Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Ramazan Balkan

TÜRK TEHCİRİ-V – Kocatepe Gazetesi

Ramazan Balkan 17 Şubat 2012 Cuma 02:00:00
  Kirli Savaş – Soykırım (Etnik Arındırma)
Eski bir Türk sancağı olan Kumanova, Balkan savaşları sonrasında Sırp kuvvetlerinin eline geçmiştir. Sırp Kralı Petar; ordularını kazandığı zafer dolayısıyla tebrik etmek için Kumanova’ya doğru yola çıkar. Yolda Sırplara esir düşmüş Müslümanlara rastlar ve arabasından ayağa kalkarak askerlerine şöyle bir emir verir;
-Bu adamlar (esirler) benim ne işime yarar? Öldürülsünler, yalnız kurşunlanarak değil; o cephane israfı olur, değneklerle dövülerek öldürülsünler .
Böyle zalimce emri Sırp kralı verirse acaba onun emrindeki subay ve askerlerin ve en önemlisi de yıllarca Türk düşmanlığıyla yetişen komitacıların neler yapacağını düşünmek çok zor değildir. Bu Türklere yöneltilen “Kirli Savaş” yani “Soykırım”ı anlatan belki de en güzel örnektir. Keza Bulgar Kralı Ferdinand Balkan Savaşı’nı “Haçlı Seferi” ilan etmiş Hrıstiyan olmayanları yani Müslümanları ve daha açık bir tabirle hedeflerinin Türkleri yok etmek olduğunu belirtmişti .
Balkanlarda Türklere yöneltilen bu soykırıma Kirli Savaş diyoruz. Bu savaş tamamen Balkanlar’daki Türkleri ve Türklere yakın olan Müslüman toplulukları imha amacını taşır. “Irk İmhası” olarak adlanırabileceğimiz bu Kirli Savaş ne zaman başlamıştır dediğmizde iki olayla karşılaşıyoruz.
Bunlardan birincisi tarihlerde 1702’de Karadağ’da tek bir Müslüman bırakmamacasına kılıçtan geçirilmesi ve bugün Karadağ’ın bağımsız-lığının başlangıcı sayılan olaydır. Hatta bir Karadağ darbımeselinde geçen “Bir Müslüman (Türk) boğazlamadıktan sonra özgürlük neye yarar” sözü herhalde Türklere bakışı en güzel anlatır.
İkinci örnek ise 1821 Mora ayaklanması ve Mora’da yaşayan Türklerin uğradığı “Etnik Arındırma” denilen soykırım tarihimizde uğradığımız “Kirli Savaş”ın en belirgin örneğidir . Yunan ayaklanmasının kendine özgü niteliği Müslümanların etnik temizliğe tabi tutulması ve sürülmesi olaylarının ilki olmasıdır. Böylece bu ayaklanma Osmanlı’ya karşı girişilen ulusal ayaklanmalarda izlenen bir model olmuştur .
Mora’daki Türklerden kimse kalmayıncaya kadar yok edilip burada, Yunan devletinin kurulması, bundan sonraki Balkan isyanları için örnek teşkil etmiştir . Bütün Balkan milletlerinin Osmanlı Devleti’ inden ayrılma yolunda ilk yaptıkları iş “Türkleri Yok Etmek” olmuştur. Amerikalı tarihçi Justın Mc Charty’e göre; “Yunan ayaklanmasının kendine özgü niteliği Müslümanların etnik temizliğe tabi tutulması ve sürülmesi olaylarının ilki olmasıdır. Böylece bu ayaklanma Osmanlı’ya karşı girişilen ulusal ayaklanmalarda izlenen bir model olmuştur.”
Peki Mora’da neler yaşandı. Bunu isterseniz dönemin tanığı olan veya daha sonra bu konuda araştırmalar yapan yabancı yazarların kaleminden takip edelim;
William St. Clair
“Yunanistan’da Türkleri pek az bıraktılar. 1821 ilkbaharında ani olarak tümüyle ve dünyanın haberi olmadan yok edildiler. 20 bini aşkın Türk erkek, kadın ve çocuk birkaç hafta süren boğazlaşmalar sırasında Rum komşuları tarafından katledildiler. Onları kasten ve vicdan azabı duymadan öldürdüler. Çiftliklerde veya tecrit edilmiş toplumlar halinde yaşayan Türk aileler kısa sürede yok edildiler, yakılan evleri cesetleri üzerine yıkıldı. Ele geçirilen Türk erkekleri derhal öldürülüyor, kadınlar ve çocuklar köle asilere dağıtılıyor, ama sonra onlarda öldürülüyordu. Mora’nın her yanında sopa, orak ve tüfeklerle silahlı Rum asiler çevreyi dolaşarak öldürüyor, yağmalıyor ve ateşe veriyorlardı..”
Justın Mc Charty
“Üç gün boyunca zavallı Türkler, bir vahşiler güruhunun şehvetine ve zulmüne teslim edildiler. Ne cinsiyet ve ne de yaş yönünden bir esirgeme yapıldı. Kadınlarla çocuklar dahi öldürülmeden önce işkenceden geçirildiler. Kıyım öylesine büyük ölçekteydi ki, çetecilerin sergerdesi Kolokotronis’in kendisi bile; kasabaya girdiğimde yukarı hisar kapısından başlayarak atımın ayağı hiç yere değmedi, demektedir. İlerlediği zafer kutlama töreni yolu, Türk cesetlerinden bir örtüyle döşenmişti.”
N. Iorga
“Kendilerinde disiplinden eser bulunmayan Rumlar en vahşi Asyalılardan daha korkunç şekil-de ortalığı kan ve ateşe verdiler. Yalnız fidye umdukları kimselerden başka, kadın ve çocuklar da dahil olmak üzere herkesi parçaladılar. Ele başılardan biri, Tripoliçe ve civarında öldürülen Türklerin sayısının 32 bin olarak tahmin etmektedir. Tripoliçe şehrinde yalnız duman tüten bir harabeden başka bir şey kalmamıştı.”
Davit Hovart
“1821 yazında Yunanistan’da Türklere karşı ihtilal patlak verdi. Alev o kadar hızlı sardı ki, hiç kimse, ilk Türklerin nerede, niçin ve kimin tarafından öldürüldüğünü söyleyemez. Resmi kayıtlara göre ilk önderliği kilise yaptı. Sloganları; Hıristiyanlara barış, Konsoloslara saygı, Türklere ölüm, idi. Hepsi çılgınca ve kana susamışlar, bunun için öldürüyorlardı. O yılın Mart ayında Mora’da 25 bin Müslüman katledildi. Cesetler, ilkbahar güneşinin ısıttığı topraklar üzerinde, tarlalarda çiçekler arasında terk edilmişti. Yaz sıcakları başlayınca, buralarda kuruyup çürüdüler.”

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti