ÜST AKIL: BOP – Kocatepe Gazetesi

Bir haftadır elim klavyeye gidip geliyor. Ne yazsam boş geliyor, ne yazmak istesem havada kalıyor.
İstanbul’da 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nde haince saldıranlar, Peygamber Efendimiz’in (SAV), kutlu doğum gününde derin bir üzüntüye neden oldular.
Tam İstanbul’daki görüntüleri aklımızdan silmeye çalışırken Suriye’nin Halep kentinden canımızı acıtan görüntüler geldi.
Yine üzüldük.
Hüznü atlatalım derken bu sefer Kayseri’de yine terör saldırısı…
Allah şehitlerimizin kabrini nur eylesin, gazilerimize acil şifa versin.
Saldırının sadece askere, sadece polise yönelik olduğunu düşünmek mümkün değil. Terör örgütlerinin isimleri değişse de amaçları bir: Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni parçalamak.
“Üst akıl” diyerek geçiştiremeyeceğimiz büyük bir sorunla karşı karşıyayız:
Amerika Birleşik Devletleri’nin eski Dışişleri Bakanı Kondoliza Rays’ın “22 Müslüman ülkenin sınırları değişecek” dediği günden bu yana Arap Baharı gibi “Sorosvari” akımlarla Türkiye’nin çevresindeki ve “gönül coğrafyasındaki” ülkelerde rejimler, yöneticiler ve sınırlar değişti.
Kondoliza Rays’ın açıklamalarıyla Büyük Ortadoğu Projesi’nin haritaları neredeyse birbirini tamamlıyordu.
“Üst akıl” kimdir, iyi bilmeliyiz.
Üst akıl, Amerika Birleşik Devletleri-İngiltere-İsrail ortaklığıdır.
Bu gruba, bir de “Amerikan karşıtı” imiş gibi hareket eden ama “şirket”in bir paydaşı olan İran’ı da eklemek gerek.
Büyük Ortadoğu Projesi’nin haritası çok öğreticidir.
Projeye göre şu anki ülke sınırları içinde toprak kaybeden, fakat biraz kuzeyde, biraz batıda, ya da biraz daha uzakta toprak kazanan iki devlet var:
Biri İsrail, biri İran.
Proje haritasında İsrail’in topraklarının bir kısmı Suriye’de görülüyor. Buna karşılık Irak’ın kuzeyinden başlayarak Türkiye, Suriye ve İran’a doğru büyütülen Kukla Devlet Barzanistan, İsrail’in “Fırat-Dicle-Vadedilmiş Topraklar” amacına uygun tasarlanıyor.
Bu projenin “ikinci” kazanını ise kesinlikle İran. İran da Kukla Devlet Barzaniztan’a toprak veriyor, hatta Azeri Türkleri’nin yoğun olarak yaşadığı Tebriz de Kukla Devlet Barzanistan’a devrediliyor bu haritaya göre. Peki İran, karşılığında ne alıyor? 3’e bölünmüş “özgür” Irak’ın Basra Körfezi’ne açılan kapısını, hem de petrol zengini Kuveyt’i kuşatacak şekilde alıyor. Adı tabii ki “İran” değil bu bölgenin. Haritadaki ve projedeki ismi “Irak Şii Devleti” olarak geçiyor. Yani İran, kuzeybatısını veriyor, güneybatısını alıyor. 1 koyup 3 almak, böyle olsa gerek.
Türkiye Cumhuriyeti, Cumhurbaşkanlığı makamından sıradan vatandaşına kadar işte bu Büyük Ortadoğu Projesi’ne direniyor. Direndikçe dua alıyor.
İsimleri değişik olan ve aynı “üst aklın” derin maşaları olan terör örgütleri, Türkiye’deki amaçlarına ulaşamayacaklar.
Yugoslavya’nın dağılmasından Gürcistan’daki “Kilise” değişikliğine kadar pek çok alanda etkisi olan Corç Soros’un Türkiye’deki temsilcilerinin, son zamanlardaki çıkışlarını dikkatle izleyin.
Türkiye’nin duruşundan rahatsız oluyorlar.
Ülkece yaşadığımız süreç sıradan bir iktidar-muhalefet çekişmesi değildir. Yaşadığımız süreç, “Ya devlet başa, ya kuzgun leşe” dönemidir.
“Ebed müddet” duasıyla çınarlaşan Türk Devleti, Türk Milleti, bu zor zamanların da üstesinden gelecek.