Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Mehmet Şenkaya

SU GİBİ AZİZ OLUN – Kocatepe Gazetesi

Mehmet Şenkaya 29 Haziran 2012 Cuma 03:00:00
  Eskiden orman köylerinde, çam ağaçlarından bardak yapıldığı söylenir. Uzun süre askerde kalan bir genç, günün birinde memleketine döndüğünde; babasına eski çamların nereye gittiğini sorar. Adam, oğluna:
-Ah oğul! O senin sorduğun eski çamlar bardak oldu, der.
Yaşı ellinin üzerinde olanlar şimdiki gibi herkesin evinde çeşme olmadığını bilir. İçme ve kullanma suyu ihtiyacı çevredeki mahalle çeşmelerinden karşılanırdı. Evimize yakın olduğunu bildiğimiz yaz – kış hiç kesildiğini görmediğimiz; kalecik dağı eteklerinden doğup gelerek yan yana akan İbik, Hüda kaynak suları vardı. Burası kalaba olursa; ihtiyaç Kavaklı (depolu), Kubeli (depolu), Hodalı (depolu ), Yalcak (depolu), çeşmeleri imdadımıza yetişirdi. Daha kaliteli su içmek isteyenler. Testi ya da sürahisini doldurmak için soluğu; Ballıpınar, Taşpınar, Olucak gibi çeşmelerde alırdı.
Garip anam (Mekanı Cennet olsun) bu ne biçim sevgi. Yoksa o kadar kişinin kahrı çekilir gibi değil. İçmek, temizlemek, esvap taşında bekleyen çamaşırları yıkamak için; su doldurmaya sabahın köründe kalkardı. Soğuk sıcak demez uykusunu terk eder, sokak çeşmesinden taşıdığı suyla “gazanı ve gazan eniğini” binbir güçlükle nasıl doldurduğu hala hiç aklımdan çıkmaz. Yoksa: 6 kişinin kiri, bulaşığı, pası; az beren ayrı suyla paklenmezdi .
Biz şimdi uzun zamandır alıştık böyle rehavete. Şehir suyu irsale hattı arızası nedeniyle 24 saat kesilmesi; hepimizi telaşlandırdı. İnsan susuz kokar.
Daha önceki farkındalık ve çekilen zorlukları unutturdu. Suyun evimizin içinde akması devlet ve büyük nimet. Bazı önemli şeylere karşı duyarlı olmadığımız gibi; buna da hazırlıksızdık. Her isteğimizde mükemmeli aradığımız gibi; sabra tahammülümüz kalmamış. Tedbirsiz oluşumuzu unutuyor, kızıyoruz. Kime? Neye?
Dünyanın dörtte üçü su. Vatanımızın dörtte üçü su. Vücudumuzun dörtte üçü yine su. Ama her şey yerli yerinde duruyor. Atalarımız: “Emekte biter yemek., Nerede hareket orada bereket.” Demiş.
İnsan bir şeyin yokluğunu hissedince varlığını daha iyi anlıyor. Barajlar, göller, göletler, su arkları, sarnıçlar. Ağaçlar, Parklar, Ormanlar. Bu Hizmeti yapan böyle ihlaslı kişilere fırsat verdiği, tekniğin nimetlerinden faydalanarak bizi susuz bırakmadığı için; Türk halkı nezdinde bu insanlara teşekkür etmeye değmez mi ? Vatan Millet sevgisi aşkı bu.
Hıdırlık Deper Çeşmesi mesire alanına çıktık. Bambaşka bir manzarayla karşılaştık. İnsanlar yeşillikler içinde, çoluğu çocuğu ile ailecek oturmuş, sevgi muhabbet içinde gününü gün ediyor. Evine, işine yakın bir yerde haftanın yorgunluğunu gideriyor.
Ark Üstüne çıktık. Eskiden keçi yolu tabir ettiğimiz dar geçitler açılmış. Fevkalade bir genişletme çalışma yapılmış. Kilitli taşlar döşenmiş. Yeni güzergah boyunca şehrin manzarası çok güzel seyredilir hal almış. Trafikte gelebilecek tehlikelere karşı kenarlara set çekilmiş korkuluklar dikilmiş. Önlem alınmış. Devam eden yolumuz bizi. Hatıralarımızı yaşadığımız yere ulaştırdı.
Eski Ballıpınar Çeşmesi çevresi (Çocukluğumuz buralarda geçti.) suyu kesilmediği için yazın çimen, kışın akan suların donan buzu üstünde oynar, özel olarak seçilen, ayakları kolay aşınmayan meşe, gürgen, ceviz gibi sert ağaçlardan yaptığımız oturaklar evde asılı dururdu. Eski etkinliklerimiz muhayyelimizde canlandı.
Topuzlu, Gavur kalesi arkası Taşkesen tabir edilen yer, Afyon şehrinin Küllüğü (Çöplüğü ) idi. At, Eşek, Katır sırtında getirilen çöpler buraya dökülürdü.
Dağın böğrü oyularak setler oluşturulmuş, buralara ağaçlar, yeşil alanlar, oturma grupları, gezinti, görüntü yerleri yapılarak gürül gürül akan devridaim suyu verilmiş, piknik yerinde bulunması gereken her şey var. Oyun alanı ve aletli jimnastik yerleri, çöp kutuları, Tuvalet, Mescit inşa edilerek hepsi seçilmiş.
Kaleciklilerin çoğunluğunun ikamet ettiği, O çevreye yakışır bir ortam hazır, isabetli bir karar alınarak “Erdal Akar Parkı” ismi verilerek halkın hizmetine açılmıştır. Yapılanları takdir edip korumak hepimizin görevi.
İsteyen bu Parkın önündeki yolu izleyip geçerek rahatlıkla “Zafer Ormanı”na ulaşabilecek. “Keltepe” şimdi kellikten kurtuldu. Ortaya “Yeşiltepe” çıktı. Harika örnek bir piknik alanı “Zafer Ormanı” oldu.
Şimdi; sıra geldi Teleferikle Afyonkarahisar’ın Kalesi’ne ulaşmaya. “Olmaz olmaz” demeyin. Olur.. bu da bal gibi olur. Yeter ki insan yapmak istesin. Siz asıl manzarayı o zaman görün.
Çavuşbaş, Cami kebir, Kubeli, Bedrik, Olucak mahallelerinde herhangi bir tarihi doku yok buralara Toki tarafından meskenler yapılabilir. Hancıoğlu Allah razı olsun Şehrin verimsiz, su basar, ekime dikime gelmeyen çorak alanını “Uydu Kent” adını vererek mutena semt haline getirdi. “Bakarsan bağ olur, bakmazsan dağ olur.” Sözünü unutmayalım.
Çalışanlar su gibi aziz olsun. Onlardan Allah razı olsun.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti