LEYLEĞİN ÖMRÜ LAK LAKLA GEÇERMİŞ!

29 Ağustos 2014 Cuma 03:00:00
  Çarşamba günü kurulan Pazaryerine erkenden gittim ki bir an önce işimi bitireyim. Doğrusu orada beklediğim etkinliği göremedim. Satıcı ve alıcı hacmi düşük. Alan da satan da memnun değil. Karpuz, kavun dışında her şey ateş pahası. Dışarıdan gelen ya da marketlerde satılan ürün daha ucuz, içerde üretilen yerli ürün her ne hikmetse daha pahalı. Gelen bin pişman gelmeyen bir pişman, halk şaşkın. Şu sıcakta kimse burada olmak istemez ama naçar harcı. Acaba istifadem olur mu? Vatandaş ne yapsın. Hayatını sürdürebilmek için ihtiyacını giderecek. Fakat zaruri olanı aldı, pahalı olanı aklında kaldı. Gelmek mi zor, yükünle dönmek mi zor? Bu gerçeği çekene sor. Peki, durum gerçekten tüketici için zararlı, üretici için karlı mı? Narasın her ikisi de zararlı.
Sümer, İstiklal, Cumhuriyet, Zafer Mahallesinde oturanlar için buraya tek araçla ulaşım yok. Halk Otobüsüne binecek. (Kadınlara Belediye Halk Otobüsü Özel), şehri dolaşacak ancak Pazar Yerine ulaşacak. Pazara rağbetin az olması, ulaşım araçları fiyatlarının artmış olduğu için olsa gerek vasıtalar seri halde çalışmıyor. Bakalım gün ne gösterecek.
Bir başka etken de Belediye Meclisi’nin aldığı kararla; İlçe ve Köy minibüslerinin şehir içine sokulmaması prensibi. Hani: “Benimki bana doğrulsun da ölen ister imanlı, ister imansız ölsün” felsefesi. Halkı, köylüyü, esnafı düşünmeden aleyhte verilen sanki geç alınmış kararlar. —Yok, efendim zaten büyük şehirlerde filan Köy minibüsleri şehir içine giremez. Trafik gibi bahaneler… Sen zaten Büyük şehir değilsin ki. Tuhaf olan: “Cin olmadan adam çarpmak” deyimi buna uygun olur. Bu düşünceyle, büyük şehir olunmaz. Lütfen Türkiye’de yaşanabilir iller arasında baş sıralarda olan komşumuz Isparta ve özellikle nüfusu bizden daha az olan Eskişehir il merkezinin nasıl büyüdüğünü inceleyelim. Ne sihirdir ne keramet; el çabukluğu marifet.
Yerel seçim öncesi: “Pazaryerini ayağınıza getiriyoruz.” Hizmet sloganı yerel seçime yetişti ama ne yazık ki halka hizmet gecikti. Önceki yerel seçim projesinde yer alan, bitti denilerek maalesef bu zamana kalan, 6 aydır zaman aşımı geçtiği halde beklemeğe alınan “Çoban’ın Dev Projelerinin” akıbetini halkımız merak ediyor. Biliyorsunuz her şey zamanına hastır. Hayat zamandan yapılmıştır, ömürler mahdut ve sayılı. Hizmete oy verenin, hizmete doymadan ölmesi vebalini kim çekecek?
Yoksa Türkiye geneline bakıyorsunuz. Araştırmalar, istatistikler, Devletin hizmet sektörü, Ekonomi, iç ticaret, dış ticaret hareket göstergeleri olumlu, piyasaya sürülen mal çok, eskisi gibi gazda, petrolde günü birlik değişen fiyatlarda astronomik artışlar yok. Enflasyon düşük iki rakamın altında gidiyor. Hayat devam ediyor. Öyleyse, sorun kimde? Evet, sorun her halde bizde. Unutmayalım: “Zamanın geçtiğini görenler; en çok hüzün duyanlardır.”
Günleriniz bereketli, cumanız mübarek olsun.