Nöbetçi Eczaneler
5 Nisan 2010 Pazartesi 03:00:00 Geçmiş yıllara göre Nevruz güneydoğuda bu sene daha farklı kutlandı. Adeta zafer bayramı gibi. Yediden yetmişe binlerce katılımcı meydanlarda. Yer gök sarı, kırmızı ve yeşil. Öcalan fotoğraflarının bulunduğu pankartlar, posterler ellerde. Gençler, Öcalan resimli tişörtler giymiş, bu görüntüleri bebekler tamamlıyor; üzerlerinde gerilla kıyafeti ve ellerinde oyunca silahlar.
Bu görüntüler karşısında gazetelerimiz; Nevruz olaysız geçti, başlıklarını attı. Peki aslında olan ne; devletin polisi, savcısı işlenen suçları izledi, Nevruz olaysız geçti. Karşı tarafın zafer kutlamaları da bu yüzden.
PKK güneydoğuda çeyrek yüzyıldır sürdürdüğü savaş stratejisi ile kendine destek olacak kitleleri yarattı. Kendisine karşı çıkacak ve Türkiye ile eklemlenecek devlet yanlısı kitleleri infazlarla, katliamlarla, baskınlarla yok etti. Yani güneydoğunun tapusunu üzerine aldı. Örneğin kaç tanemiz; Diyarbakır’ın Bismil ve Çınar ilçelerinde Alevi-Bektaşi Türkmen köyleri olduğunu biliyor ? En önemlisi de bu köylerin PKK baskısıyla göçe zorlandığından haberimiz var mı? Muş ve Bingöl’de Çerkez ve Türkmen köyleri PKK baskınlarıyla darmadağın edildi. Tunceli’nin Türkmen kökenli köylerine ne oldu ? Van’ın Türkmen köylerinin boşaltılmasını, Mardin’de ilk basılan köylerin Peçenek ve Yıva adını taşıyan Oğuz köyleri olduğunu biliyor muyuz ?
Yıllar önce ÖCALAN, kendisiyle röportaj yapan M. Ali BİRAND; “Karşında tankıyla, to-puyla koskoca Türkiye var, nasıl hakkından geleceksin,” anlamımda bir soru sorduğunda; “Benim en büyük silahım Ankara’dakilerin aymazlığıdır” demişti. İşte çeyrek yüzyıl süren aymazlık bizi bu noktalara getirdi.
Bu aymazlık sürecinde PKK bir yandan Türkiye ile kader birliği edebilecek kendisini Türkiye’nin bir parçası kabul eden Zaza ve Kürtler ile Türkmen, Arap ve Azeri gibi unsurları bölgeden çıkardı veya sindirdi. Öbür yandan Türkiye ile yürüttüğü savaşı tabana yaydı. Temel stratejisi olan “her Kürt evine bir ölü Kürt göndermek” hedefini gerçekleştirdi.
Olaysız geçen ! Nevruzdaki kitlesel katılımın sebebi bu taktiklerin başarıya ulaşmasıdır. Artık kendimizi kandırmayalım; PKK’ya karşı yürüttüğümüz savaşı her açıdan kaybettik.
Olaysız geçen ! Nevruz’da Van’da açılan pankartlarda şu ifadeler vardı;
“İşgalci TC Kürdistan’dan defol.”
“Öcalan’sız Dünya’yı başınıza yıkarız.”
BDP Genel Başkanı düzenlediği basın toplantısında bu pankartlardan en küçük rahatsızlık belirtmezken bu yılki Nevruzu; “Halkın bağım-sızlık mücadelesinde milat” kabul etti. Hatta daha da ileri giderek; “Güneydoğuda kısmi özerkliği sağladıklarını” beyan etti. BDP’nin bayan milletvekillerinden birisi de Iğdır’dan meydan okudu; “Ya çözeceksiniz, ya çözüleceksiniz.” Kandil Dağı da boş durmadı, oradan da Karayılan; “Kürtler savaşa zorlanıyor. Önlem alınmazsa bu gidiş savaşa dönüşecek “ tehditlerini savurdu.
Olaysız geçen ! Nevruzlardan sonra bizi zor günler bekliyor.
