Nöbetçi Eczaneler
23 Mart 2012 Cuma 02:00:00 Eskiden sokak çeşmeleri vardı. İçme ve kullanma suyumuz buradan karşılanırdı. Daha sonra su evlerimizde akmağa başladı. Şimdi Akdeğirmen Barajı’ndan kalın borularla şehre taşındı. Zamanla; çürüyen tevzi borularının değişmesi gerekirdi. Bu işlem semt semt yapılıyor. İnşallah uzun süre şehrin su ihtiyacı karşılanmış olacak. Bu çok büyük hizmet ve nimet.
Her zaman doğal afetlere karşı uyanık olmak gerekir. Yağmur suyu kanalı; selden korunmak, gelebilecek tehlikelere karşı uyanık olmak ve tedbir almak, insan hayatı için kaçınılmaz bir önlem. Ayrıca; Kanalizasyon ve atık su tesisinin açılması da yapılacak çalışmaların en önemlilerinden.
Aslında; üzerinde durulsa, yapılan üç beş otele peşkeş çekilmesi yerine; Sandıklı’daki Sanjet gibi; Afjet şehrimizin % de 90’nı ısıtılabilir.
Jeotermal Enerjiden faydalanan abonmanların borularını yenileme: Çürüyen boruları değiştirip, zamanında bakımını sağlama ihmal götürmez. Ama ısınmak için alternatif; dışardan gelen Doğalgaz itibar görüyor. Bunu fırsat bilen şirketler vatandaşı; Günbegün yükselen fiyatlara alıştırıyor. Doğalgaza artan talebi karşılamak için yeni hatlar açmak bu zaruri ihtiyacı gidermek için ana borular döşeme işi vaktinde bitmeli.
Doğal afet ve tehlikelerden korunmak, çevreye iyi bir görünüm kazandırmak için kullanılan elektrik enerjisinin yeraltından dağıtımını sağlama hemen başlatılmalı. Şehir de doğru dürüst ışıklandırılmalı.
PTT’nin yer altı kablolu hattı döşemesi çalışmasını tamamlamak için, asfalta başlamadan, zamanında anlaşmaya varmalı.
Bunların hepsi de modern bir şehir için gerekli olan çalışmalar. Toplumun gözü önünde gerçekleşiyor. Bu tür alt yapı çalışmalarının şimdiye dek yapılmamış olması ya da gecikmesi, talihsizlik. Bu tabi ki bir takım sıkıntıların doğmasına neden oldu.
Bir atasözümüz: “Yiğidi öldür, hakkını ver.” der. Doğruya doğru, eğriye eğri demek lazım. Hamama giren terler. “Oğlum balık tutsun da kıçı ıslanmasın.” Yok böyle şey; her şeyin bir bedeli var. Mademki bir şeyler geliyorsa. “Her nimetin bir külfeti olur.” demeli.
İhaleye zamanında çıkılmamış. İhaleyi alan müteahhit: “Zararın neresinden dönersem kar ederim” demiş. Kaçmış. Ya da işi almaktan vazgeçmiş. İşini bilen kişi, başkalarının aleti olup alapşap işe bulaşmaz. Plansız, programsız, koordinesiz ve dağınık çalışmaz. Doğrudur kış hazırlıksız yakaladı. Kul hatasız olmaz. Her işte istişareye mutlaka lüzum var.
Yanlışlar yok mu? Yok efendim Modern bir müze yapıyoruz. 20.000 Kişilik stadyum oluyor. Afyon’da yıldız doğuyor. 400+200 Yataklı Devlet Hastanesi hizmet veriyor (!)
Kim istedi modern Müzeyi, Mevcut yeterli alanı olan hastaneler dururken bunları uzak yerlere götürmeyi., Stadyumun yerini değiştirmeyi. Olanların suyu mu çıktı.? Vatandaşın menfaatini gözetmek gerekirken: “Epek kepek” tabiri yerine Rantın geçerli sayıldığını söylemek daha uygun olmaz mı?
Şehrin dağınıklığı trafiği ve ulaşımı, yapılacak hizmetleri allak bullak ediyor. Kendimiz bozuyor. Sonra bozduğumuz işleri düzeltmekte zorluk çekiyoruz. “Kök içinde kök sökebilirsen sök” oluyor. İmara açılan alanlara belediye olarak hizmet götürecek diğer kuruluşlarla uyumlu çalışarak vatandaşı rahatlatacak, şehrin merkezini de ihmal etmeyeceksiniz. Yazık değil mi bu vatandaşa.
Rabbimizden sual sorulmaz: Mutlaka her yaratışında bir hikmet vardır. Deveye demişler niye boynun eğri “nerem doğru ki” demiş.
Bütün bunlardan sonra, kendimizi sorguya çekelim. Yapılanları terazinin bir kefesine; varsa yapılmayanları da öbür kefesine koyalım. Ağır gelen yönü değerlendirelim. Allah yolumuzu açık etsin. Çalışma azmi versin.
Hizmette yenilik, karşı konması gereken bir özellik değil. Bilakis; İşin getirdiği kolaylığı, zamandan tasarrufu; herkes tarafından rağbet ve itibar gören bir değişikliktir.
Olmayan şeylerin yapılmasına ve gelmesine kimsenin itirazı yok ama; hizmetlerin dengesiz; seçilen alanların isabetsiz oluşu insanları üzüyor, çileden çıkarıyor; yapılan işin ecrini kıymetini ortadan kaldırıyor.
Devlet nezdinde; Bazı kamu ve özel kurumlarla anlaşma yapılarak, buraları takas edilip, yerleri değiştirilebilmeli. “Kentsel dönüşüm” Ancak o zaman gerçekleşebilir. 1.İstikam Ana Tamir Fb. 2. 903 Ana Depo. 3. Çimento Fabrikası . 4. Beton Travers Fabrikası. 5. Devlet Su İşleri. 6. Karayolları Şube Şefliği 7. Cezaevi gibi imar alanı içinde kalmış, şehir dışında yer alması gereken yerleri gözardı edip, İnsanların gözünün içine baka baka eski Otogar ve Pazar yerine Apartman dikerek “Kentsel Dönüşüm” e bağlamak yetmez. Başarı; işte bu zorlukları yenmektir. Sadece, yaptıklarımızdan değil; yapamadıklarımızdan da sorumlu olduğumuzu unutmayalım.
Bir defa yapılan iş; asil ve köklü olmalı. Yani; herkes tarafından cazip görülüp beğenilmeli benimsenmeli. Zaman geçse de değerini yitirmemeli. Ama bu incelik düşünülmezse, insanlar hoşnut olamaz.
“At ölür, meydan kalır. Yiğit ölür, şan kalır.” İnsan geçici, eser kalıcıdır. Ben istedim böyle oldu. Yerine, halkın beğendiği, hoşnut olduğu şeyler yapılırsa; İşte o kişinin şanı yükselir. Allah ve kul katında makbul olur.
Cumanız mübarek olsun efendim.
