü, maddi anlamda istediğini yapabilmek, kimseye hesap vermemek, istediği zaman istediği yerde olabilmek olarak tanımlayan esfele safilinde yaşayan yay burcu sosyal hayatta özgür olduğunu iddia etse de manevi boyutta ise tam bir kölelik yaşar. İddiası olan özgürlükçü hallerinin kendinde meydana getirdiği köleliği fark etmesi yine Rabbimizin lütfuyladır. Mesela maddi olarak özgür olması gerektiğini hayat felsefesi haline getiren bir yay burcu bu özgürlüğü elde edebilmek için maddiyatın kölesi olmak zorunda kalır. Öyle bir kısır döngü içine girer ki özgürlükçü ilahlık hissiyatını tatmin edebilmek için maddi anlamda güçlü olmayı hedefler, ona ulaşabilmek içinse maddiyatın kölesi olmaya mahkum kalır.
Altıncı hissi kuvvetli olan yay burcu bu hissiyle etrafını etkilemeyi başarır. Kendi adına söylediği “ben” takdimiyle kendini etrafından üstün gören yay burcu ile anlaşabilmek için ilahlık hissiyatını tatmin etmemiz gerekir. Yay burcu diğer burçlar gibi zavallı, mağdur rollerini oynamaz. Kendini başkalarından üstün görme sebeplerinden bir tanesi kendindeki potansiyelin farkında olmasıdır. Esfele safilinde kendisindeki ilahlık hissiyatına o kadar aşıktır ki, farkında olmadan kendini başkalarından farklı görür.
Öfke ve cinsellik platformunda da öncülerden olan yay burcunun öfkesini yönetmesi zordur. Potansiyel yayın gerginliğini her an üzerinde taşıyan yay burçları esfele safilinde patlamaya hazır bomba gibidir. Diğer burçlardan farklı olarak sinirlendiği, öfkelendiği her konunun temelinde kendisini haklı görmesi bulunur. Adalet duygusunun çok gelişmiş olmasından dolayı kendisini haklı görmeden öfkelenmez. Kendisi için geçerli bir sebep bulduktan sonrada yayın potansiyel gerginliğini kullanarak öfkelenir.
Dunihi manada özgürlüğüne çok düşkündürler. Yay burçları sorumlulukla sınırlandırılmaktan korkarlar.
Onun için toplum içinde kabul gören örf, adet ve geleneklere karşı bir tavır sergilerler. Bu duyguları esfele safilinde yaşayan yay burçları evliliğin özgürlüğünü kısıtlayacağını düşünmesinden dolayı “evlenmek istemiyorum” derler. Zihnindeki ve gönlündeki kalıplardan dolayı sorumluluk alacağı her işten kaçmaya çalışır. Sonuç olarak ilahlık hissiyatının tehdit edildiği hiçbir ortamda bulunmak istemezler.
Tin Suresi 1-2-3-4 “ Yemin olsun incire ve zeytine; Sînâ dağına; Ve şu güvenli beldeye! Şüphesiz biz insanı en güzel biçimde yaratmışızdır.” Ayetlerinden de anladığımız gibi en güzel halimize hicret etmeye çalışırken yay burcunun Rabbimize aralanan kapılarıyla devam edelim.
Esfele safilin halde baskın olan her özelliğini dunihi manada hürriyeti için kullanan yay burcu için onu küfüre götüren her özelliği Rabbimize bir kapı açar. Dunihi algıdaki özgürlüğünü terk etmeyi seçen yay burçları billahi idrakte o kadar hızlı yol alır ki eski haline kendi bile şaşar. Yayın sıkışıp fırlaması gibi dunihi manadaki hürriyetinden sıyrılan yay burçları billahi idrakin sıkı takipçisidir. Gerçek özgürlüğün ancak Rabbimizin koyduğu emir ve yasaklarla yaşanabileceğini anlayan yay burçlarında esfele safilinde yaşadığı hayattın zulmeti nura dönüşür. Esfele safilinde sorumluluk duygusundan kaçan yay burçları bu duygularını hicret ettirdiğinde kulluk bilinciyle en güzel şekilde hizmet etmeye çalışır.
Hak ve adalet duygularını çok önemseyen yay burçlarında için bu duygular doğru makama yönlendirilirse Rabbimize açılan kapısı olur. Öfke ve cinsellik platformunda esfele safilinde perişan olan yay burçları bu duyguların hicretiyle şeytanın tuzaklarından kurtulmuş olur. Öfkelendiği şeyin temelinde onu Rabbinden ayıran şeyin ne olduğunu bularak öfke tuzağından kurtulabilir. Böylece küfre açılan kapısı bir anda Rabbimize açılan kapıya dönüşmüş olur.
Gerçek aşk saplantıları vardır. Esfele safilinde bunu bir türlü bulamazlar. Esfele safilin kuralları içerisinde yaşayamadığı gerçek sevgiyi, Rabbimize olan kapısının aralanmasıyla yaşamaya başlar.
Cömert ve fedakâr özelliğiyle “Müstakilen VARIM ve Muhtarım” iddiasından kolayca vazgeçer, kendi adına söylediği “BEN”i sahibine teslim eder.
Yaptıkları hatalardan ders alma özellikleri onların Nefs-i Levvame’de ilerlemelerine sebep olur.
Özgürlüklerine düşkünlükleri, esfele safiliyn hayatın esas esaret olduğunu, Billahi imanın ise gerçek hürriyet olduğunu anlamalarına yol açar.
Adalet duygularının kuvveti, Rahman esmasının izi olarak açığa çıkar.
Alışkanlıklarından kolay vazgeçerler, böylece esfele sâfiliyni terk etmeyi kolay başarırlar ve çabuk ilerlerler.
Olduğu gibi görünen şeffaf bir yapısı vardır. Böylece münafık olmaktan korunurlar.
Sahip olduklarını paylaşmak onu çok mutlu eder. Böylece onun Hakk yolda takva yarışı kuvvetli olur.
Başkalarını suçlama yerine kendilerine özeleştiri yapma özellikleri nedeniyle şakinin dili olan şikâyet onlarda azalır ve nefs terbiyesi yolunda hızla ilerler. (Yılmaz Dündar- Burçlar Küfürler)
“Allahım! Kesinlikle, bilerek bir şeyi sana şirk (eş ve ortak) koşmaktan (eş ve ortak koşmak manasına gelen ilahlık hissiyatından, dunihi algı ve zanlarından) sana sığınırım; bilmeyerek (fark edemeyerek, yanılarak) bu hale (bu zanna, bu iddiaya, bu hissiyata) düşüşlerim için sana istiğfar ederim(bağışlamanı dilerim). Şüphesiz ki sensin ğaybları (gizlileri) bilen, ancak SEN; (lütfen bizi bağışlayıver),(âmin).”