Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Mehmet Şenkaya

İŞTE BU, BİZİM HİKAYEMİZ – Kocatepe Gazetesi

Mehmet Şenkaya 9 Mart 2012 Cuma 02:00:00
  Müze önünden Çavuşbaş minibüsüne binip Gazlıgöl Caddesi’nde ineceğim. Durağın önü malum; göl olmuş. Ben çukura basmaktan, Şoförse; kaldırıma yanaşmaktan çekiniyor. Biraz kenara durmasını istedim. Kızan şoför beni almadan gitti. Dedim: Bunda da bir hayır var.
Uydukent minibüsüne binmek üzere karşıya yöneldim. Araç durdu. Arka dolu “Yanıma gel abi” dedi. Ön koltuğa oturdum. Yollar indirli-bindirli. Bazen birdenbire içine düştüğümüz çukurlar yüreğimizi hoplatıyor. Aklımızı başımızdan alıyor. Kaptan böyle engebelerden kaçmak istese de; yolun darlığı manevrasını kısıtlıyor. Hareketini önlüyor. Milli servet heder oluyor. Seyri sefer, bu sıkıntıyla devam ediyor. Uğrak yerimiz; inmeğe alıştığımız duraklar ama buralar keşmekeş…
Ordu Bulvarı’ndan Afyon Lisesi’ne yaklaştık, arkadan bir ses “Oğlum müsait yerde inelim!” Şoför: “Amca; burada duramam; durakta inebilirsin” dedi. Devam ettik.
Eski adliyenin önünde durak levhası görüldü. Kaldırım kenarına özel taksiler dizilmiş. Zaten cep yok ki minibüs girsin, müşteriyi burada indirsin. Ama; Trafiğe uymak lazım. Şoför de öyle yaptı. Hakkaten, tam “Durak” levhasının hizasında cadde ortasında durdu. Ve “Çarşıda inecekler burada insin!” dedi. İnen indi. Bekleyen birkaç kişi daha bindi. (Malum: Belediye burada.)
Büyük Postaneye yaklaştık. Arkada; Yaşlı bir anne: “-Yavrum indir beni” “-Burada duramam, durakta inersin.” “-Evladım etme ayaklarım ağrıyor.. dizlerim …romatizmalı. Bak hastayım, başım dönüyor. Ayakta durmaya dermanım yok. Götürme beni orlara” Şoför: “Olmaz, durakta ineceksin.” Minibüste bir panduman koptu. Ceza vardı. Yok trafikti, karar veren makam valilikti… Müdahale gerekti fakat; iki taraf da ateşli. Sen haksız çıkacaksın.
Büyük Postaneden Hükümet binası arkasına döndük. İyi ki, durakta inilecek bu şamata bitecek. Öyle oldu. Burası Koca Durak ama “Durak” kim, biz kim… O da ne ( ! ) Arkamızda bi sürü araba… Bizim şoförün yolcusunu indirmesini bekliyor. Gideceği yere ulaşmak için caddede bekleyen; kuş gibi çırpınan insanlar.
Biz baya büyük olmuşuz da farkında değiliz. Koca koca binalar dikilmiş de; yolu kimsenin aklına gelmemiş. Hükümet Binası arkasında otobüs ve minibüsler durakta yanaşacak yer bulamıyor. Vay alamet, koptu kıyamet. Burası ana baba günü gibi. Tek kelimeyle bu bir rezalet… Bakıyorum, yine yolun ortasında durduk. Trafik keşmekeş. Özel arabalar… Taksiler… Halk otobüsleri… minibüsler.. hep bir arada. Film gibi bir tablo. Proje yarışmasında 1.’lik ödülü alan: “Hükümet Konağı”nın yerini düşünebiliyor musunuz ?
Yine “Durak” ayağıyla yolda beklendi. Otogara, Uydu Kente gidecek yolcular alındı. Bir müddet sonra, vasıta içinde hoplaya zıplaya, Gazlıgöl caddesine (!) ulaştık. Ama nasıl. Çok şükür ki daha fazla çile çekmeden “Durak levhası” olmayan yerde yolun ortasında çamur deryası içine indim. İşte, ulaştırma elini yüzüne bulaştırmanın tam tarifi bu…Üzüldüm içimden. Yazık! Bu insanlar, buna layık değil. Günahımızın kefareti olsun…
Çevremizdeki Eskişehir- Konya – Isparta gibi Türkiye’nin yaşanabilir illerinden gelen misafirler: “Yahu Afyon’un içi nolmuş öyle” diyor. İçimden: ”Siz Afyon’un içine değil, dışına bakın. Büyük Mağazalar, Otogar, Hastaneler, Modern Müze, Stadyum… Şimdi her şey orda… Afyon; şehir dışına taşındı.”
Evet kış çetin geçti. Çok kar yağdı diye oturalım da ağlayalım mı? Yapılacak şeyleri yapalım. Yollar havuzcuk ve çukurlarla dolu çamurdan geçilmiyor. Şehir içi bakımsız köy gibi. Belediyenin mühendisleri var. Müteahhidin yaptığı yolun kodunu, eğimini, işini gelişi güzel yaptıysa; kontrol edip teslim alması gerekmez mi? “İmkansız” sözü: akılsızların lügatinde. Sözün sırası gelince; Afyonkarahisar Belediyes’inin imkanları var diyoruz; mangalda kül bırakmıyoruz. İmkan varken, her nedense: Avuç kadar yerde; Çamurların içinde debeleniyoruz.
Kilitli taş asfalt kadar masraflı olmaz, açılıp kapanması da kolay olur. Hem temiz durur. Suyu, Arozözü,Yol süpürücüsü vs. araçlar olduğu halde: Caddeler neden yıkanmıyor. Hala; Yağmurun yağmasını, karların erimesini mi bekliyoruz.? Herhalde; Sizin hayalini ettiğiniz.“Ege’nin parlayan yıldızı” dediğiniz; Afyon bu olacak.
Ne diyelim: Allah bizi çok sabreden; çok şükreden kullarından eylesin.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti